⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 16/3

26.8K 1.4K 64
                                    

-16/3-

❝Lâl❞

Koridorda zikzak çizen adımlarım ne yaptığını bilmiyor gibiydi. Geriye dönüp onu son kez öpmek istedim ama yapamayacağımı biliyordum. Her an uyanma ihtimalini göze alamazdım. Ona veda bile edemeden gittiğim için belki de öteki dünyaya kadar beni takip edecek bir pişmanlıkla yanıp kavrulacaktım.

Aslında gitmeliydim. Abimin bana ihtiyacı vardı. Ona karşı son görevimi yerine getirmeliydim. Ama hangi yüzle cenazesine gidecektim ki? Onu ben öldürmüştüm. Her şey benim yüzümden olmuştu. Gidemezdim. Ah, tabii ki gidersin Lâl. Her katil bir gün cinayet mahalline geri döner. Sen lanet olası bir abi katilisin.

Bara indim ve kendime bir içki söyledim. Bir kadeh içtikten sonra başım dönüyordu. Müziğin hareketli ahengine kendimi kaptırmış giderken gözüm hiçbir şeyi görmüyordu. Kendimi tüm günahlarımdan arınmış, hafiflemiş hissediyordum. Bir kuş tüyü gibi hafiftim. Rahatlamıştım. Anlamsız bir mutluluk ve enerjiyle dans ediyordum.

Ne zaman bilmiyorum, bir ara sahnede insanların arasında dans ettiğimi hatırlıyordum. Her şey bölük pörçüktü. Avuçlarımda oluk oluk kan aktığını, kustuğumu, bir yerden atladığımı hatırlıyordum ama hepsi karmakarışık bir kâbus gibiydi. Başım dönüyordu, avuçlarım terliyordu. Dünya etrafımda son hız dönüyor gibiydi. Kendimde değil gibiydim. Sanki ben bende değildim de kendimi uzaktan bir yerlerden izliyordum. Sebepsiz kahkahalar atarken kolumdan tutup beni kendine çeken kişiye baktım baygın gözlerle. Valentino.

Valentino

Uykum hafifti, en ufak bir kıpırtıya bile uyanırdım. Sessizce yataktan kalktığını hissetmiştim. Balkonda fısır fısır birileriyle konuştuğunu da duymuştum ama ne söylediğine dair en ufak bir fikrim yoktu. Neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Bana hiçbir şeyi anlatmıyordu. Ne yapabilirdim ki? Onu araştırdığımda öfkeleniyordu. Daha iyisini yaptım, uyuyor numarası yapıp onu dinledim. Suitin diğer yanında fermuar ve hışırtı sesleri duyunca ilk anda kaçıp gidiyor sandım. Ancak sessizliğimi bozmadım. Ne yapmaya çalıştığını iyice anlamalıydım. Yatağın kenarına oturup elindeki hapı yuttuğunda ne düşüneceğimi bilemiyordum. Sürekli kullandığı bir ilaç yoktu ve sıradan bir ilaç olduğunu düşünecek kadar saf da değildim. Senelerdir bu işlerin içindeydim. Uyuşturucu kullanıyordu. Ama bu... Nasıl olurdu? Daha önce onu hiç kullanırken görmemiştim. Tuhaf davranışlar sergilediğine de şahit olmamıştım. Ama uyuşturucu kullanıyordu. O bir bağımlıydı. Şok olmuştum. Şaşkınlık. Hayal kırıklığı. Merak. Öfke. Tüm duygular iç içe geçmişti sanki kalbimde. Usulca giyinip odadan çıktığında derin bir nefes alıp yataktan kalktım. Hızla pantolonumu giyip üstüme bulduğum ilk siyah kazağı geçirdim. Kafam karmakarışıktı ama düşünecek zamanım yoktu. Haplanıp nereye gidiyordu bu lanet olası? Delirmek üzereydim ve onun için çok korkuyordum.

Aşağı indiğimde onu hiçbir yerde bulamadım. Resepsiyona baktım ama yoktu. Bu saatte açık yerler belliydi, bara indim. Şaşırtmamıştı. Bardaydı. Sahnenin ortasında delicesine dans ediyordu. Kendinde değil gibiydi. Bir o yana bir bu yana deli gibi sallanıyor, kendini kaybetmiş bir biçimde dans ediyordu.

Kolundan tutup çektiğimde baygın baygın baktı bana. Neşeyle "Ooo kimler gelmiş?" derken hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu ve kollarını boynuma dolayıp bir sağa bir sola sallanarak dans etmeye devam etti. "Hadi dans edelim."

Öfkem patlamak üzereydi ve ben üst sınırdaydım. "Ne bu hâlin senin?" Ne yapmaya çalıştığını anlayamıyordum. Partnerinizle güzel bir seks yaşadıktan sonra haplanıp aptalca şeyler yapmazdınız. Bu normal değildi. Hiçbir zaman normal biri olmamıştı hatta beni ona çeken de bu olmuştu ama bu... Bu... Anormalliğin de ötesinde tehlikeli bir boyuta ulaşmıştı artık.

Halikarnas'ta Bir Gece | Gecedeki Aşk Serisi - I ღBİTTİღWhere stories live. Discover now