Stairs '🌺

3.4K 272 177
                                    

Elle King / Ex's and Oh's

"Anatole France 'Mantıklı düşünüp mantıksız davranmak insan yapısının özelliğidir.' der."

Felsefe dersinin ilerleyen saatlerinde bakımlı ve oldukça sofistike düşüncelere sahip olan bayan hocanın söylediği bu güzel sözle sınıfın dehası Hyunwoo hemen ayaklanmış ve haksızlığa uğramış gibi söz alarak konuşmaya başlamıştı.

"BAYAN SONG! BU SÖZ ÇALINTI!"

"Ne? Ne demek istiyorsun Hyunwoo?"

"Bakın şimdi!.. Çok bilgili bir düşünür olan Lee HyunWoo'nun dediğine göre 'Mantıksız düşünüp mantıksız davranmak Danbi canlısının en büyük özelliğidir.' Gördünüz mü? Anatööle French resmen bu sözü çalmış!"

Tüm sınıf -tabii ki Danbi hariç- Hyunwoo'nun yazarın adını bile telefuz edemediği o sözünü değiştirerek söylediği aptal esprisine gülerken Danbi arkada tüm boş bakışlarıyla Hyunwoo'ya bakmaya devam ediyordu. Bu bir nevi fırtına öncesi sessizlikti. Hyunwoo başta gülse de Danbi'nin ona attığı en az karadelik kadar boş bakışları görmesile donup kalmıştı. Gülümsemesi bir anda yüzünü terk ederken yalnızca kocaman açtığı gözleriyle Danbi'ye bakmaya başlamıştı.

Danbi ise yavaş yavaş sağa doğru eğdiği kafasıyla hafif bir tebessüm etmiş ve Hyunwoo'nun tam anlamıyla gözlerinin içine bakarak orayı deşmişti.

Hyunwoo sınıftan çıkan kahkahalar arasında hemen önüne dönmüş ve pür dikkat kalan dersi dinliyormuş gibi davranmaya başlamıştı. Danbi'nin gazabına uğramaktan ancak bir şekilde kaçabilirdi...

~~~

Yanan binalarından sonra okulun yalnızca bir hafta tatil edilmesi kimsenin beklemeyeceği bir şeydi. Öğrenciler en azından bir 1-2 ay açılmamasını ummuşlardı. Ki o süre zarfında zaten okullar kapanıyordu. Fakat okulu oldukça önemseyen okul müdürü bir üniversitenin dekanıyla konuşmuş ve büyük fakültelerin yanında yer alan ve kendi okullarından bile daha büyük bir bina olan bir süreliğine okulları olacak yerde öğretim görmeye devam etmişlerdi.

Bu aslında bir nebze de olsa Danbi'nin içini rahatlatmıştı en azından daha kötü şeylere sebebiyet vermeden bu iş hallolmuştu.

Düşündüğünün aksine okulun yanması olayı gerçekten takıyordu. Elinde değildi ve kendini çok suçlu hissediyordu. Kimseye söylememesi gerektiğini biliyordu ama bunu içinde tuttukça o zehrin büyüyüp tüm vücudunu sardığını hissediyordu. Ayrıca Taehyung'u da yaralamıştı...

Her ne kadar yarası o bir hafta içerisinde iyileşse de Danbi kendisini affedemiyordu. Taehyung'un yüzüne bakmaya UTANIYORDU. Ve işte onun en yakın arkadaşlarından biri olan Hyunwoo da yalnızca Taehyung'dan utandığı için onunla konuşmadığını sanıp arkadaşlık görevini yaparak bunu en iyi şekilde -kendi lehine- kullanıyordu.

Zilin çalmasıyla adeta sınıftan ışınlanan Hyunwoo, Danbi'nin daha sıradan kalkmasını bile beklemeden bahçede nöbetçi olan Bay Kim'in yanına doğru yol almıştı. Bay Kim onu koruyacaktı. Hyunwoo'dan bile beklenmeyen bir ataktı bu. Mantıklı bir atak... Danbi hızla koşan çocuğun arkasından ona yetişmek için koşmaya başlamıştı. Çok dikkat de çekmek istemiyordu ama yine de ona derste yaptığı bu şeyin hesabını sormalıydı.

Okul binası oldukça karışıktı. Tarihi yapılara benzer bir hali vardı. İlk günleriydi ve bu yüzden Danbi çoğu yeri tam olarak bilmiyordu. Yalnızca çıkışa nasıl gidildiğini ve okula ilk geldiklerinde Eunji'yle birlikte gittikleri kantini biliyordu. Hyunwoo binanın sol tarafında bulunan merdivenlerden aşağı hısla inerken Danbi onun nereye gittiğini çoktan anlamıştı. Üniversiteli öğrencilerle bahçeyi ortak kullandıklarından dolayı o büyük alanda nöbet tutan 2 öğretmenden birinin yanına, aşık olduğu ve şu aralar yüzüne bakmaya ölümüne utandığı adamın yanına doğru ilerliyordu.

Seonsaengnim // Kim TaehyungWhere stories live. Discover now