⚝ Halikarnas'ta Bir Gece | 11/2

43K 2.1K 96
                                    

-11/2-

Lâl

İstemsiz de olsa boğazım düğümlenmişti. Bir kadın gözlerimin önünde Valentino'nun dudaklarına yapışmıştı ve onun tepkisiz kalışı beni her saniye öldürüyordu. Nefes alamıyordum sanki.

Başka bir kadın vardı.
Başka bir kadın.

O zaman benim burada ne işim vardı? Başka bir kadın varsa neden beni uçağa atıp dünyanın öbür ucuna sürüklemişti? Delirmek üzereydim. Hışımla ayrıldım oradan. Arkama bile bakmadan çekip gittim. Öyle öfkeliydim ki orada kalsaydım her şeyi yapabilirdim.

Şuan o kadını kafasından bıçaklamak hatta gözlerini oymak istiyordum. Tüm cinai duygularım uyanıvermişti aniden.

Hızla yürüyüp giderken Valentino'nun peşimden adımı sayıklamasını duymak bile istemiyordum. Koridorda ilerlerken "Sakın peşimden gelme, benden uzak dur!" diye söyleniyordum. Bedeli ne olursa olsun buradan çıkıp gidecektim. Pılımı pırtımı toplayıp gidecektim elbette, başka ne yapmam beklemiyordu ki? Asansörden içeri girdim. Bana neredeyse yetiştiğini görünce asansör düğmesine resmen seri bir şekilde eziyet ediyordum. Bir an önce kapı kapansın, Valent kapının dışında kalsın ve onun yüzünü görmeyeyim istiyordum. O sahne gözlerimin önüne geldikçe midem bulanıyordu. Diğerlerine haksızlık etmek istemiyordum ama neden hemen hemen tüm erkekler böyleydi? İstemsiz de olsa Batur'un ihaneti düştü aklıma. Gerçekten tüm erkeklerin böyle olduğuna inanmak istemiyordum ama hep beni mi buluyordu gerçekten?

Tamam, aramızda bir bağ olmamasını ben şart koşmuştum. Bunun tek gecelik bir ilişki olarak kalmasını da. Ama bunun sebebi başlı başına bağlandığını kişi tarafından canımın yanma veya onu kaybetme ihtimaliydi. Ve daha da kötüsü ister istemez ona bağlanıyordum. Onu o kadınla dudak dudağa gördüğümde kalbimin sıkıştığını hissetmiştim. Ne gerek vardı buna?

Dileğim gerçek olmadı ve kapanan asansör kapıya yetişen Valentino'nun müdahalesiyle tekrar açıldı. Zor kullanarak içeri girip kapıyı kapattığında burun burunaydık ve onun söylediği tek şey "Beni dinle." olmuştu.

Burnuma onun kokusu geldikçe içimde tuhaf hisler canlanıyordu. Duygusallaşıyordum. Burnumun direği sızlıyordu. Neyi dinleyecektim ki Allah aşkına? Görünen köy kılavuz ister miydi? Buna nasıl izin vermişti? "Hiçbir şey duymak istemiyorum. Ben gidiyorum." İlk kez onun gözlerine bakıp bu kadar yürekli bir şekilde konuşmuştum. "Burada bir saniye bile kalmak istemiyorum, duydun mu beni? Gidiyorum."

"Gidemezsin."

Kollarımı iki yana açıp ona meydan okudum. "Hadi beni engelle!" Asansör hareket ederken odamızın olduğu katın düğmesine bastığımda beni engelleyip tek hareketiyle asansörü durdurdu. Delirmek üzereydim. "Valentino, asansörü çalıştır."

"Hayır."

"Beni çıldırtma! Kimseyi zorla yanında tutamazsın, bunu sen de biliyorsun!"

"Beni dinlemeden hiçbir yere gidemezsin."

"Öyle de bir giderim ki!"

"Gitmene izin veremem."

Ben ne kadar öfkeliysem Valent o kadar sakindi ve bu her defasında beni çıldırtıyordu. Kontrol onda olduğu için hep sakin olması, benim ise kuru gürültüden başka bir şey yapamamam delirten bir durumdu. İki dakika mantıklı düşününce o izin vermeden bu otelden çıkamayacağımı çok iyi biliyordum. Bu otelin sahibi olabilirdi, olmasa bile yeterince güç sahibiydi. Her yerde adamları konuşlanmıştı. Asıl problem, beni hâlâ neden burada tuttuğuydu. Başka bir kadın vardı! Başka bir kadın! Tüm dünyaya haykırmak istiyordum şuan. Öyle bir sinir harbi içerisindeydim. Dudaklarına yapışan başka bir kadın vardı! Delirmek üzereydim. "Senden izin isteyen yok!"

Halikarnas'ta Bir Gece | Gecedeki Aşk Serisi - I ღBİTTİღحيث تعيش القصص. اكتشف الآن