25

684 63 23
                                    

Harry'nin evindeki üçüncü gündü. Hava normal zamanlara göre ılıktı. Louis'nin yaraları yavaş yavaş iyileşmeye başlamıştı. Harry programındaki birkaç röportajı ertelenmişti ve Louis ile ilgilenmişti.

Louis bu eve geldiği ilk günü tam anlamıyla rezillik olarak adlandırabilirdi. Araba bahçede bulunan garajda durunca çoktan gözleri dolmuş, kapının önüne gelince sessizce göz yaşları akmıştı. Buradan son gidişi gözlerinin önüne gelince Harry'yi girişte bırakıp koşarak banyoya gitmişti.

Ağlamaya bir süre de orada devam etmiş, sonrasında yüzünü yıkayıp hiçbir şey olmamış gibi salona giderek koltuğa oturmuştu. Hala aralarında küçük de olsa bir soğukluk vardı. Bunun hemen geçeceğini ikisi de düşünmüyordu zaten.

Telefonunu masanın üzerinde sabitleyip derin bir nefes alarak kaydı başlattı. "Merhabalar. Size bir açıklama borçlu olduğumu düşündüğüm için bu videoyu çekiyorum. Bir süredir ortalarda görünmememin özel sebepleri var elbette. Yüzümdeki büyük çoğunluğu geçmiş darp izlerine bakarsanız en ufak bir fikriniz olur zaten. Yönelimim yüzünden bir grup genç tarafından saldırıya uğradım ve vücudumun çeşitli yerlerinde izler var."

Biraz durdu. Tekrar derin bir nefes aldı. "Sosyal medyada yapılan yorumları bile belli bir seviyeye kadar görmezden geliyorum ama bana bu kadar nefretle dolup karşıma çıkarak zarar vereceklerini düşünmezdim. Ben bu zorbalıkla karşı karşıya gelen kişilerden sadece biriyim. Belki belli bir kitleye hitap ettiğim için sesimi duyurabilen sayılı kişilerden biriyim. Sizi bu tür şeylerle meşgul etmeyip yargıya başvurduğumu da belirtikten sonra geleceğe bakalım. En kısa sürede toparlanıp yeniden yeni projeler için görüşmelere başlamak istiyorum." dediğinde Harry içeri sadece belinde bir havluyla girdi.
Louis gözlerini irileştirip hemen videoyu durdurdu.

"Harry, n'apıyorsun?" anlamadığı bakışlarından belli olunca omuzları çöktü. "Bahsettiğin videoyu çekiyordum. Sen gelmişsin belinde sadece havlu, üzerinden sular akıyor." deyip dudağının kenarını ısırarak yutkundu.

"Özür dilerim, bilmiyordum. O kısmı keseriz." başını sallayıp ayağa kalktı. Biraz daha bekleyebilirdi bu video. Harry ona yaklaşıp hala biraz nemli olan saçlarında gezdirdi parmaklarını. "İyi olacağız Lou. Söz veriyorum, iyi olacağız."

"Umarım." Harry ona sarılıp dudağına küçük bir öpücük bıraktı. Ardından bir tane daha, bir tane daha ve bir tane daha. Louis'nin elleri ensesinden bastırınca onun bacaklarından tutarak havalandırdı. Louis'nin kolları tamamen boynuna dolanmış, sıkıca tutunuyordu ona.

Yatağa çıktıklarında ikisininde heyecandan nefesi kesilmişti. Harry kendini Louis'ye bastırarak dudaklarının çekiştirilmesine neden oldu. Nefes alma ihtiyacı hissettiklerinde dudakları birbirinden uzaklaştı. Harry burunları hala birbirine değerken onun yüzünü inceliyordu.

"Devam etmeyi o kadar çok isterdim ki." Louis gözlerini kırpıştırarak bakıyordu ona. "Uçağı kaçırmak istemiyorum. Şimdi havaalanının en sakin olduğu zamandır. Yani bizim en rahat edeceğimiz zaman." başını sallayıp yutkunmaya çalışarak Harry'nin yanağını okşadı.

Dudağına küçük bir öpücük bırakarak üzerinden kalktı. Belindeki havluyu çıkardığında Louis alt dudağını dişleyerek izledi onu. Uzun zaman sonra ilk defa bu kadar yakınlaşmışlardı. Araları tamamen düzelmiş değildi. İkiside biraz çekiniyordu hala.

"Bana öyle bakma, her an üstüne atlayabilirim." Louis kıkırdayarak arkasını döndü. Masanın üzerinde bıraktığı telefonunun sesini duyunca yerinden kalkıp cevapladı.

"Anneciğim?"

"Louis, biraz geç oldu biliyorum ama ancak arayabildim. İyi misin?"

"İyiyim aşkım, sen nasılsın?" kadının asıl merak ettiği şeyi biliyordu. Harry ile aralarının nasıl olduğunu, Louis'nin kendine gelip gelmediğini merak ediyordu.

F•R•I•E•N•D•S | LarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin