42. Bölüm

11.9K 820 381
                                    

Ben geldimmm. Bu bölüm çok uzun olduu.

Multide ki şarkıyı dinleyebilirsiniz bebeklerim.

Birde bana şarkı önerebilir misiniz? Bendekiler tükenmek üzere, sevdiğiniz bir şarkı varsa buraya yazabilirsiniz ⬇️

İyi okumalarrrr ❤

"Ne demek hatırlamıyorum Orkun?! Kendi kulaklarınla duydun, biraz beynini zorlar mısın?!" Orkun bağırmamdan hoşlanmadığı için başını salladı ve telaşla araya girdi.

"Gerçekten dediklerini anlamıyorum Dolunay, baskın sırasında ben bütün gün kralın yanındaydım" dedikleriyle oflayıp gözlerimi kapattım.

"Ben mi şizofrenim?!" dudaklarını büzüp bir süre beni inceledi.

"Olabilir" dediğinde sinirle dudaklarımı birbirine bastırdım ve tırnaklarımı avcuma geçirdim. Birazdan çıldıracaktım!

Derin bir nefes alıp bakışlarımı Orkundan çekip duvara kaydırdım. Bu işin içinde Sare'nin olduğunu biliyordum. Eğer Orkun'un hafızasıyla oynadıysa o kızı acımadan öldürecektim.

"Pekala..." dedim ve başımı salladım. "Madem oyun istiyorsun, bizde seve seve istediğini veririz.." 

2 saat önce;

Kral'ın dedikleriyle boğazımı temizleyip başımı tabağıma çevirdim.

"Bunu bana şimdi mi söylüyorsunuz?" Savaş sinirle konuştuğunda masada sessizlik oldu. Kimse ağzını açmaya cesaret edemiyordu.

Kraliçe araya girip krala kaşlarını çatarak baktı. "Bundan benimde haberim yoktu" dediğinde Sare konuşmaya başladı.

"Biz her şeyi hallettik" Dedi ve gülümseyerek Savaşa döndü. "Babamla konuştuk ve iki krallığın birleşmesinin iyi olacağını düşündük" dediğinde nefesimi sinirle dışarı bıraktım. Mırıldanarak konuştum.

"Ne güzel düşünceymiş o" dediğimde Sare beni duymuş olacak ki yüzünü bana çevirdi.

"Merak etme, sende davetlisin Dolunaycım" deyip başını sırıtarak yana yatırdı. Benim bu masadan derhal kalkmam gerekiyordu yoksa birazdan hiç istemediğim şeyler olacaktı.

Moralimi hiç bozmadan bakışlarımı onlardan çektim. Tabağımla oynarken dudaklarımı dişledim. Sinirlenince gözlerimin dolması en nefret ettiğim huyumdu.

Savaş'ın bakışlarını üzerimizde hissedebiliyordum. Hâlâ daha neden sessiz durduğuna ise anlam veremiyordum. Madem istemiyordu neden konuşmuyordu?

Bununla uğraşamayacak kadar yorulmuştum. Her sessiz kaldığında benim kırıldığımın bile farkında değildi. Bir açıklama bile beklemiyordum. Tek istediğim, itiraz etmesiydi çünkü böyle durduğu sürece bunu istediğini düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum.

Bir iki dakika sonra, Sare'nin nişan hakkında ki konuşmalarına dayanamayıp izin isteyerek masadan kalkmıştım.

Odama geldiğimde sinirle kendimi yatağa bıraktım. O kızın kötü olduğunu bir şekilde kanıtlamalıydım. Derin bir nefes aldım ve başımı yastığa bastırdım.

Aklıma bir fikir geldiğinde ise sırıtarak başımı yastıktan kaldırdım. Ben kanıtımı zaten bulmuştum... Orkun. Baskın zamanı duymamış mıydı Sareyi? Açıklamamı yaparken bu kanıtıda kullanabilirdim.

Yataktan kalktım ve koridora çıktım. Şimdi tek yapmam gereken Orkunu bulmaktı..

Şimdi;

Bakışlarımı Orkundan çektim ve hızla kapıya yöneldim. O aptal kız sinirimi çok bozuyordu.

Odadan çıkıp koridorda gözlerimi gezdirdim. Nova bir süredir ortalıklarda gözükmüyordu. İhtiyacım olduğu zamanlarda kaybolması sinirimi bozmuştu.

Dolunayın AltındaWhere stories live. Discover now