27

613 55 33
                                    

Louis eve girdiklerinde güneş gözlüğünü çıkarıp orta sehpaya bıraktı. Gergince dudaklarını dişliyordu. Harry kendini koltuğa bırakıp rahat bir nefes aldı. "Nasıl bu kadar rahatsın?"

"Niye olmayayım?" yanına oturup tedirginlikle parlayan gözlerini Harry'ye çevirdi.

"Sana bizi gördüklerini söylüyorum, anlamıyor musun? Fotoğrafımızı çektiklerinden eminim."

"Aşkım bu kadar gerilmene gerek yok. Bizi daha önce birçok defa yan yana görüp haber yaptılar." Louis oflayarak başını geriye atıp tavanla bakıştı. "Eğer sıkıntılı bir durum olursa hallederiz. Takma kafanı."

"Söylemek ne kadar kolay değil mi? Nicole ve Jeff ağzımıza-" Harry avucunu onun dudaklarına bastırarak susmasını sağladı.

"Halledeceğiz diyorum, sakin ol biraz." onun kolları arasındaki yerini aldığında derin bir nefes aldı Louis. Burnunu Harry'nin boynuna sürtüp baş parmağını onun çene kemiğinde gezdirdi.

"Ben bir kere daha o kadar baskıyı kaldıramam Harry. Bir mail vakası daha atlatamam. Bu sefer olmaz."

"Tekrar aynı şeyi yaşamayacağız. İki yakın arkadaş olarak seyahat ettik, hepsi bu. Hatta benim röportajım dışında seninde görüşmen vardı, o yüzden birlikte gittik. Eminim Nicole ve Jeff'de böyle söylememizi isteyecekler." gözlerini sıkıca kapatıp iyice sokuldu Harry'ye.

"Kendim için değil, senin için endişeleniyorum. Benim ne olduğum zaten belli. Hiçbir zaman saklamadım ama sen en ufak şeyde bile binlerce hayranını kaybedebilirsin. Sana binlerce nefret içeren mesaj gelecek, bazen tiksinen bakışlar olacak. Sen nefreti değil sevgiyi hak ediyorsun." etrafındaki kollar sıkılaşınca gözlerini daha çok sıktı.

"Sevgiyi en çok sen hak ediyorsun." deyip omzunu öptü. "Biraz sevgiye boğayım o zaman seni." diyerek boynuna ardı ardına öpücükler bırakırken Louis kıkırdayarak onun yüzünü elleri arasına aldı. Dudaklarını onun dudaklarına bastırdığında Harry üzerine eğildi.

Louis'nin sırtı koltukla buluştuğunda parmakları Harry'nin saçlarının arasındaki yerini almıştı. Dudakları kesik öpücüklerle birleşirken Harry'nin eli çoktan Louis'nin kalçasını bulmuştu. "Eğer hemen durmazsak bu koltuk istemediği şeylere şahit olacak." dedi öpücüklerinin arasında.

Louis onun omuzlarından bastırarak kendinden uzaklaşmasını sağladı. Nefes nefese kalmış bir şekilde ayağa kalktı. Harry'nin dikkatle kendisine baktığını görünce biraz eğildi. Sessiz olmaya çalışarak "Eğer durmak istemiyorsan yatak odasında olacağım." dedi. Dudaklarını Harry'nin kulağının altına sertçe bastırdı. Onun sertçe yutkunduğunu duyunca gülmemek için dudağının kenarını dişledi.

Yatak odasına girip kazağını ve ayakkabısını çıkardığında bir anda havalanarak yatağa fırlatıldı. "Harry, Tanrı aşkına biraz yavaş olsana. Azgın herifin tekisin, domuzcuk." Harry onu dinlemeden kendi tişörtünden de kurtuldu. Büyük adımlarla çekmeceye ulaşıp kayganlaştırıcısını aldı.

"Eşofman altını çıkar bebeğim." derken kendi pantolonunu çıkarmaya çalışıyordu. Louis eşofmanını çıkarıp Harry'nin acele ederken çıkaramadığı pantolonunu kıkırdayarak kemer kısmından tutup kendine çekti. Pantolonu Harry'ye göre daha kolay çıkarıp fırlattığında Harry çoktan bacakları arasındaki yerini almıştı.

"Önceki teklifim hala geçerli, ben altta olabilirim. Her iki konumda olmak da benim için sorun olmaz." Louis onu kendine çekip dudaklarını öpmeden önce "Belki bir dahakine." dedi. İkisi de sanki buna hasret kalmış gibi sertçe öpüyordu.

Louis elini onun iç çamaşırına götürdüğünde Harry'nin yardımıyla çıkardı. Louis'nin vücudunu öperek iz bırakırken bir yandanda onu genişletiyordu. Louis onun altında kıvranıyor saçlarıyla oynuyordu.

F•R•I•E•N•D•S | LarryWhere stories live. Discover now