43. Bölüm

12.2K 829 374
                                    

Öhöm öhöm.

Multideki Dolunay'ın kurt halidir.

Bence unicorna benzemiyor, bunu söylediğinizden beri ciddiyetim geri gelmiyor jsnskebrje

(Tam aynısı değil, sadece unicorna benzemediğini belirtmek için koydum)

Daha fazla görsel bulmak istiyorsanız, pintereste 'Wings Wolf' yazın çıkıyor.

Daha fazla bekletmeden, iyi okumalarr ❤

Yavaşça iç çektim ve iki saattir odaklandığım, odamda ki beyaz tavandan baygın bakışlarımı çekip pencereye yönlendirdim.

Savaşla birlikte uyumamızın üzerinden iki gün geçmişti ve şu iki günde hiç odamdan çıkmamıştım.

Sebebi ise, kendimi aşırı derecede yorgun hissetmem ve başımın dönüp midemin bulunmasıydı. Bıkkınlıkla oflayıp yatakta diğer tarafa döndüm ve kendi halinde takılan Maviyi izlemeye başladım. Elimi yavaşça uzatıp yelesini okşadım.

Açıkçası bugünde yataktan çıkmaya niyetim yoktu. Yemek bile yiyesim yoktu. Ela sürekli uğrayıp neden odamdan çıkmadığımı sorduğu için yalan söyleme beceremi geliştirmiştim.

Ne güzel...

Gözlerimi devirip yorganımı üzerime çektim. Öğlen olmuştu ama benim hala uykum vardı.

Kapının tıklatılmadan açılmasıyla yorganımı üzerimden kaldırdım ve kısık gözlerle, kapıyı çalmadan içeri giren Savaşa baktım. Kaşlarını çatmış bir vaziyette yatakta yatan beni inceliyordu.

"Öğlen oldu" dediğinde başımı olumlu anlamda salladım.

"Biliyorum" dedim. Dudaklarını ıslatıp yanıma gelerek Maviyi eliyle kenara ittirdi ve yatağın köşesine oturdu.

Gözlerinde endişe vardı. "Beni korkutuyorsun Dolunay... Bir sorun mu var?" Derin bir nefes alıp başımı önüme eğdim.

Gerçekten neyim vardı benim? İki gündür odamdan çıkmamamın sebebini ben bile bilmiyorken şeytana ne diyecektim?

Sorusuna cevap vermediğim için kaşlarını çatıp elini usulca yüzüme çıkardı ve avuç içini alnıma bastırdı.

"Ateşinde yok" deyip elini çekti. Bu seferde kaşlarını çatıp yüzümü incelemeye başladı. "Gidip şifacıyı çağıracağım bu böyle olmaz" dediğinde, tam ayağa kalkacakken dirseğinden tuttum ve onu engelledim.

"Bence... Gerek yok, iyiyim ben, bir kaç güne geçeceğine eminim" dedim. Sonrada gözlerimi kaçırıp dudaklarımı birbirine bastırdım.

Doktordan korktuğumu onun bilmesine gerek yoktu değil mi?

Gözlerini kısıp kuşkuyla suratımı inceledi. "Bana söylemediğin herhangi bir şey yok değil mi?" diye sorduğunda boğazımı temizledim.

"Doktordan korkmam dışında mı?" dedim ve başımı salladım. "Yok" ağzımdan çıkan sözleri farketmemle gözlerimi kocaman açtım. Yanlışıkla ağzımdan kaçırmıştım!

Şimdi benimle bu korkum yüzünden ömür boyu dalga geçerdi pislik.

Alayla sırıtıp kaşlarını kaldırdı. "Melekcik doktordan korkuyor mu?" dediğinde gözlerimi devirdim. Yatağa ellerini yasladı ve üzerime doğru yavaşça eğilip gözlerimin içine baktı. "Bu bilgiyi öğrendiğim iyi oldu"

Al işte... Ben demiştim ama!

Dudaklarımı dişleyip boğazımı temizledim. "Bence bir kaç gün daha bekleyebiliriz" dediğimde kısık gözlerle beni baştan aşağı süzdü. "Bir kaç gün sonra daha iyi olacağım"

Dolunayın AltındaWhere stories live. Discover now