2| o kişi sen olduğun için

4K 373 200
                                    

Winner-Sentimental

Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum hiç.

Yaşanmamış gibi yapsak mı iyiydi yoksa bunun hakkında konuşup bunu kapatsak mı daha iyiydi, bilmiyordum. Bugünün üzerine fark ettiğim bir şey vardı ki, yaşanmamış gibi yapamıyorduk. İkimiz de. Farkında olmadan davranışları değişmişti onun ve ben de atamıyordum aklımdan, tek bir saniye bile, karnım bir garip oluyordu. Bacağıma gömülen parmaklarının verdiği hissi hatırlıyordum ve beni-- beni öptüğünü. En yıkıcı olanı buydu. Ben her zaman öpücüğün bir çift arasındaki en özel şey olduğunu düşünmüştüm. Seks değil. Öpüşmek birbirini sevmek gibiydi, bunun hareketlerle ifade edilmesiydi, sarılmak gibi ve ben gerçekten aşık olmadığım biri tarafından öpülmek istememiştim hiç. Benim zayıf noktamdı ama dün sırf o rahat etsin diye  bunu kabul etmek zorunda hissetmiştim kendimi. Atlatamadığım en önemli şey buydu. Dudakları, dili, kapalı gözleri. Hep bu aklımda dönüp duruyordu.

"Ne demek bu?"

Aldıklarımızı bırakıp ayağa kalktı.

"Ben-- yapamadım. Birbirimizin gözlerine bakarken görmezden gelemeyeceğim."

"Bunu isteyen sendin."

"Kusura bakma ama zorla seni-"

"Ondan bahsetmiyorum, Jimin. Yaşanmamış gibi yapmak isteyen sendin. Diğeri ortak kararımızdı."

Yaşanmamış gibi yapsak da olmuyordu, yapmasak da.

"Her şey şimdi çok tuhaf."

"Bunu kabullenerek yolumuza devam edebiliriz."

Benimle çok farklı konuşuyordu. Aynı şeyleri istiyorduk şu an, belliydi, ikimiz de bunun bir sorun olmamasını istiyorduk ama bunu farklı yollarla yapacaktık. Anlaşılan buydu. Ben sanki zamanı geriye almak ve bunu ortadan kaldırmak istermiş gibi davranırken Taehyung bunu aşmıştı. Yaşandığını kabullenmişti.

"Tuhaf değil mi?"

"Elbette tuhaf!" Benim karşımdaki duvara yaslandı o da. "Ben sana hiç o açıdan bakmamıştım. Ancak şimdi gözlerimin önünde her sahne."

Gözlerimi kaçırdım.

Doğru diyordu. Ben de ona hiç o açıdan bakmamıştım ama düşünüyordum da şimdi gözlerimin önündeydi dün gece ve hiç gidecekmiş gibi değildi. Bunu kabullenmek zorundaydım, zamanı geri alamazdım. Taehyung'a baktığımda onu bir süzüyordum önce (bunu hiç yapmamıştım) ve sonra her şey aklıma geliyordu.

Harika.

"Neyse ki kötü değildi..." gevelediğimde derin bir nefes aldı.

"Yemin ediyorum," dediğinde gözlerimi kaldırıp ona baktım. "İçim içimi yiyordu."

"Sen de ne kendini beğenmişsin," diye takıldığımda güldü.

"Kusura bakma, sen yüzüme bile bakmıyorken aklıma gelen şeylerin haddi hesanı yok."

"Sende bir sorun yoktu..." dedim.

"Sende de yoktu. Umarım bunu düşünmüyorsundur?"

"Elbette! Yani... hayır... ben sadece arkadaşlığımızın içine ettiğimi düşünüyordum."

"Yani... kısmen bunu yaptın..."

"Taehyung!" Gülmeye başladığında biraz rahatladım. En azından benden nefret etmiyordu. Sanırım?

"Jimin, bunu birlikte yaptık." Gözlerini sanki hiç kırpmayacakmış gibi bana diktiğinde gülümsemeye çalıştım. "Eğer... birisi suçlanacaksa tek kişi sen değilsin." Söylemesi kolaydı ama ben de biliyordum nelerin yaşandığını. Taehyung beni reddetmişti, o, bu fikri onaylamamıştı ama ben üzerine gitmiştim. Onu ikna etmiştim. Sonuçta ikimiz yapmış olabilirdik ama ben onu bunu yapması için zorlamış bile sayılabilirdim.

Sentimental | vminWhere stories live. Discover now