Kadir gördüğü şeyin ardından direksiyonu sıktığını bile fark edemedi.
Arabadan inerken sert adımlarla Yıldız’ın ve Orhan’ın yanına gitti. Başını önüne eğmiş sağ eliyle ayağına dokunan Yıldız başını kaldırınca göz göze geldiler. Orhan geri çekilirken Yıldız ile ikisini tek bıraktı.
Oturduğu taşın üzerinden kalkan Yıldız, ayağının üzerine basınca yüzünü buruşturup Kadir’in koluna tutundu.“Ne oldu Yıldız?”
“Ayağımı burktum çok acıyor.”
Kadir kolundan tutup konağa girdiklerinde yanlarına gelen Güneş telaşla konuştu.
“Yıldız iyi misin, ne oldu?”
Diğer kolunu tutan Güneş’in telaşını yok etmek istercesine konuştu.
“Ayağımı burktum.”
“Gel şöyle otur ben buz getireyim.”
Güneş ve Kadir’in yardımı ile oturan Yıldız kendisine bakan adama döndü.
“Nasıl burktun ayağını?”
“Acele ettim bekleme diye.”
Mutfaktan elindeki buz poşetiyle gelen Güneş gelip buzu ayağına koydu...
Yıldız ayağındaki ağrının geçtiğini anlayınca ayağa kalktı.“Geç oldu yarın buluşuruz olur mu?”
Kadir sadece başını sallarken o da oturduğu yerden ayaklandı. Karşılıklı durduğu Yıldız ona gülümserken Kadir dakikalar önceki görüntüleri düşündü. Kıskançlık iliklerine kadar yayılırken Yıldız koluna dokundu.
“Kadir.”
Kolunu çeken Kadir bir adım geriledi ve etrafına bakındı. Kimseleri göremedi. Düşüncelerinden kurtulmak için bir kaç saniye tanıdı kendisine. Yıldız’a bir şey belli etmek istemiyordu.
“Yarın görüşürüz, dikkat et kendine.”
Cevap beklemeden konaktan çıktı. Kapıda duran Orhan’a kısa bir bakış attıktan sonra arabasına binip uzaklaştı.
Yıldız birden durgunlaşan Kadir’e ne olduğunu bilmezken moreli bozulmuştu...
Güneş yatakta uyuyan Hira’nın küçük ellerini tutup öptü. Ona her baktığında annesin sen diyordu kendisine. Hira onun çocukluğunu güzelmiş gibi hissettiriyordu. Derin ama bir o kadarda içli bir nefes alırken içeriye giren Kenan’ı görünce yavaşça yataktan kalktı.
Kenan kapıyı kapatıp ona doğru geldiğinde gülümsedi Güneş. Kalbini hızlandıran Kenan yanına gelip bir kolunu beline dolarken kendisine çekti. Boynuna başını koyan adam kokusunu içine çekerken tüm bedeni titriyordu.“Kokun.”
Diyerek başını kaldıran Kenan parmaklarının arasında biraz daha tenini kavrarken yüzüne yaklaştı.
“Bu kadar güzel olmamalı.”
Güneş bedenine haps olduğu Kenan’ın birde yüzüne çarpan nefesine yenilirken elini kaldırmayı başardı. Sakallarda gezdirdiği parmaklarıyla sessizce konuştu.
“Kenan.”
Diye bilmişti sadece. Adamın dudakları kendi alnında dururken gözlerini kapattı. Kalbinin sesini duyurmaktan korkan Güneş kendisini geri çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akşam Güneşi (TAMAMLANDI)
General FictionAkşam Güneşi tüm ihtişamı ile genç kızın yüzüne vururken Harun yutkunmak zorunda hissetmişti. Aşk kolay değildi ama ikisini etkisi altına almıştı. Çekilecek acıları umursamadan bir bütün olmak adına çoktan adımlarını atmışlardı Harun ve Reyhan... Ke...