3

842 84 18
                                    

Harry arka arkaya çalan telefonu yüzünden duştan hızlı çıkmıştı. Koşturarak çalmaya devam eden telefonu eline aldı. Açar açmaz "Lou?" dediğinde karşı taraftan aldığı ilk tepki "Sen mi yaptın?" oldu.

"Neyi ben mi yaptım?" Harry'nin kaşları çatıldı. Yine ne yapmıştı?

"Dün bana başrol teklif edildiğini söylemiştim ya, bugün onu senin yaptığını yazmışlar haber siteleri. Bir parmağın var mı bu işte?"

"Tabii ki hayır. Benim nasıl parmağım olabilir ki? Tanıdığım çok fazla yapımcı bile yok." Louis'nin kendisi hakkında her şeyi kendisi yapmak istediğini biliyordu, o yüzden böyle şeylere asla karışıyordu. Louis kendi kariyerini kendisi belirleyecekti.

"Harry bu konudaki düşüncemi biliyorsun değil mi?"

"Ben bir şey yapmadım, anlatamıyor muyum?" azarlar bir tonda söylediğinde Louis sessiz kaldı. "Haber sitelerinin yalan haberler yaptığını en az benim kadar iyi biliyorsun. Takılma böyle şeylere, sen rolüne odaklan."

"Sadece birkaç yerde aynı şeyin yazdığını görünce-" devam etmedi. Sesi oldukça kısık çıkmaya başlamıştı.

"Böyle bir şey yapmayacağımı biliyor olman lazımdı. Rahatladın mı?"

"Özür dilerim."

"Gerek yok, eğer kendini iyi hissediyorsan gerisi önemli değil. Başka bir şey var mı? Üzerimi giyinmem gerekiyor daha sonra ararım seni." diyerek dolabından giyecek bir şeyler çıkardı.

"Tamam, sonra konuşuruz." telefonu kapatıp üzerini giyindi. Saçlarını kurutmakla uğraşmayıp havlu sararak mutfağa geçti. Yiyecek bir şeyler çıkarıp bir yandan onu yerken bir yandan da telefonundan haber sitelerine göz atıyordu.

Louis ve Harry hakkında milyonlarca haber vardı. Gözlerini devirip son haberlere tıkladı. Louis'nin sonunda fark edilmesi güzel bir şeydi ama bunun Harry sayesinde olduğu söylenmesi çok gurur kırıcıydı. Louis'nin neden sinirlendiğini anlayabiliyordu.

Louis ile Harry tanıştıkları zamandan beri Louis'nin istediği tek şey kendisi hakkındaki her şeyi kendi başına yapmaktı. Başkalarının gölgesi altında kalmak istemiyordu. Harry bunu anlayışla karşılamıştı, aksi taktirde çoktan araya birileri sokup onu hak ettiği yere getirirdi. Louis'nin gazabına uğramamak için yapmıyordu.

Telefonuna gelen mesaj sesiyle gözünü haberden ayırdı. Mesajlaşma kısmına geçtiğinde Louis'nin mesaj attığını gördü.

Loubear: Hazz kusura bakma biraz gerilmiştim sana patladım.

Hediyemi kabul edersen çok sevinirim :*

Hazza: Ne hediyesinden bahsediyorsun?

Mesajı gönderdikten sonra çalan kapıyla kaşları çatıldı. Louis'nin gelmiş olabileceği düşüncesiyle kapıyı açmaya gitti. Karşısında genç bir oğlan görünce duraksadı.

"Paketiniz Bay Styles, iyi günler." eline paketi tutuşturup hızlıca uzaklaşan oğlanın arkasından daha fazla bakmadı. İçeri geçip koltuğa oturarak paketi açtı. İçinden çıkan siyah gömleği incelerken göğüs kısmında Styles yazdığını fark edince gülümsedi.

Louis'nin numarasını tuşlayıp açmasını bekledi. "Bay Styles, hediyemi aldınız mı?"

"Teşekkür ederim ama gerek yoktu ki." Louis konuşmadan önce bir şeyleri düşürmüş olacak ki yüksek bir ses geldi. Bu sesi Louis'nin kısık sesli küfürü takip etti.

"Aslında albüm çıktıktan sonra vermeyi düşünüyordum ama bekleyemedim."

"Sen iyi misin?" dediğinde Louis güldü.

F•R•I•E•N•D•S | LarryWhere stories live. Discover now