Selamlar benim tatlış okuyucularım!
Gece kuşu olarak saat ikiye gelirken bölüm atmam harika değil mi asdfgh
Kendinize minnoş bakın bir sonraki bölümde görüşmek üzere iyi okumalar.
Not: Yazım hatası görürseniz usulca okumaya devam edin lütfen kontrol ettim ama uykuluyum kesin yarın baştan okuduğumda hata bulurum ama perşembe günü atacağımı söylediğim için daha fazla bekletemiyorum.
Tüm gün evde misafir olmasaydı bu bölüm daha güzel bir saatte gelecekti ama olsun...
----------------------------------------------------------------------------------------------------------
Benedict karşısındaki kadına bakarken vücudundaki tüm sinirlerin gerildiğini hissetti, bu zamana kadar çevresindeki herkesin onun hakkında bazı düşünceleri vardı. Duygularını ya da hislerini insanlarla çok fazla paylaşmazdı bu yüzden herkes istediğini düşünürdü.
Çocukluk arkadaşı Sergius Phalen, annesine karşı olan hislerini bilmesine rağmen bu konu hakkında ona tek bir kelime dahi söylememişti.
Soyadına mı güveniyordu?
Misty Soleil Lounberg onun için her zaman gizemdi, çevresindeki hiçbir şeyi tam olarak ciddiye almayan ve kendi isteklerine göre hareket eden bir kadındı.
Karşısında çekinmeden onun hakkında konuşup büyük bir dürüstlükle gözlerinin içine bakabilen pek fazla insan yoktu.
Yine de karşısında her zaman saygısızca davranan bu kadından nefret etmiyordu, ona dost diyemezdi ama hakkını da yemek istemiyordu.
Misty yanında rahatça konuşabileceğiniz insanlardan biriydi, ruhunu okumaya çalışıyormuş gibi en derinlerine odaklanan yeşil gözleriyle karşısında ki ne söylerse söylesin dinleyebilirmiş gibiydi.
Belki de bu yüzden annesinin planları için başlayan ama Serena ile birlikte hayatının farklı noktalarında da ortaya çıkan bu tuhaf ilişkiye alışmıştı.
"Tanıdığım kimse senin gibi konuşmuyor, gerçekten bu cesareti nereden buluyorsun, hayatının senin için bir önemi yok mu?" Benedict gerilen sinirlerini bastırıp merak ettiği soruyu sordu.
Haddini aşmasına rağmen Misty'e zarar vermeyi hiç düşünmemişti, lakin böyle rahat konuşmaya devam ederse genç kadının başı belaya girebilirdi.
Misty ellerini birbirine kenetler ona her zamanki tavrının aksine ciddiyetle baktı.
"Herkes gibi benimde hayatım değerli majesteleri, yine de size daha önce de söylediğim gibi annenizle aranızda olan bu güç terazisinde sizin tarafınızdayım." Kendinden emin sakin bir ses ve söylediklerinin arkasında olduğunu belli eden sağlam bakışlar.
Herkese karşı içinde şüphe tohumu besleyen Benedict bu kadına inanmak istiyordu.
"Neden beni dünyaya getiren ve tüm hayatını biricik oğlunu korumaya adamış olan annemden nefret ettiğimi düşünüyorsun?"
Genç kadın bu sıkıntılı konuyu kendi başlatmasına rağmen konuşmayı istemiyormuş gibi etrafa bakıyordu. Benedict sabırsızlık göstermeden bekledi.
Misty Soleil'in sözleri zihnini aşıp ruhunu karıştırmıştı.
Serena ile biten nişan sonrasında uyuyamıyordu çünkü kâbuslarında Serena her seferinde ona aynı gözlerle bakıyordu.
Her zaman onu mutlak bir sevgiyle takip eden mor gözler şimdi kendisine hiçbir şeyiymiş gibi bakıyordu, Benedict ayrılıklarından sonra Serena'yı darmadağın göreceğini düşünüyordu ama yanılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kötülük Yaşamak İstiyor
Historical Fiction"Sonuna karşı çık ya da öl." Kaderinde ölüm yazılı olan kötü bir karakterin içerisinde doğmadan önce tercihlerin hayatı bu kadar etkilediğinin farkında değildim. Misty Soleil Loungberg, dükün kötü ünüyle nam salmış biricik kızıydı ayrıca orijinal h...
