F•R•I•E•N•D•S | Larry

17

Vize haftasında olan yazarımız sizi bölümsüz bırakmamak için elinden geleni yapıyor bebekler.

***

"Filmi odamda izleyelim mi? Sonra da uyuruz."

"Olur, fark etmez." Harry mısır patlatırken Louis çukur cam bir kaseye cips paketlerini boşaltıyordu.

"Lou, asma yüzünü." beline sarılıp boynunu öptüğünde Louis gözlerini kırpıştırarak baktı ona.

"Daha yeni geldin Harry ve şimdi tekrar daha uzak bir yere gideceksin. Buradaki stüdyo ne boka yarıyor başka ülkelere gideceksen?" Harry onu kendine çevirip yanaklarını elleri arasına aldı.

"Sende benimle gel."

"Jeff'in tuhaf bakışlarıyla uğraşmak istemiyorum."

"Jeff tuhaf bakışlar mı atıyor? Sana öyle gelmiş olmasın." Louis ona tekrar arkasını dönüp gözlerini devirdi.

"Olabilir." diyerek boş cips paketlerinin hepsini avucunun içinde sıkıştırdı.

"Sende gelirsen birlikte gideriz stüdyoya, eğlenceli olur."

"Gelemem." diyerek elindekileri çöpe attı.

"Neden?"

"Görüşmem olduğunu söylemiştim." Harry iki kaseyi eline alıp "Bunu daha sonra konuşuruz, şimdi film zamanı." dedi. Louis onu odaya kadar takip etti. Komodinin üzerinde duran kadehleri ve şampanyayı görünce kaşları havalandı.

"Üşüyor musun?"

"Hayır. Bu ne için?" diyerek şampanyayı gösterdi.

"Öyle içimden geldi." Yatağa girip yorganın ucunu kaldırdı. "Gel hadi." Louis yanındaki yerini aldığında Harry onun çıplak bacaklarını örttü. Louis'nin üzerinden uzanıp şampanyayı alarak kapağını açtı.

"Daha önce tadına bakmıştım, hafif bir şey." Louis kadehleri ona uzatıp doldurmasını bekledi. Harry kadehleri doldurup şişeyi kenara bıraktıktan sonra filmi başlattı.

"Sen bu filmi daha önce izlemiştin değil mi?" diye sordu Louis gözlerini ekrana çevirerek.

"Hm-hm." Harry iki kaseyi bacaklarına koyup patlamış mısırdan Louis'nin ağzına tıkıştırdı. Sessizce filmi izlemeye başladılar. Louis arada cips yiyerek yorum yapıyordu.

Harry onun analizlerine bazen hak verirken bazen karşıt görüşünü belirtiyordu. Louis Armie Hammer'ın ne kadar iyi bir oyuncu olduğu hakkında konuştukça Harry huysuzca bakıyor, bazende onun ağzına mısır veya cips tıkıştırıp susturmaya çalışıyordu.

Louis bir ara kadehindeki son yurdumu aldıktan sonra az kalsın geri püskürtecekti. Avucunu dudaklarına bastırıp iri gözlerle ekrandaki sahneyi izlemişti. O sırada Harry'nin bu filmi özellikle seçtiğine emindi.

Filmin sonlarına doğruysa gözlerinde kırgınlık vardı. Kendini Elio'nun yerine koyduğunda bu kırgınlık büyüdü. Oliver'ın ise zaten onunla bir gelecek düşünemeyeceği ortadaydı. Her şeyden önce yaş farkı vardı ve çocuk henüz on  yedi yaşında olduğu için bir tür olumsuzluktu bu. Belki bazı insanlara göre pedofili bir ilişki, bazı insanlara göre ise gayet normaldi.

Louis bunu düşünmeyi reddederek Harry'ye baktı. Onun kendisini izlediğini görünce alt dudağını büzüp başını omzuna yasladı. Harry'nin ne zaman yenilediğini bilmediği kadehteki sıvıya çevirdi gözlerini.

Harry hala yorganın üzerinde duran kaseleri iç içe koyup komodinin üzerine bıraktı. Çekmeceden ıslak mendil çıkarıp ellerini sildi. Louis için yeni bir mendil alıp onun ellerini de sildi. "Beğendin mi filmi?"