54. Bölüm

9.3K 812 356
                                    

Ben geldimmm. Multide ki şarkıyı dinleyebilirsiniz bebeklerim. Mümkünse bölümle dinleyin.

Hikayeye geçmeden önce oy vermeyi unutmayınn.

İyi okumalarrr ❤

Kadın bana kısa bir bakış attıktan sonra tekrar gülümseyerek Savaşa döndü. "Eşiniz mi?" diye sorduğunda tam açıklama yapmak için ağzımı açacaktım ki şeytan beni belimden tutup kendine çekti ve cevap verdi.

"Evet" dediğinde gözlerimi irileştirerek yüzüne baktım. Bana eşim demişti...

Kadın sıcak bir şekilde gülümseyip "Tebrik ederim" Dedi. Başımı salladım. Tabi bunu yaparken bakışlarımı şeytandan çekmiyordum. "Ben artık gitsem iyi olacak. Kralla kraliçenin yanına uğramam lazım" deyip bize selam verdi ve gitti.

Kadın gittikten sonra şeytana gülümseyerek imalı bakışlar attım. "Eşim?" diye sorduğumda sırıtarak başını yüzüme eğdi.

"Hoşuna mı gitti?" dediğinde gözlerimi kaçırıp başımı salladım. "Alışsan iyi edersin" deyip yanağıma küçük bir öpücük kondurdu. Sonrada önden ilerlemeye başladı. Yavaşça iç çektim. Çok hoşuma gitmişti...

Yanına gelip elini tuttum. Bana bakmadan gülümsedi. Dudaklarımı dişleyip önüme döndüm ve derin bir nefes aldım. Çocuk gibiydim. Küçük bir öpücük bile kızarmama yetiyordu.

Şeytana aşık olduğumu kendimede söyledikten sonra üzerimden büyük bir yük kalkmıştı.

Kahvaltıyı yaptıktan sonra odamıza gelmiştik. Bu sefer kahvaltıda Eliste bize eşlik etmişti. Yatağın üzerine oturup elimi enseme götürdüm. Ensemde ki Mühür yine sızlamaya başlamıştı. Ruh koruyucusu ortalıkta gözükmüyordu.

Derin bir nefes alıp ayağa kalktım. Nefes alamıyormuş gibi hissediyordum. Balkona çıkıp ellerimi korumalıklara yasladım. Şeytan da balkona çıkıp yanıma geldiğinde yüzümdeki ifadeyi görmesiyle kaşlarını çattı. "Dolunay?" deyip elini belime koyarak vücudumu ona doğru döndürmemi sağladı.

"Yiğit..." diye fısıldadım endişeyle. "Yiğite bir şey olacak Savaş" Dediğimde Şeytanın kaşları daha fazla çatıldı.

Bu sözleri neden söylediğimi bile bilmiyordum. Sadece içimde kötü bir his vardı. Ağzımdan sözler bir anda çıkmıştı. Sanki hissetmiştim.

"Yola çıkmamız gerekiyor..." dedim ve odaya girmek için balkon kapısına ilerledim. Şeytanda arkamdan geliyordu. "Geç kalmış olabiliriz" dediğimde ise elimden tutup beni durdurdu.

"Biraz sakin ol meleğim..." dedi ve önüme gelen saç tutamlarını kulağımın arkasına yerleştirdi. "Ruh koruyucusu yerlerini bilmiyor, eminim ki iyilerdir"

Şeytan ne derse desin içimdeki sıkıntı gitmiyordu. "Erken yola çıkmak gibi bir şansımız var mı?" dediğimde derin bir nefes aldı.

"Alpe soracağım" Dedi.

"Tamam, bende seninle geliyorum" dediğimde beni engelledi.

"Gidene kadar dinlenmeni istiyorum" dediğinde itiraz etmek için konuşacaktım ki "Lütfen" Dedi.

Bir iki saniye duraksayıp gözlerinin içine baktım. Sonrada yavaşça başımı salladım. Yatağa uzandığımda üzerime yorganı örtüp alnıma küçük bir öpücük kondurdu. "Hemen geleceğim" diye mırıldanıp odadan çıktı.

Şeytan gittikten sonra derin bir nefes alıp tavanı izlemeye başladım. Korkuyordum, Yiğitlere bir şey olacak diye. Ruh koruyucusunun bizden önce oraya varmamasını umuyordum.

Dolunayın AltındaWhere stories live. Discover now