16

782 71 13
                                    

Louis uykudan arka arkaya gelen zil sesiyle uyandı. Yanında duran sudan birkaç yudum içip gözlerini ovarak kapıyı açmaya gitti. Kapıyı açtığı anda karşısında sırıtan bir yüz görünce yarı kapalı olan gözlerini irice açtı.

Yanaklarını tutup kendine çekerek dudaklarını sesli öpücüklerle birleştiriyordu. Kısa süreliğine ayrılan dudakları birkaç saniye sonra tekrar buluşuyordu. Harry onun bu haline kıkırdarken arkasındaki kapının açıldığını duydu. Bu Louis'nin çok da umurunda değildi. Harry'nin dudaklarına koklayarak kesik öpücükler bırakıyordu.

"Tanrım! Louis içerde hallet işini." diye söylenen kadına bakıp alt dudağını ısırdı.

"Kusura bakmayın Bayan Beth ama çok özledim." kadın eliyle onu kovar gibi yaptığında Harry çantasıyla içeri girip Louis'yi de içeri çekti. Beline sarıldığında Louis'nin kolları hemen boynunu buldu.

"Seni uykundan uyandırdığım için üzgünüm ama eve gidip sonra gelmeye sabrım yoktu." Louis onun boynunu öperek karşılık verdi. "Uyumaya benimle devam eder misin?" Louis başını geri çekip onun yanağını okşarken başını salladı.

Harry'nin ellerinin belinden kalçasına, oradan da bacaklarına indiğini hissedince kendini yukarı çekip bacaklarını beline doladı. Dudakları tekrar buluştuğunda Harry Louis'yi düşürmemeye özen göstererek yatak odasına doğru ilerledi.

Louis onun yanaklarını okşarken Harry yatağın yanında ayakkabılarını çıkarıp tek eliyle yataktan destek alıp diğer eliyle Louis'yi tutuyordu. Louis'yi yatağa yatırıp üzerine uzandığında dudakları nefes almak için ayrıldı. "Daha önce nasıl dayanıyordum ben bu kadar ayrı kalmaya?"

"Sen onu bir de bana sor. Şimdi seni bahane edip kaçıp gelebiliyorum, önceden yapamıyordum." Louis bacakları arasındaki bedene sıkıca sarılıp gözlerini kapattı. "Komşuna ifşa olduk yalnız."

"Boşver, yarına kadar unutur." Harry mırıldanarak burnunu onun boynuna sürtüp öptüğünde Louis'nin kolları sıkılaştı. Harry onun çıplak belini okşayıp bir yandan boynunu öperken Louis onun tişörtünü yukarı çekiştirerek çıkarmasını sağladı.

Harry tişörtünü çıkarır çıkarmaz yüzünü tekrar Louis'nin boynuna gömdü. "Pantolonunu da çıkarabilirsin." Harry huzursuzca mırıldandığında kıkırdayıp onun pantolonunun düğmesini açtı. Çıkarmasına yardım edip tekrar bacaklarının arasına giren adamın saçlarıyla oynadı.

"Geleceğini neden haber vermedin?"

"Bu saate kadar uyanık kalacaktın. Uykusuzluğa çok dayanamadığını biliyorum, o yüzden sürpriz yapmak istedim." Louis dudağına sesli bir öpücük bırakıp yanağını okşadı.

"Sen uyuyabildin mi?" başını iki yana salladı. "O zaman uyuyalım mı?"

"Böyle kalsam? Birazcık göğsünde dinlensem, olur mu?"

"Olur." deyip örtüyü üstlerine çekti. Parmak uçlarını Harry'nin omuzlarında ve sırtında gezdirirken kısa bir süre sonra onun uykuya daldığını anladı. Kendisi de çok fazla uykuya direnmeden gözlerini kapattı.

***

Harry gözlerini açmadan elini yatakta gezdirdiğinde boşlukla karşılaştı. "Louis!" diye yüksek sesle bağırdığında karşılık alamayınca tekrar seslendi. Birkaç saniye sonra adım sesleri duydu. Gözlerini aralayıp kapıdan gülümseyerek giren sevgiline  baktı.

"Neden bağırıyorsun koca bebek?" deyip yatağa yaklaşarak Harry'nin üstüne çıktı.

"Neredesin sen? Ben uyandığımda seni yanımda görürüm diye geldim buraya." Louis gülümseyip üzerine eğilerek alnındaki saçları geriye ittirdi.

F•R•I•E•N•D•S | LarryTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon