19.Bölüm: Ölüm bayrağını kucaklamak

3.7K 506 97
                                    

Yok yok ben gerçekten yetim hakkı falan yemiş olmalıydım bu kadar bahtsızlığın başka bir açıklaması olamazdı. Tehditle olduğum yerde kalırken hala nasıl kaçarım diye hesaplamalar yapıyordum.

"Arkanı dön." dediğinde ifademi sabit tutmaya çalışarak arkamı döndüm. Genç adam yerden kalkmış kollarını göğsünde bağlayarak bana bakıyordu.

Çok yakışıklı olabilirsin ama bir katilsin yavrum. O bana bakarken bende onu inceliyordum.

Annesinin taht hırsına rağmen sadece kendi arzularına önem veren ama sonunda annesinin piyonu olmaktan öteye gidemeyen kötü erkek karakter.

En sonunda üvey kardeşi olan erkek başrol tarafından öldürülüyordu.

"Bir hizmetçi değilsin , burada ne işin var ?" 

"Sadece bahçeyi gezmek istemiştim majesteleri sizin burada dinlendiğinizi bilseydim rahatsız etmezdim." 

Valens'in eğleniyormuş gibi kıvrılan dudaklarına karşın kırmızı gözleri korkutucu şekilde parlıyordu.

"Bu bahçeye herkes giremez , özellikle de imparatorluğun kıymetli meşesine kafasına göre dokunup çıkamaz."  şaşkınca bakmaktan kendimi alamadım.

Sen kendin kıymetli meşeyi yatak olarak kullanıyordun !

Sakin ol Misty ... güzel ince bir boynun var ve omuzlarının üstüne çok yakışıyor , orda kalmasını sağla.. aynen nefes al.. ver.

"Affedin majesteleri dediğim gibi rahatsız etmek istemedim , Kraliçe Yuelina'dan izin alarak geldim." kötü prens gözlerini kıstı.

"Demek annem ... kendini tanıtmana izin veriyorum."

Af buyur ?

Anlamayarak ona bakarken ağaca yaslandı .

"Bana kendini tanıt ve uykumu böldüğün için seni affetmemi sağla." 

"Majesteleri ne dedi-"

"Eğer şimdi başlamazsan sıkılırım ve sıkılırsam üzülürsün." 

RUH HASTASI ! Düşünmeye bile zamanım yoktu.

"Lounberg hanesinden Misty Soleil imparatorluğun ikinci ışığını selamlıyor majesteleri , gerçekten  kötü bir niyetim yoktu büyükannem şu an kraliçemizle çay saatindeler bende izin alarak geldim meşe ağacının ordayken kuş sesini duydum yuva yerinden uçmak üzereydi."

Tek nefesle kurduğum cümleye karşın Valens esner gibi yaptı.

Ters takla mı atsın bu kötülük ne yapsın?  O anda aklıma geldi , Valens kötü bir karakter bile olsa süslü sözlerden çok dürüstlüğe önem veriyordu.

Ya batacaktım ya çıkacaktım.  Buradan kötü ayrılırsam bu sadece başka bir ölüm sonu olurdu benim için ileride.

"Neden sustun seni affetmiş gibi görünüyor muyum ?" ağzının ortasına bir tane çakarsam... sakin.

"Majesteleri lütfen beni öldürmeyin çünkü daha yemek istediğim  bir sürü tatlı var üstelik abla olacağımı daha yeni öğrendim mümkünse abla olmadan ölmek istemiyorum ama bu demek değil ki abla olduktan sonra beni öldürebilirsiniz , mümkünse beni öldü-"

Çenemi tutan elle kelimelerim boğazımda kaldı. Bir kızı çenesini tutarakta susturmazsın kaba herif!

"Seni öldüreceğimi söylemedim bile tch.. sinir bozucusun sadece sus." elini çektiğinde sinirle nefes aldım.

"Ayağımı kesmekle tehdit ettikten sonra naçizane cümlelerinizi yanlış anlamış olabilirim lütfen hatalı üslubumu affedin." sakince gülümsedim ve direkt gözlerine baktım.

Kötülük Yaşamak İstiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin