8

779 78 43
                                    

Yine bir set günüydü ve sabah başlayan çekimler akşam olmasına rağmen devam ediyordu. Son sahne çekilecekti ve Louis aşırı gergindi. O kadar gergindi ki hazırlanana kadar dört defa dişlerini fırçalamıştı. Harry onun gerginliğiyle daha fazla heyecanlanmamak için dışarıya çıkmıştı.

Louis sonunda hazır olduğuna karar verdiğinde Harry'nin yanına geçti. "Sakin misin?"

"Evet."

"Bu sahne aramızı bozmayacak." Louis başını sallayıp gülümseyerek bir kolunu onun beline sardı. Harry'de zaman kaybetmeden kolunu onun omzuna attı. "Hazır mısınız çocuklar?"

"Hazırız."

"Harry, Louis tuvaletteyken bir anda içeri gireceksin, gerisini biliyorsun değil mi?" Harry başını salladığında herkes yerini aldı ve yönetmenin "Kayıt." diye bağırmasıyla başladılar.

Harry tuvaletin kapısını açtığında Louis şaşkınca ona baktı. "Scott ne işin var burada? Burası tek kişilik bir alan." Harry içeri girip kapıyı arkasından kapattı.

"Biliyorum ama konuşmamız lazım."

"Bunu dışarıda da yapabiliriz, tuvalet burası." ellerini yıkayıp peçeteyle kurularken Harry küçük olan yerde ona daha çok yaklaştı.

"Brandon ile aranızda ne var?" Louis kaşlarını çattı.

"Arkadaşız, başka ne olabilir?"

"Sadece arkadaş mı?" başını salladı.

"Neden soruyorsun bunu? Hem Brandon ne alaka?"

"Ama o dedi ki-"

"Ne dedi? Aramızda bir şey olduğunu mu söyledi?" Harry başını salladığında Louis omuzlarını düşürdü. "Bunu çoğu kişiye söyler, kendi aklıyla şaka yapıyor."

"Ama sen ona çok yakınsın, onun yanındayken hep gülüyorsun." Harry gerçekten sinirlenmiş gibi görünüyordu. Öyle ki gözlerinde bile bariz bir sinir vardı. Louis'nin kaşları hafif çatıldı.

"Arkadaşım olduğu için olabilir mi? Seni anlayamıyorum bugün, iyi misin?"

"İyi falan değilim, onunla bir daha bu kadar yakın olmanı istemiyorum." dişlerinin arasından konuştuğunda Louis alayla güldü.

"Pardon, bunu neden istiyorsun benden?"

"Çünkü o sana çok yakın, gereğinden fazla yakın." Harry'nin alnındaki damar belirginleşti. Biri ona bunun bir oyun olduğunu söyleyebilir miydi?

"Senden önce de arkadaşımdı o benim. Benden böyle bir şey isteyemezsin. Hiçbir arkadaşım hayatıma bu kadar müdahale etmiyor, sende edemezsin."

"Sadece arkadaşın olmak istemiyorsam?"

"Ne demek-" dudaklarını birleştirip Louis'nin sırtını duvara yaslamasını sağladı. Louis'nin elleri Harry'nin göğsünü bulduğunda elinin altında hızla atan kalp kendisininde heyecanlanmasına neden oldu. Elleri Harry'nin göğsünden ensesine doğru hareket ettiğinde Harry onun ellerini tutup başının üstünde birleştirdi.

Bir eliyle onun ellerini tutarken diğer elini beline götürüp kendine daha çok bastırdı. İkisi de sert nefesler alarak birbirlerinin dudaklarını çekiştirerek öpüyorlardı. "Devam." diyen yüksek sesi duymadılar bile. Louis bir elini Harry'nin elinden kurtarıp ensesinden bastırarak kendine daha çok çekti.

Harry onun bileğini bırakıp yanağını okşayarak öpmeye devam etti. "Yeterli." sesiyle ikisi de kendine geldi. Harry son bir öpücük bırakarak alnını onun alnına yasladı.

F•R•I•E•N•D•S | LarryМесто, где живут истории. Откройте их для себя