Sentimental | vmin

3| sadece arkadaş değil

Justice-Randy

"Gerçekten bıktım. Bazen daha fazla devam etmek istemiyorum."

Bacaklarıma uzanan Taehyung koluyla gözlerini kapattığında ellerimi çimlere yasladım. Daha derse girmeme biraz vardı, Taehyung yine kahvesini bitirememişti ve onu da ben içiyordum. Umarım pantolonum çim lekesi olmazdı, tabii çimler nemli değildi ama yine de riskliydi.

"Taehyung," dediğimde kolunu indirdi gözlerinden. "Böyle düşünme."

"Öyle diyorsun ama," Bana doğru, yan döndü ve elini üst bacağıma yerleştirdi. Parmakları gelişigüzel duruyordu öyle ve ben sadece o gece bacağıma sardığı elini– Derin bir nefes almaya çalıştım. Ciğerlerim izin verdiğince. "O üzerinde benim sorumluluğumu taşıyor ama benim taşıdığım yük iki kişilik. Onu hayal kırıklığına uğratırsam diye korkuyorum, Jimin."

"Onu hayal kırıklığına uğratmayacaksın, şu koca kafanı ne zaman kullanmaya başlarsın tahminen?" İşaret parmağımla alnına bastırdığımda gözlerini sıkıca kapatıp başını çevirdi ve sonra doğruldu, bacağımda olan elini biraz sıktı doğrulurken. Doğruluğunda bacaklarımı hafifçe aralamıştım ve o da elini bacaklarımın arasındaki çime yerleştirdi ce oradan destek almaya başladı. Çok yakın duruyordu, sanki her an–

"Sen ne zaman kullanmaya başlarsan o zaman, Jiminie."

"Oh, ne yazık, ben oysa çok uzun süredir kullanıyorum. Bunu fark edemeyecek kadar aptal olduğunu düşünmemiştim."

"Aklımı başımdan alıyorsan, demek ki."

"Bunun bir hakaret olması gerekiyordu," dediğimde biraz toparlandı ve geri çekildi.

"Bugün sana hakaret etmek istemediğimi fark ettim. Sanki sana hiç bakmamışım gibi," elini yüzüme yaklaştırdı ve parmakları hafifçe burnuma dokundu. "Bugün bir tuhaf... her zamanki gibi göründüğüne eminim ama ne zamandan beri... böyle burnun?"

"Doğduğumdan beri falan," dediğimde gözlerini kıstı. Yüzümde gezinen gözleri bana kendimi gergin hissettiriyordu. Çok... dikkatli bakıyordu.

"Yine de güzelsin," dedi ve omuz silkti.

"Teşekkürler? Bunca sene beni çirkin mi buluyordun?" dediğimde geri çekildi.

"Hiçbir şey bulmuyordum. Yani iyi göründüğün gerçek ama üzerinde düşünmemiştim. Elbette nasıl göründüğünü biliyorum ama bir yandan da farklı.." Tekrar baktı yüzüme. Dikkatle. "Dudakların da hep böyle miydi? Mesela bunu biliyorum ama şimdi başka bir şekilde... pembe."

"Hep böyle geri zekalı mıydın, Taehyung?" dediğimde kaşlarını çattı.

Geriliyordum.

Taehyung dikkatle yüzüme bakıyordu, burnuma, çeneme, bacağıma dokunuyordu ve ben tam da atlatabileceğimizi düşünürken aslında beni incelemeye başladığını ve güzel bulduğunu belirtmişti. Bunu tahminen ne zaman atlatırdık?

"Kötü bir şey mi dedim şimdi?"

"On seneden fazla süredir hiç bakmadın mı bana?"

"Kusura bakma, on seneden fazla süre içerisinde hiç seninle yatmadım da."

O sanki çok kötü bir şey söylemiş gibi elimle kocaman açılan ağzımı örttüm.

"O nasıl söz?"

"Ne nasıl söz? Böyle bir söz işte. Sen tekrar sarhoş olsana ya, o zaman daha mantıklı konuşuyorsun."

"Kim Taehyung, beni sinirlendirmeye başlıyorsun."