10.Bölüm : Kar Yığını.

420K 20.8K 30.5K
                                    

Selam Mahşerin Binlerce Atlısı^^

Yukarıdaki müziği açmayı unutmayalım, iyi okumalar dilerim :')


10

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

10.Bölüm : Kar Yığını.
*
Hangi savaştır o kutsar yolunu anlamadan ötekini?*

Gözlerimi açtığımda saat sabaha karşı 03.16'ydı. Zaten bir saat önce uyumuştum fakat günlerdir uyuyamıyordum. İçsel bir güdüyle Gece'ye dair duyduğum endişeyle gözlerimi araladım. Kalkar kalkmaz ellerimi uzatıp yanımda uyuyan Gece'yi kendime doğru çektim. Gece mışıl mışıl uyurken ellerimi yüzünde gezdirmeye başladım ve yüzündeki anormal sıcaklığı fark ettim. Ateş ölçerini almak için doğrulduğum an bir saniyeliğine durdum.

"Burası benim evim değil." diye mırıldandım hayal kırıklığı içinde, sonra başımı çevirdim. Onur da yanımda yatmıyordu. Oysa uyandıktan sonra geçen birkaç saniye boyunca yaşananları unutmuştum, her şeyin normal olduğunu sanıyordum. Her gece rüyamda her şeyin normale dönüşünü izliyordum. Rüyalarımda hayatımıza kaldığımız yerden devam ediyorduk, pikniklere gidiyor, saatlerce sohbet ediyorduk... Ben saçma düşüncelerle boğuştuğum sırada Gece olduğu yerde huzursuzca kıpırdandı. Endişeyle ayağa kalktım. Gece'nin üzerindeki örtüyü alıp kıyafetlerini çıkardım. Ellerimi bacaklarında, ayaklarında gezdirdim.

"Ateşin var." dedim korkuyla. Ne yapacağımı bilmemenin verdiği çaresizlikle odanın içinde dolaştım, çekmecelere bakındım durdum. Tam olarak ne aradığımı bile bilmiyordum. Ne yapmalıydım, ne yapabilirdim? Hızla Gece'nin başına döndüm. O sırada gözlerini halsizce araladı ve bana baktı. Gözlerinin içi bile kızarmıştı.

"Buradayım, anneciğim. Korkma tamam mı?" Gece'yi telaşla kucağıma aldım. Onlardan yardım istemekten başka hiçbir çarem yoktu. Bu kadar ateşi varken bu odada bir saniye daha kalamazdım. Kucağımdaki Gece ile odadan telaşla çıktım ve merdivenleri hızla indim.

"Uyanık kimse var mı?" diye seslendiğim sırada salonun loş ışıklarının yandığını fark ettim. Telaşla kapıyı çaldım.

"Zeynep? İçeri gel, bir sorun mu var?" Bu o adamın sesiydi. İsmini öğrenmek bile istemediğim yabancının sesi... Kapıyı açtım ve telaşla içeri girdim.

"Kızımın ateşi var..." dedim nefes nefese, "Çok ateşi var. Ve hiçbir güç onu benden ayırıp hastaneye götüremez, buraya bir doktor çağıracaksınız. Hem de hemen."

"Dur, dur, sakin ol! Geç bakalım, otur şöyle. Gece'yi de yatır. Kendine zarar verirsin diye iki gündür bir doktor tutuyorum burada. Merak etme, sen burada otur. Ben doktoru çağırıp geliyorum."

Adam telaşla odadan çıkarken telaş yapmasını garipseyerek ardından baktım. Sonra Gece'yi koltuğa yatırdım ve üzerindeki tüm kıyafetleri çıkardım. Vücudu ve yüzü kızarmıştı, halsiz halsiz beni izliyordu. Bu, Gece'nin doğduğundan beri ikinci ateşlenmesiydi. İlkinde her şey çok kolaydı, Onur yanımdaydı... Herkes yanımızdaydı.

Karantina SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin