F•R•I•E•N•D•S | Larry

39

"Uzun zaman gündemi meşgul eden isimlerden birini konuk ediyorum yine. Kendisi çok sempatik, çok kibar ve gerçekten çok sevimli bir insan. Bugünkü konuğum Louis Tomlinson." deyip Louis'yi işaret etti genç kız. "Hoşgeldin Louis."

"Merhaba."

"Nasılsın, nasıl gidiyor?"

"Gayet iyiyim, teşekkürler. Biraz koşturmacayla ilerliyoruz." Kız başını sallayıp elindeki kağıda not aldığı sorulara baktı.

"Eğer senin içinde sorun olmayacaksa hemen sohbetimize başlamak istiyorum."

"Tabi ki." deyip gülümsedi. Her ne kadar sakin görünmeye çalışsa da aşırı heyecanlıydı.

"Aslında adını bize ilk duyurduğun zamandan beri sürekli gündemde görüyoruz seni. Sana çok sadık bir kitlen var."

"Evet. Aslında daha çok aile gibiyiz onlarla. Her şeyimi biliyorlar ve beni anlamaya çalışıyorlar. Hepsini çok seviyorum." Kız başını sallayıp önce hangi soruyu soracağına baktı.

"Seni destekleyenlerin yanı sıra sürekli yeren bir kesimde var. Bu seni kötü etkiliyor mu?" Louis güldü.

"Genelde pek etkilenmiyorum. Aslında onlar kötü yorum yaptıkça ben daha da iyiye gidiyorum ve onların daha da huzursuz olması hoşuma gidiyor. Onlar huzursuz oldukça başardığımı anlıyorum. Çok sevdiğim biri bana bu işe ilk başladığım sıralarda, ne kadar çok nefret mesajı alırsan o kadar iyisin demektir, demişti ve bende bu mottoyla ilerliyorum." aslında etkileniyordu ama Harry onu hemen bu etkiden çıkartıyordu.

"Anlıyorum. Peki, bu sektöre girerken bir korkun oldu mu?"

"Aslında çok fazla düşündüm ama asla pişman değilim. Elbette ki korkularım vardı çünkü okulun tiyatro salonunda oynamakla koca bir ekiple kamera karşısında oynamak aynı şey değil." Kız tekrar başını salladı.

"Yanlış anlama ama cinsel yönelimini hiçbir zaman saklamamanın da insanlar üzerinde etkisi olduğunu düşünüyor musun? Kötü yorumlar için falan."

"Elbette bunun da etkisi vardır ama dediğin gibi hiçbir zaman bunu saklama taraftarı değildim zaten. Kendimi keşfettiğimden beri de hiç saklamadım. Eğer biri beni sevecekse bu şekilde sevsin. Hiç kimseden bir eksiğim ya da bir fazlam yok. Anormal bir insan da değilim. Beni böyle kabul edecek insanlarla yürüyorum."

"İlişkilerin konusunda her zaman dürüst müydün?"

"Elbette." dedi kaşlarını hafifçe çatarak.

"Geçmişten bu güne baktığımızda çok fazla kişiyle görmedik ama son iki ilişkin gündemde tuttu seni."

"Gündemde ilişkilerim yüzünden var olmak istediğim bir şey değil. Her zaman bu konuda önceliğim işim. Beni işimle yorumlayın, sevin ya da sevmeyin. İlişkilerim benim özelim ve kimseyi ilgilendirmiyor. Yani  gündemde olmak için biriyle ilişkim olmasına gerek yok. Anlatabiliyor muyum?"

"Anlıyorum." derken yerinde dikleşti kız. Bu cevaptan sonra sıradaki soruyu sormaya biraz çekinmişti. "Şu an Harry Styles ile güzel giden bir ilişkin var." deyince Louis yüzünün yumuşamasına engel olamayarak başını salladı. "İnsanlar hikayenizi merak ediyorlar."

"Aslında Harry ve ben anlatmıştık hikayemizi."

"Bir kere de bizim için anlatabilir misin?" Louis derin bir nefes aldı.

"Harry ve ben uzun zamandır tanışıyoruz. İkimizde çok iyi arkadaşlar olduğumuza inandırdık kendimizi. Birbirimizi görmeyince günler geçmiyor gibi geliyordu, ki o dönemlerde Harry şarkı yazmak için aylarca farklı ülkelerde ya da farklı şehirlerde oluyordu. Birlikte bir çifti canlandıracağımız bir dizide bile çok zorlanıyorduk çünkü kim yakın arkadaşıyla o kadar yakın sahneler çekmek ister ki? Hatta partner olacağımızı ilk duyduğumuzda ikimizde vazgeçmeye hazırdık. İyi ki öyle aptalca bir şey yapmamışız." deyince kız gülümsedi. Louis'nin itiraz etmeden anlatmasına şaşırmıştı. Genelde gelen konuklar özel hayatları konu olunca nazlanıyorlardı.