#67

29.3K 3K 536
                                    

Umarım sınavlar iyi geçiyordur. Dilerim istediğiniz okullara, mesleklere kavuşursunuz. Ama unutmayın ki sınav sonuçları size bir yol çizse de, o yolları takip edip etmemek, başka yönlere gitmek hep sizin elinizde. Her şey gönlünüzce olsun canlarım 🤗🙋🎈

Telefonum, en değerli varlığım, Hollywood'a açılan bir pencere olmuştu.

Ertesi gün ve takip eden günlerde, iki ay boyunca Jimmy günde iki antrenman yaptı. İlk antrenmanını gün doğmadan yapıyordu; işteyken izleyebiliyordum. İşte dediysem iş yaptığım sanılmasın. İş hak getire. Bir gözüm evrakların arasına sakladığım telefonun ekranında, bir gözüm etrafta, salyalarımı akıtmamaya özen gösteriyordum ki ne izlediğim anlaşılmasın.

Jimmy kişisel antrenörü eşliğinde, çeşitli aletler aracılığıyla, mütemadiyen vücudunun değişik kas gruplarını çalıştıracak şekilde ağırlık kaldırıyor, şınav-mekik-barfiks çekiyor ya da teknik dövüş antrenmanları yapıyordu.

Birkaç hafta içinde gözle görülür bir biçimde irileşmişti. 8-pack'i de iki ay kadar bir sürede tamamladı. 300'deki Spartalılar gibiydi son hali. Ya da olması gerektiği gibi; yani Wolverine gibi.

Çekimler yaklaştıkça koreografi de çalışmaya başladılar. Spor salonundan film stüdyosuna taşındılar zaman zaman. Jimmy dans eder gibi dövüş hocalarının öğrettiği hareketleri yaparken, ben mest olmuş izliyordum. Genelde adamların herhangi bir hareketi ikinci kez göstermelerine gerek kalmıyordu. Jimmy anında kapıyordu her şeyi; hareketleri akışkan ve zarifti üstelik.

Jimmy'ye daha fazla âşık olacak yerim kalmıştıysa şayet bu süreçte o boşluk da tıka basa doldu.

O sıkıcı günlerdeki tek eğlencemdi onu izlemek. Yoksa günlük rutinimde korkunç bir aynılıktı yaşadığım. Ya işteydim ya evde. Kafam da gözüm de çok uzaklarda olsa da, vakit kaybetmeden rotasyon için evraklarımı hazırlayıp başvurumu yaptım.

Ne var ki görünürde açık bir pozisyon yoktu.

Pozisyonlar genelde ilan edilmeden önce yöneticilerce bilindiğinden, Celal Bey Kanada ve Amerika ofislerindeki tanıdıklarını yokladı. Birkaç hafta geçtiğinde, yoklamaları sonuçsuz kalmıştı maalesef. O an için bana uygun bir pozisyon olmadığını ama fırsatları kollamaya devam edeceğini söyledi.

Bir umut işte.

Adam daha ne yapsındı? Sabırlı olmak gerekiyordu. Haftalar, aylar sürebilirdi ve sonunda bir şey de çıkmayabilirdi.

****

Sıcak bir akşamüstü eve henüz girmişken elimdeki telefon çalmaya başladı; bu aralar telefonumla yapışık yaşıyordum adeta!

Kocaman bir gülümseme ele geçirdi yüzümü çünkü Jimmy'ydi arayan.

Görüntülü konuşmayı yanıtladığımda az kalsın küçük dilimi yutacaktım. Karşımdaki görüntünün heyecanıyla vücudum bir anda uyuştu sanki. Kostümlü, makyajlı deneme çekimleri başlamıştı demek.

Üzerinde beyaz bir atlet vardı. Parlak kahverengi saçları başının iki yanında yukarı doğru sivriliyor, sakalları hiç görmediğim kadar gür görünüyordu. Yeşil gözleri alev alevdi. Benim tanıdığım adamla bir alakası yoktu bu vahşinin. Bambaşka biriydi. Bambaşka.

"Wow," dedim derin bir iç geçirirken. Sanki herhangi bir kostüm partisi için hazırlanmış gibi "Aynı Wolvie'ye benziyorsun...*" diye de iltifat etmeyi ihmal etmedim. (*You look exactly like Wolvie)

Gülmeden edemeyip kafasını iki yana sallarken "Ona benzediğime sevindim,*" dedi. (*I'm glad I look like him.)

Ekrana iyice yaklaştım. "Harika görünüyorsun," dedim hülyalı hülyalı.

Kapak Modeli 🌙Yarı Texting🌙 (Tamamlandı)Where stories live. Discover now