22.Bölüm: Sarayda Bir Gece (2)

3.7K 495 106
                                    

Boğazımda ki kuruluk hissiyle uyandığımda gecenin bir yarısıydı.

Uyku sersemi bir şekilde karanlığa biraz baktıktan sonra dikkatlice doğruldum. Astor ellerini göğsüne, dizlerini ise karnına doğru çekmiş cenin pozisyonunda uyuyordu.

Tanrım... bir melekle aynı yatakta yatabildiğim için teşekkürler...

Odayı  ay ışığı aydınlattığı için şanslıydım , pencerenin yanındaki masaya doğru gidip sessizce kendime su doldurup içerken dışarıyı izliyordum.

Her gün gecenin bir yarısı ,saray bahçesine karşı su içmiyordum sonuçta.

Bahçede bir hareketlenme gördüğümde hala uyku sersemi olduğumu düşündüm.

Gölge bir kere daha hareket etti.

Pencereye iyice yapıştım ,  bir hizmetçi ağaca kurdele bağlıyordu rengi ise...

Kırmızı.

Gördüğüm renkle uykum açılmışken ,kadının hareketlerine odaklanmıştım.

Kurdeleyi bağladıktan sonra ceketinin kapüşonunu kafasına örterek görüş açımdan çıktı.

Ülkemizde  ağaçlara bağlanan kurdelelerin anlamları vardı.

Siyah yas , mor zenginlik , pembe aşk , sarı mutluluk ... kırmızı ise ölüm ve felaket demekti.

Annemle bir kaç kere geleneği bizde uygulamış ve hizmetçilerle beraber dileklerimize göre bahçedeki bir ağaca kurdelelerimizi asmıştık.

Kimse kırmızı bir kurdele asmak istemezdi.

İçimdeki huzursuzluk büyüyordu , ne kadar düşünürsem düşüneyim kitapta bununla bağlantılı olabilecek bir şey aklıma gelmiyordu.

Belki sadece tuhaf bir hizmetçinin hareketi deyip uykuma geri dönmem gerekiyordu ama imparatorluk sarayında üstelik  kraliçenin ve ailesinin kaldığı merkez sarayın bahçesinde , gecenin bir yarısı ölüm anlamına gelen kurdele masum olmak için fazla riskliydi.

Kapının önünde duran korumalara söylesem  ne diyecektim ki ?

Şey ben hizmetçi gördüm.. evet hizmetçi birde ağaca kurdele asıyordu ama kırmızı olduğu için içim rahat değil  sarayı kontrol mü etsek ? .... evet biri ağaca kurdele bağladığı için.

Aklımda geçen saçma konuşmayla bu fikirden direkt vazgeçtim.

Yatakta melek gibi uyuyan Astora'a bakarak iç çektim.

Eğer  benim kuruntumsa huzurla geri dönerdim,  ters bir durum görürsem de direkt korumalara söylerdim... imparatorlukta saraydan daha iyi korunan başka bir yer olamazdı değil mi ?

Geceliğimin üstüne sabahlık geçirip sessiz olmaya çalışarak kapıyı açtım , koruma bana şaşkınca bakarken sessiz olması için sus işareti yaparak kapıyı geri kapattım.

Kapının önünde pijamalı halime koruma şaşkınca bakıyordu.

"Leydim bir sorun mu var ?"

"Uykum kaçtı da biraz dolaşmak istiyorum." diyerek kibarca gülümsedim.

"İsterseniz hizmetçileri uyandırabilirim , sizinle ilgilenebilirler leydim."

"Sadece bahçede biraz dolaşacağım kimsenin uyanmasına gerek yok , biraz dolaşsam başıma bir şey gelmez herhalde ? Sizin sayenizde burası çok güvenli duruyor." adam duruşunu düzeltti.

Ah erkekler ...

"Saray görebileceğiniz en güvenli yerdir leydim , ama kaybolabilirsiniz ve sarayın bazı koridorlarına sadece seçilmiş görevliler girebilir izin verin size eşlik etmesi için hizmetçileri uyandırayım."

Kötülük Yaşamak İstiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin