24.Bölüm : Aşırı Sosyal Gün

3.6K 496 116
                                    

"Misty gelebilmene çok sevindim."  neşeyle bakan  mor gözlere gülümsedim.

"Davetin reddedilemeyecek kadar cazipti Serena."

Reddetmeye birazda yemedi.. çok azıcık..

"Her şeyi hazırladım , lütfen keyfini çıkar."

Serena'yı takip ederken tekrardan içinde bulunduğum durumu düşünüyordum. Agentis kardeşler iki gün içinde geleceklerdi evde büyükannem ve annemin çatışmalarına rağmen dehşet derecede hızlı bir hazırlık sürüp gidiyordu. Benimse iki ayağım bir pabuca girmişti.

Neden mi ?

Çünkü partiden sonra Serena ile sözleşmiş ama ondan mektup gelene kadar bunu tamamen unutmuştum.

Bu hayattan emekli olmak gibi bir şansım var mıydı acaba ? Her neyse.

Haziran güneşi  tenimi okşarken bulunduğumuz yeri inceledim , son zamanlarda popüler olan ve asillerin bile seçilerek üye olabildiği Skylend Binicilik Kulübündeydik.

Tabi ki yüksek sosyeteye hitap eden bu yerde atlardan daha ilginç şeyler vardı. Mesela yeterince para verirseniz  kulübün arazisinin içerisinde bulunan ormandan size parsel veriyorlardı.

Evet... ormandan.

Ah aynı zamanda prens Benedict'in uğrak mekanı olduğundan kitapta sıklıkla ismi geçen bir yerdi.

Peyzajı özenle yapılmış beyaz taşlı yoldan yürüyerek koruluğa girdiğimizde Serena'nın da paraya kıydığını anlamıştım.

"Notumu dikkate alarak ayakkabı tercihine dikkat etmenden dolayı memnunum." diyen kıza minnetle gülümsedim.

"Ah evet , araziyi belirtmen çok ince bir davranıştı." dediğimde elini kibarca hiçbir şeymiş gibi salladı.

Bu kızın en küçük hareketinden bile yayılan zarafeti bir kez daha dikkatimi çekerken , biraz sonra dikkatimi çeken başka bir görüntüyle ağzım açık kalmıştı.

Koruluğun bitimi geniş bir düzlüğe çıkıyordu ,  düzlüğün üzeri  beyaz mermerlerle döşenmişti , mermer alanın çevresini hilal şeklinde bir havuz sarıyordu havuzun çevresinde rengarenk çiçekler vardı. Hepsinden ilgi çekici olanı ise alanın merkezinde olan roma yapıtlarını andıran taş kamelyaydı , kamelyanın çatısının köşelerinde melek heykelleri vardı.

Gözlerim bozulmadıysa kamelyanın girişinde duran kolonlarda altın işlemeler vardı...

"Misty bir sorun mu var ?"

Ülkedeki yoksulluğu bitirecek çözümün karşımda olması dışında mı ?

"H-hayır sadece... şaşırtan bir görüntü oldu." dediğimde Serena koluma girdi

"Ah biliyorum hala eksikleri var , yine de seviyorum burayı." 

Yüz ifademi sabit tutmalıyım... sabit tut... tut dedim..

"Belki elmas bir fıskiye ?" derken kamelya da yerimize oturmuştuk.

"Bu çok hoş bir fikir , tanıdığın bir zanaatkar var mı ?"

Kendime not : Veliaht prensin nişanlısına şaka yapma.

"Bir yerlerde olacaktı , sana iletirim." derken gülümsemeye çalıştım.

Umarım babam elmas fıskiye yapan birilerini tanıyordur.

"Sohbetimize başlamadan önce izin verirsen." deyip masada durduğunu fark etmediğim çanı alıp salladı.

Meraklı gözlerle karşımdaki kıza bakarken birden nereden geldiklerini anlayamadığım bir hizmetli furyası çevremizi sardı.

Önümüze sayamadığım kadar meyve ve tatlı gelirken  bahçeye elinde çeşitli enstrümanlar tutan bir grup girdi.

Kötülük Yaşamak İstiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin