22| ona söylemek zorundasın

2.6K 337 266
                                    

Hozier-Whole Lotta Love









Seokjin hyung yağ gibi üste çıkmıştı.

Hem de nasıl. Ona Taehyung'a almayı planladığım hediye için çabalarımı gidip direkt Taehyung'a söylediği için kızmıştım ancak o kendini öyle bir savunmuştu ki en sonunda resmen ben özür dileyecektim. Yaptığımın aptalca olduğunu, engellenmesi gerektiğini, bunun beni yoracağını ve zarar vereceğini söylemişti. Bu kadar büyütülecek bir durum olmadığı aşikardı ancak Seokjin hyung hiç de öyle görmemişti.

"Evet, susun bakayım! Bu soru Jimin'den herhalde."

Taehyung'un çekimleri bir genç kız dergisinde yayınlanmıştı, aslında direkt bir genç dergisinde demek daha iyi olurdu, her neyse, Taehyung da bir örneğini bize getirmişti ve mekan kapandıktan sonra, biz eve dağılmadan önce Seokjin hyung dergiyi gereğinden eğlenceli bulmuş olacak ki soru cevap kısmını sesli okumaya başlamıştı.

"Evet, evet. Kesin Jimin'den. Diyor ki... Hım... En yakın arkadaşıma aşık oldum, sizce söylemeli miyim?"

"Sen var ya–"

"Tamam, tamam, sakin."

Seokjin hyunga masanın üzerinden atlayarak saldırmamı engelleyen tek kişi belimden tutan ve gerçekten aşık olduğum en yakın arkadaşımdı. Evet. Üzücü.

"Sanırım cevabı merak etmiyorsun?"

"Hyung, çok pis dayak yiyeceksin bence." Namjoon hyung onun elinden dergiyi aldıktan sonra masaya doğru attı. "Böyle ufak tefek göründüğüne bakma, daha önce Taehyung'u sıkıştıranları dövmüşlüğü var."

"Yuh, cidden mi?" Jungkook kocaman gözlerle bana baktı.

"Şimdi beni sıkıştıranları demeyelim de–"

"Taehyung yalan söylüyor." Namjoon hyung beni savunduğunda ona gülümsedim. "Ortaokulda Taehyung sıska bir çocuktu."

"Lisede de oldu ki bu," dediğimde Taehyung dirseğiyle hafifçe bana vurdu.

"Taehyung'u arka bahçede sıkıştırıyorlardı, sonra sen bir uçan tekmeyle ortama daldın, prensesi kuleden kurtardın ve öpüştünüz? Hikaye böyle mi?"

"Evet, öyle," dedi Taehyung bir anda, ben tekrar kendimi Seokjin hyunga bağırmak için hazırlamıştım. Öyle bir şey yaşanmamıştı, Taehyung onunla alay ediyordu ama masadaki herkes, Namjoon hyung bile şüphe etmişti. "Sonra eve gittik, Jimin'in evi müsait değildi, bizimki boştu, on yediydik. Eve öpüşerek girdik, sonra da beni kapıya yasla–"

"Yeter," dedi Hoseok hyung.

"Susturdun ama benim beynimde sahne devam ediyor şu an," Yoongi hyung Taehyung'a bir peçete parçası attı. Dudaklarımı ıslattım. Kalbim hızla atmaya başlamıştı.

"Hyung, nasıl, ateşli mi?" dedi Taehyung gülerek. Yemin ediyorum terlemeye başladım.

"Bir an gerçek sandım," dedi Jungkook iç çekerek.

"Gerçek zaten," dedim ilk kez Taehyung'un bu konuyu böyle alaya almasına katılarak ve işte bu, diğerlerinin daha çok şüphe etmesine neden oldu. "Ah... Güzel zamanlardı." Ellerimden birini yanımda duran Taehyung'un saçlarına çıkardım, gözlerini bana çevirmişti. Ağzından nefes alır gibi dudakları aralık kalmıştı, biraz... şaşırmış duruyordu. O da.

"Evet..." dedi, tekledi. 

"Yaptığını beğendin mi?" dedi Yoongi hyung Seokjin'e. "Şimdi onları kışkırttın ve gözünün önünde sürekli bunları yapacaklar."

Sentimental | vminWhere stories live. Discover now