45. Bölüm

11.5K 813 514
                                    

Ben geldimmm. Peçeteler hazır mı? jznzknsös.

Öhöm, şaka bir yana cidden ağlıyordum bölümü yazarken.

Multide ki şarkıya bakabilirsinizz.

Daha fazla bekletmeden, iyi okumalarr ❤

Savaş beni bıraktığında yere, dizlerimin üzerine düştüm. Elimi boğazıma götürerek nefes almaya çalıştım.

Alp sayesinde şeytan beni bırakmıştı. Koridora girdiği zaman bizi görmüş ve hızla yanımıza gelmişti.

Şuanda ise Alp, Savaşa dönmüş sinirle ne yaptığını anlamaya çalışıyordu. "Oğlum kızı öldürmek mi istiyorsun!" diye bağırdığında şeytan hiç bir tepki vermedi. Sanki bir rüyadan uyanıyormuşçasına, gözlerini kırpıştırdı ve ellerini saçlarının arasından geçirdi.

Nefesimi düzene soktuğumda, yerden destek alarak ayağa kalkmaya çalıştım. Bir kaç denemenin sonunda yine başarısız olmamla pes ettim ve gözlerimi kapattım. Titriyordum.

Titriyordum ama soğuktan değil... Korkudan.

Şeytanı daha önce hiç bu kadar sinirli görmemiştim. O bana zarar vermezdi biliyordum. Yine de titrememe engel olamıyordum.

Derin bir nefes alarak gözlerimi açtım ve bakışlarımı şeytanın gözlerine çıkardım.

Gözlerinde şaşkınlık vardı. İlk neler olduğunu anlamaya çalışır gibi etrafa baktı. Sonrada bakışlarını üzerimde sabitledi. "Dolunay..." mırıldanır bir şekilde konuştu ve Alpi geçerek yanıma geldi. "B-bunu kim yaptı?"

Endişeli bakışlarını boynumdan ayırmıyordu. Elini kaldırdığı zaman bana dokunmasına izin vermeden geri çekildim.

Ben... Ben ondan korkuyordum.

Titreyen elini geri çekti ve acıyla gözlerini kapattı. Gözlerini açtığında ise titrek sesiyle konuştu. "Korkma..." dedi. "Benden korkma... Buna dayanamam..."

Başımı hiç bir şey demeden önüme eğdim. Yavaşça duvardan destek alarak ayağa kalktım.

Konuşamıyordum. Hiç bir şey söyleyemiyordum. Ağlamamı engellemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

Kalbim niye bu kadar acıyordu?

Şeytan bana doğru bir adım attığında başımı salladım. "Gelme" dedim ve titreyerek geri gittim.

"Dolunay..." gözlerini acıyla kapattı. "Korkma..." dedi titrek sesiyle. "Lütfen... Özür dilerim meleğim..." Bana yaklaşmaya çalıştığında titreyerek Alp'in arkasına geçtim. Alp ses çıkarmadan bizi izliyordu. Arkasına geçtiğimde kaşlarını çatarak bana baktı.

Şeytan, Alpi umursamadan yanıma gelecekti ki Alp onu engelledi. "Savaş...kızı korkutuyorsun"

"Alp, çekil" dediğinde biraz daha geri çekildim. Sinirlenmeye başladığını hissediyordum ve bu beni daha çok korkutuyordu.

Korku dolu bakışlarımı ondan kaydırdım ve koridorun başında bizi izleyen Sareye baktım. Duvara yaslanmış, gülümseyerek bu tarafa bakıyordu.

Onunla uğraşamayacağım için, göz yaşlarımı elimle sildim ve şeytana bakmadan koridorda ilerledim.

"Dolunay..." Arkamdan Savaş'ın sesini duyduğumda duraksadım. "Gitme..." dediğinde ise gözlerimi yavaşça kapattım.

Senden korkuyorken bana nasıl gitme diyebilirsin ki şeytan?

Onu dinlemeyerek yapmam gereken şeyi yaptım.

Dolunayın AltındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin