2.Bölüm: Hikayeye İlk Darbe

5.3K 608 74
                                    

Oy vermeyi unutmayalım, okurken keyif aldığınızı anlamamın yegane yolu bu...

Babamın ofisinden çıktıktan sonra hızlı adımlarla odama girdim benim ardımdan hizmetçim Marie odama girmişti.

"Gergin gözüküyorsunuz papatya çayı hazırlamamı ister misiniz ?" omuz silktim.

"Öyle göründüğümü düşünüyorsan getir belki ihtiyacım vardır."

"Anlamadım ?"

"Yanına zencefilli kurabiyelerle papatya çayı güzel olurdu Marie diyorum." dedim ve heyecanlı hizmetçime kibarca gülümsedim. Marie köpek yavrusu gibi başını salladı

" Hemen geliyor leydim." diyerek odadan çıktı.

Nefesimi verdim ve saçlarımı karıştırdım. Annemin teklifime olumsuz bakacağını düşünmüyordum babam ise beni daha doğrusu biricik Misty'i kırmayacaktır.

Odanın içerisinde yürümeye başladım.

Tek sorun Marki idi.

Orijinal olay örgüsünde öne sürdüğüm fikir aslen ona ait olmasına rağmen o fikir henüz onda oluşmamış olabilir. Romanda bu fikrin oluşumu hakkında ayrıntı yoktu.

Üç yıl boyunca sakin geçen yaşamımın olay örgüsünün kırılması can sıkıcıydı.

Misty olduğu zaman ilk planlarından biri kaçmak olmuştu.

Lakin yaşadıkları dünya geldiğim yer gibi değildi korunaklı büyümüş aristokrat bedenim ve öğretilerim halk yaşamı için kullanışsızdı, geldiğim dünya da bile öğretmenlik dışında bir şey yapmamıştım.

İkinci planım karakterin evimize gelişini iptal etmek oldu.

Bu planda zaman içerisinde annemin görüşemediği kız kardeşi ve yeğenlerine duyduğu hasreti fark etmemle suya düştü.

Düşes, annesi ölmüş yeğenini geri çevirecek bir kadın değildi.

Tüm kapanan kapılar beni şu an ilk adımını attığım plana getiriyor.

Kurgunun canı cehenneme!

Bir Dükün kızıydım, zengindim, akıllıydım ve sevgi dolu bir ailem vardı en önemlisi ise Misty Soleil güzeldi.

Orijinal hikâyede güzelliğinden bahsedilmişti,

Döneminin öne çıkan güzellerinden leydi Lounberg

Leydi Lounberg kötü davranışlarıyla iğrenç bir güzel

Onu sonuna yollayan erkeklerden bir tanesi ise "Yakışıksız ve abartılı" diye anlatmıştı.

Bu üç cümle Misty Soleil'in görünüşüydü.

Yazar ya kocaman bir aptaldı ya da elindeki asıl karakterleri bir tanrıçaydı çünkü aynada ilk gördüğüm yüz kesinlikle hayatımda gördüğü en güzel yüzlerden biriydi.

Bu dünyaya gireli üç yıl geçmesine rağmen hala güzelliğinden etkileniyordum.

Beline kadar uzanan kızıl dalgalı saçları, hafif kalkık bir burnu küçük bir ağzı hacimli dudakları pembe alt ton olan pürüzsüz bir cildi vardı. En göze çarpan yeri ise kuşkusuz köşeleri hafif sivrileşen büyük zümrüt yeşili gözleriydi.

Misty Soleil yüzü ve bedeninin genç olmasına rağmen bir kediye benziyordu.

İster on iki ister on beş olsun masum gözükmekten uzak kadınsı bir havası vardı yaşı ilerledikçe oturan kıvrımları bu havayı daha da besliyordu.

Kötülük Yaşamak İstiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin