F•R•I•E•N•D•S | Larry

20

Harry eve geldiğinde Louis'nin yemek hazırladığını görünce tüm yorgunluğunu göz ardı etmişti. Louis ile birlikte yemek yemiş, müzik dinleyip sarılarak zaman geçirmişti.

Louis'nin bazı anlarda garip davrandığını fark etsede sesini çıkarmamış, kendisinin anlatmasını beklemişti. Louis Harry'den uzaklaşınca Harry ona baktı. "Su içip geleceğim. Bir şey istiyor musun mutfaktan?"

"Hayır, teşekkür ederim." Louis mutfağa gidip bir bardak su alarak yavaşça içti. Gözlerini pencereden dışarıya, gökyüzüne çevirdi. Gece yarısı olmak üzereydi. Titrek bir nefes alarak parmaklarını gözlerine bastırdı. Başını iki yana sallayıp kendine gelmeye çalışarak mutfaktan çıktı.

Salona geri döndüğünde Harry'nin kucağına yerleşti. Harry onun yüzünü incelerken elini beline götürerek okşadı. Louis bir kolunu onun omzuna atıp diğer eliyle yanağını okşadı. "Çok yorgun musun?"

"Yani, biraz." alt dudağını dişleyip yutkundu. Harry onun bir şey söylemeye çalıştığını anlayarak beklentiyle baktı.

"Öpsene beni." dedi Louis onun bakışlarına karşı. Harry yüzünü ona yaklaştırdığında Louis gözlerini kapatıp dudaklarını araladı.

"Söylemek istediğin başka bir şey var mı?" diye mırıldandı. Louis başını iki yana sallayıp ıslanan gözlerini saklamak için daha çok sıktı. Harry dudaklarını onun dudaklarıyla birleştirdiğinde Louis parmaklarıyla ensesinden daha çok bastırdı.

Harry onun öpüşünden bile bir şeyler olduğunu anlıyordu ama Louis'nin anlatmak istemediği ortadaydı. Louis Harry'nin kucağında hafif kıpırdanınca Harry dudaklarını ıslak bir sesle ayırdı. Elleri Louis'nin kalçasına gitmişti bile.

Louis gözlerini açıp Harry'nin sorgulayan gözlerine baktı. Gözlerini kırpıştırarak istediği şeyi anlatmaya çalıştı. Bir yandan da elleri Harry'nin ensesinden göğsüne doğru gitti. "Yatak odasına gidelim mi?" diye sordu Harry.

Aptal değildi, Louis'nin ne istediğini anlayabiliyordu ama yine de ondan onay istiyordu. Louis başını sallayıp elini onun yanağına götürdü. Harry ayağa kalktığında dudakları tekrar birleşti.

Louis'yi sıkıca tutarken Louis kollarını onun boynuna sarmış parmaklarını saçlarına geçirmişti. Louis'yi yatağa bırakıp bacaklarının arasına girdi. Dudakları birbiri üzerinde hareket ederken elleri Louis'nin bacaklarında geziniyordu.

Harry dudaklarından uzaklaşıp boynuna doğru ilerletti dudaklarını. Bir yandan da elini Louis'nin eşofman lastiğine götürdü. Louis kalçasını kaldırdığında eşofman bacaklarından sıyrıldı. Harry tişörtünün üstünden Louis'nin göğsünü öptükten sonra aşağıya inerek bacaklarının üst kısmına öpücük kondurdu.

Louis inleyerek Harry'nin tişörtünün yakasından kendine doğru çekiştirip dudaklarını tekrar birleştirdi. Harry bu sırada elini tişörtün altına sokarak onun karnını ve göğsünü okşuyordu. Nefes nefese geri çekildiler. Louis Harry'nin tişörtünü çekiştirip çıkardı.

Avuçlarını omuzlarında, kollarında ve göğsünde gezdirirken dudakları kesik öpücüklerle birleştiriyordu. Harry Louis'nin tişörtünü de çıkarıp yere bıraktığında Louis heyecanlı nefesler alıp veriyordu. Harry onun dudağına sesli bir öpücük bırakıp ayağa kalktı. Dolabının çekmecesinden kayganlaştırıcı çıkarıp Louis'nin yanına döndü.

Yatağa girmeden önce kendi eşofmanından da kurtuldu. Tekrar Louis'nin bacak arasına girip göğsünü ve karnını öptü. Arada küçük ısırıklar bırakarak Louis'nin alt dudağını dişlemesine neden oluyordu.

İşaret parmağını Louis'nin iç çamaşırının kenarına geçirdiğinde yüzlerini aynı hizaya getirdi. Louis hissettiği duygu yoğunluğuyla sulanan gözlerini açık tutmakta zorlanıyordu. Harry'nin dudaklarını öpüp "Yap hadi." diye mırıldandı.