#63

30.8K 2.8K 520
                                    

Ertesi günü vedalarıma ayırdık.

İlginç bir biçimde, buraya geleli daha iki hafta olmadan, veda etmem gereken insanlar türeyivermişti. O gün kahvaltıdan sonraki ilk durağımız Jimmy'nin annesiyle teyzesiydi; gitmeden yeniden geleceğime de söz vermiştim zaten.

Bu sefer çok daha rahattım. Bizi güler yüzle karşıladılar, yine hemen arka bahçeye geçip tahta sandalyelere oturduk karşılıklı. Menüde ev yapımı limonatayla çikolata parçacıklı kurabiye vardı.

"Ee," dedi Macy limonatasından cömert bir yudum alırken. "Nasıl geçti ziyaretin?"

Pff. Geçip gitmişti gerçekten.

İçimdeki mutsuz kara delik gitgide derinleşirken yaşama sevincimi de emiyordu. Pis. "İyiydi. Çok eğlendim," diye cevap verdim olduğumdan çok daha mutlu görünmeye çalışarak. "Jimmy çok iyi ev sahipliği yaptı.*" (*Jimmy's been a great host)

Jimmy bizi dinlemiyordu belli ki. Diyaloğumuzdan bağımsız bahçe duvarına dayalı birkaç kutuyu işaret etti. "Gazebo* aldınız mı sonunda?" (*Türkçede de böyle diyormuşuz çardağımsı bir şey, bkz. aşağıdaki foto)

"Evet, yarın gelip monte edecekler," dedi Patricia.

Kadına 'Trish' demeyi henüz içimden dahi beceremiyordum; en azından 'Jimmy'nin annesinden' Patricia'ya terfi edebilmiştim.

Jimmy kutulara yeniden bir baktı. "Ben yaparım bunu şimdi."

Burada ne kadar iyi vakit geçirdiğim ya da dönüşüm üzerine konuşmaktansa, çok daha iyi bir fikirdi bence bu. Kafamı meşgul etmeye ihtiyacım olduğundan "Ben de yardım ederim," dedim hemen.

Jimmy ellerini birbirine çarpıp masadan hemen kalkarken "Kötü kot pantolonuma ihtiyacım olacak,*" dedi. (*I'll need my bad pair of jeans)

Hmm. Hummalı bir hazırlık söz konusuydu galiba.

Macy dudaklarını büzüştürdü düşünürken. "En son bodrumda alet çantasının yanında gördüm galiba..."

Bana bir bakış attı Jimmy sırıtırken. "Hemen dönerim."

****

Birkaç dakika sonra hazırlanıp geldiğinde içtiğim limonata burnumdan çıkacaktı neredeyse!

Koyu lacivert, bol kesim, taşlanmış kötü kot pantolon yırtıklarla doluydu – ama yırtıklar hep doğru yerlerdeydi. Allah'ın işi işte! Birkaç tane dizlerinde, birkaç tane de dizlerinin hemen üzerinde.

Üzerine de yine birkaç yırtığı olan (özellikle karın bölgesinde!) rengi kaçmış siyah bir tişört bulmuştu, tornavidaları, çekiçleri, pensleri sıra sıra dizdiği bir alet çantasını da kemerine geçirip beline takmıştı.

Sadece filmlerde ya da dizilerde görülen muhtelif işler yapıyormuş gibi giyinen (örneğin itfaiyeci ya da polis) ama o iş gruplarında çalışanlara genelde pek benzemeyen erkek striptizcileri andırıyordu. Yırtıklardan bahsetmiş miydim?

Ve ben bunların marangoz olanını daha önce hiç görmemiştim. Görmediğimden sebep görmemiş gibi bön bön baktığımı fark ettim. Fark ettiğim gibi de kendime gelip son yudum limonatalarımı da mideme gönderdikten sonra kutuların başına doğru hareketlendim.

Her saat başı verdiğimiz on dakikalık molalarla, Jimmy koca gazebo'yu benim ihmal edilebilir yardımımla birkaç saat içinde tamamladı.

Her saat başı verdiğimiz on dakikalık molalarla, Jimmy koca gazebo'yu benim ihmal edilebilir yardımımla birkaç saat içinde tamamladı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kapak Modeli 🌙Yarı Texting🌙 (Tamamlandı)Where stories live. Discover now