30. Bölüm Tek Kadın

6.4K 479 126
                                    

Sultan aklına gelen şeyle kendisine kızarken içine düşen kuruntudan kurtulmak için misafirlerin gitmesini bekledi.
Güneş’e istemsizce bakıyordu. Gülüşünü, bakışlarını, kızına olan konuşmasını istemsizce izlerken kendisini onun yerine koydu. Yıllar önce kaybolan kızını sevmek, ona sarılmayı hayal etti. Koşarak gelen küçük kızının “anne” demesini öyle çok özlüyordu ki. Burada rahat bir hayatı yaşarken, kızı kimin yanındaydı, acaba mutlu muydu? düşüncelerine boğulurken geçmişine döndü...

Kızı için kek yapmış uyandırmaya gidecekken küçük kızı elinde oyuncak bebeği ile mutfağa girdiğinde koşarak yanına gelip sarılmıştı. İsmi gibi çiçek kokan kızı ona huzur verirken yanaklarından öptü. Dizlerini kırıp kızının boyuna gelen Sultan gülümsemesini gösterdiği kızını kucağına alıp masada duran kekten bir parça alıp ağzına verdi. Beğendiğini başını sallayarak gösteren kızını bir kez daha öpen Sultan içeriye giren oğluna bakıp yanına gelmesini istedi...

Elini tutan Hira ile geçmişinden sıyrılırken onu ayağa kaldıran kızın ne yapmak istediğini anlayamadı.

“Şuytan geyşene biy”

Bıcır bıcır konuşan kıza gülmeden edemeyen Sultan, Hira’yı dinleyip odadan çıkmak istediğinde Güneş yanlarına geldi.

“Hira ne oldu anneciğim?”

“Oyuncat iştiyoyum.”

Sultan ikisini izlerken araya girdi. Küçük kızı kucağına alıp Güneş’e baktı. Boynunda duran kolyeye baktıkça içi bir kötü olurken belli etmemeye çalıştı.
Odadan çıkıp Hira’ya oyuncak almak için kendi odasına girdiklerinde Güneş'de peşlerinden gelmişti.

“Sultan abla, oyuncaklarını getirdim gerek yok.”

“Olsun bak ben ne vereceğim Hira’ya.”

Sultan sandıktan çıkardığı bez bebeği Hira’ya verirken Güneş yine gözünün önüne gelen anlamsız görüntüler yüzünden duvara tutundu. Neler oluyordu kendisine anlamıyordu. Karanlığa çekiliyor gibiydi. Koluna dokunan Sultan ile başını kaldırdı.

“Ne oldu Güneş?”

“Galiba tansiyonum düştü.”

“Gel şöyle otur.”

Yatağa oturan Güneş ona korku ile bakan Hira'yı fark edince ayağa kalkmak istedi ama tüm gücü yok olup gitmişti.

“Sultan Yenge... Yıldız’ı çağırır mısın?”

Yanına oturan Hira koluna sarılırken Güneş halsizliğine rağmen dik durmaya devam ediyordu. Çok kısa bir süre sonra içeriye giren Yıldız ve Sultan onun yanına gelince Hira’yı gösterdi Güneş. Yıldız sakin kalmaya çalışarak küçük kızın gitmesi için konuştu.

“Hira güzelim babaanne seni çağırıyor.”

Hira istemeye istemeye Sultan ile  giderken  Yıldız yüzü kireç gibi olan Güneş’in yüzünü avuçladı.

“Neyin var Güneş?”

“Yıldız... eskisi gibi... görüntüler gördüm.”

Aldığı sık nefesler ile üzerindeki gömleğin bir düğmesini açarken oda dönmeye başlamıştı.

“Sakin ol, derin derin nefes alıp ver.”

Söylenenleri yapan Güneş kendisini daha fazla oturacak halde tutamazken başını yastığa koydu. Tavana çevirdiği bakışlarını bu kez elini tutan Yıldız’ın korkulu gözlerine çevirdi.

Akşam Güneşi (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin