⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 22/2

26.5K 1.3K 116
                                    

-22/2-

❝Valentino❞

Kapıyı ilk tıklatışımda Pietro açtı. Luigi'nin odasında oturmuş birer kadeh bir şeyler içiyorlardı. Lâl duştayken kısa süreliğine İstanbul'a gitme konusunu konuşmak için gelmiştim, fazla kalmaya niyetim yoktu ve tabii Luigi ile tartışmaya da. "Ciao."

Pietro aynı şekilde "Ciao cugino." diye samimi bir yanıt verirken Luigi sessiz bir baş işaretiyle karşılık verdi. Selamlaştıktan sonra ellerim ceplerimde camdan dışarıyı seyrettim. "Yarın Lâl ile İstanbul'a gidiyoruz." İkisinin de bakışları şaşkınlıkla benimle buluştuğunda "O... Abisini kaybetti." diye açıkladım. "Cenaze törenine katılmalıyız. Planda değişiklik olmazsa ertesi gün dönmüş oluruz. Siz beklemeyin, planladığımız gibi gidin. Ertesi gün Napoli'de görüşürüz."

Pietro omzuma dokunurken "Çok üzüldüm Valentino." dedi sesinde teselli etmeye çalışan bir ton hâkimken. "Lâl nasıl şimdi? Çok üzgün olmalı."

"Evet, belli etmeye çalışsa da perişan durumda." Bunun sıradan bir ölüm değil de cinayet olduğunu açıklayacak vaktim yoktu. "Ama iyi olacak."

Luigi cenaze törenini öğrenince duyduğu ilk anki kadar tepkili görünmese de bu konuda sessiz kalmaya çalışıyordu.

Daha ilgili görünen Pietro "Nasıl olmuş?" diye sorarken muhtemelen alacağı yanıtı hiç beklemiyordur. Lâl'in bize göre çok daha sakin bir hayatı olduğunu düşünüyor olmalıydı. Kısa süre önce benim de düşündüğüm gibi. "Kaza gibi bir şey mi?"

"Cinayet." Bu durum Luigi'nin de ilgisini çekmiş olacak ki şaşkınlıkla bana bakan Pietro kadar merak içerisindeydi. "15 yıldır kayıpmış, cesedi yeni bulunmuş."

Pietro şok olmuş durumdaydı."Tanrım, bu korkunç. Lâl'in durumunu düşünemiyorum bile." Luigi'den daha şaşkın olduğu kesindi. Biz bu tür şeylerin içine doğduğumuz için genellikle pek şaşırmazdık. Zaten asıl şaşırtıcı olan cinayet değil, Lâl gibi bir kızın hayatında böyle olayların yaşanmasıydı. Aramızda en normal ve sıradan görünen kendisi olduğu için böyle şeyler sadece bizim başımıza gelir diye düşünüyorduk. Ancak görünen o ki Lâl'in de hayatı en az bizim kadar tehlike ve karanlıkla doluydu. Merakla "Kimin öldürdüğü biliniyor mu?" sorusunu ekledi.

"Medya tarafından bilinmiyor ama biz biliyoruz." Hiçbir şey söylemediğim hâlde bakışlarımdaki vahşi öfkeden bu suçun en acı şekilde cezası olacağını anlamış gibi başını salladı. "Her neyse çocuklar, döndüğümde işleri de hallederiz. Şimdi gitmeliyim, Lâl'i fazla yalnız bırakmak istemiyorum. Daha yeni kendine zarar vermeye kalmışken aklıma tüm kötü şeyler doluyor. Siz gereken görüşmeleri yapıp bana haber verin. Napoli'de görüşürüz."

Kapı eşiğinde Pietro'yla baş başa kaldığımızda aniden "Vural diye birini araştırmanı istiyorum." dedim kontrolsüzce. "Bu benim için önemli. Önümüzdeki günlerde detayları sana bildiririm."

"Vural mı?"

"Evet."

"Tanrı aşkına, soyadı olmadan nasıl araştırabilirim?"

"Duyma problemin mi var? Detayları sonra bildireceğim dedim. Ben soyadını öğrenip sana söyleyeceğim."

"Tamam, hallederiz. Adamlarıma bildiririm ve-"

"Bununla senin ilgilenmeni istiyorum Pietro, başkasına emanet edecek olsaydım sana söylemezdim zaten. Bu konu çok önemli, bizzat senin ilgilenmen gerekiyor."

"Peki, hallederim." Merakına yenik düştü ve daha fazla dayanamayıp "Kim bu adam?" diye sordu.

"Bir piç kurusunun teki." Devamında bir şeyler söylememi bekleyen kuzenimi "Görüşürüz." diyerek apar topar odadan çıktım. Daha fazla kalırsam çözülecek gibi hissediyordum.

Halikarnas'ta Bir Gece | Gecedeki Aşk Serisi - I ღBİTTİღWhere stories live. Discover now