17. Bölüm

14.9K 924 183
                                    

Dostlarım gerçekten özür dilerim bölüm biraz geç geldi ama telafi olarak upuzun bir bölümle sizlerleyim ;-)

İyi okumalar :-)

Hiç bir şey olmadığın da gözlerimi yavaşça araladım sanırım şu dönüştürme işide yaramıyordu.

Kafamı çevirip şeytanın donuk ve ifadesiz yüzüne baktım, sonrada kafamı diğer tarafa çevirip Eceyle Yiğite baktım onlarda sakin ve ifadesiz görünüyorlardı benimse korkudan ellerimle ayaklarım titriyordu.

Tam ağzımı açıp neler olduğunu soracakken kafamın içinde bazı sesler duymaya başladığımda kaşlarımı çatıp karşımda duran abime baktım. Gözleri hala daha kapalıydı.

Kafamın içindeki sesler gittikçe fazlalaşmaya başlarken endişe dolu gözlerimi şeytanın mavi gözlerine çevirdim. O da garip bir şeyler olduğunu anlamış olacak ki göğsünde bağladığı kollarını çözdü ve yüzüne ciddi bir ifade alıp burayı izlemeye başladı.

Bir süre sonra kafamın içindeki sesler dayanılmayacak bir hal aldığında gözlerimi şeytandan çekip kafamı eğerek yere bakmaya başladım. Seslerin bazılarını ayırt edebilmiştim daha çok kurt ulumaları vardı ve bir ses dönüş diyip duruyordu.

Başıma keskin bir acı saplandığında acıyla inledim ve dişlerimi sıktım. Terlemeye başlamıştım, soluk alıp verişim hızlanmıştı. Korkuyla arkamdaki duvara yaslandım ve gözlerimi kapattım.

Başımın ağrısı her saniye artıyordu, gittikçe dayanılmayacak bir hal alıyordu kulaklarım çınlıyordu ve gözlerim kararıyordu. Bir elimi kaldırıp başımı tuttum ve sırtımı duvardan kaydırıp yere çöktüm. Abim ne yapıyorsa devam ediyordu.

Kafamı kaldırdım ve yüzüne baktım o da gözlerini araladı, gözleri kırmızı renkteydi çok korkutucu duruyordu.
Dudaklarını araladı ve konuşmaya başladı.

"Dolunay karşı koyma dediğimi yap" Dedi ürkütücü bir sesle, gözleri biraz daha karardı ve yaptığı şeye devam etti.

Artık dayanamayacaktım canım yanıyordu. Ellerimi yere koydum ve ayağa kalkmaya çalıştım bu tam bir işkenceydi. Sanki biri beynime bıçak saplıyormuş gibi acıyordu. Dönüştürme kesinlikle işe yaramıyordu sadece acı veren bir işkenceydi.

Titrek sesimle abimin durması için ona seslendim. Ama beni duymadı yaptığı işe odaklanmış gibiydi.

Gözlerimi yardım ister gibi Eceyle Yiğite çevirdim. Onlarda endişeli duruyorlardı ama abim alfa olduğu için müdahale etmeye korkuyorlardı.

Burnumda sıcak bir sıvı hissettiğimde elimi burnuma götürdüm parmağıma kırmızı bir sıvı gelmişti, burnum kanıyordu...

Gözlerimi kapattım ve biran önce bitmesini bekledim. Sonunda bir ses kullağımda çınladı, bu şeytanın sesiydi.

"Emre yeter bu kadar bırak" sesi ürkütücü ve keskindi, emir verir gibiydi.

Abim onuda dinlemediğin de şeytan önüme geçti ve büyük kara kanatlarını beni saklamak istermişçesine açtı. Abimi göremiyordum ama yaptığı şeye son verdiğini anlamıştım. Başımdaki acı gitmişti ve etrafın görüntüsü tekrar eski haline gelmişti.

Şeytan kanatlarını kapattı, abimin yüzünü şimdi görebiliyordum. Endişeli bakıyordu gözlerini şeytandan çekti ve bana baktı.

"Özür dilerim Dolunay ben... Ben kendime hakim olamadım..."

Abim sözlerine devam edecekken şeytan araya girdi.

"Şimdi sırası değil" Dedi ve yanıma çömeldi.

Dolunayın AltındaNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ