37.Bölüm: Debutante(1)

3.6K 451 92
                                    

Bilgisayar olmadan bölüm yazmak ölüm gibiydi, her zaman telefondan bölüm yazabilen insanlara sonsuz bir saygı duyuyorum şu an...

Beklettiğim için özür dilerim seriye asla ara vermedim ve unutmadım bazen sadece oturup yazamıyorsun.

Bu bölümü paylaştıktan sonra biraz kafamı toparlayıp yeni bölümü yazmaya başlayacağım fırsat bulmuşken hikayeyi olabildiğince devam ettirmek istiyorum.

Sizi seviyorum, bu süreçte beni bekleyen hatta dayanamayıp soran herkese de çok teşekkür ederim.

İyi okumalar.

((((Debutan veya deb, olgunluğa ulaşan aristokrat veya üst sınıf aile geçmişine sahip genç bir kadındır ve yeni bir yetişkin olarak resmi bir "ilk" veya muhtemelen debutante olarak topluma çıkar.))))

Görsel Misty'nin elbisesi.



Debutante Sabahı. 

Mabel karşısındaki hediye sandığının tamamlanmış haline tatmin olmuş bir şekilde baktı. En değerli kumaşlardan nadide mücevherlere kadar Misty'e yakışacağını düşündüğü her şeyi alıp paketlettirmişti. 

İmparatorluğun prensesi daha azını yapamazdı... 

Kendisi de itiraf edemese de hediye sürecinde çok zorlanmıştı, daha önce imparatorluk ailesi dışında birine hediye alması gerekmemişti.Daha doğrusu bir arkadaşına hediye alması gerekmemişti. 

Ellerini karnının üstünde tutarak sakinleşmeye çalıştı. Heyecanlıydı.Resmî davetler dışında bir arkadaşının özel gününde bulunmamıştı ve Misty onu davet ederken çok samimi görünüyordu.

 Mecbur kaldığı için değil de gerçekten istiyormuş gibi... 

Odanın ortasındaki yaldızlarla süslenmiş sandıktan uzaklaşarak aynaya doğru yürüdü ve karşısındaki aylar içerisinde değişen görüntüye baktı.Temelde hâlâ aynıydı, aynı güzel altın sarısı saçlar kırmızı kedi gözler ufak burun ve tatlı bir ağız. 

Mütevazı olmasına gerek yoktu. 

Farklılık vücudundaydı, daha sağlıklı görünüyordu. Hayır görünmek basit kaçardı, prenses gerçekten hiç olmadığı kadar sağlıklı hissediyordu.Teni parlama ve cildi sağlıklı pembemsi bir renk kazanmaya başlamıştı, öncesine onu yaşından daha da küçük gösteren bedenî aldığı kilolarla daha kıvrımlı bir hal alıyordu. 

Hâlâ yemek yerken ve yedikten sonra tedirgin oluyordu. Annesi her zaman onunlaydı.Kulağına her daim fısıldayan bir sesti annesinin gölgesi

Olaylı akşam yemeğinden beri hayatı çok değişmişti. 

Onunla resmî davetler ve günlük selamlamalar dışında vakit geçirmeyen babası sürekli kendisiyle vakit geçirmeye çalışıyordu. 

Pişmanlık mıydı? 

İmparatorluk görevlerini kanının üstünde tutup uzun süredir ihmal ettiği çocuklarının bulunduğu durum babasını utandırmıştı belki de.Yine de mide bulandırıcıydı. 

Hissettiği her şey midesini bulandırıyordu. 

Babasının telafi çabalarını gördüğünde bundan mutlu oluyordu ama aynı zamanda sevemiyordu. 

Ona acılar yaşatan annesinin bulunduğu durum ona adalet hissini verse de sarayda eskisinden daha fazla nüfuz sahibi olan imparatoriçenin tavırları onu tedirgin ediyordu.Aralarında annelerine karşı en çok sevgiyi besleyen Astor'un en küçük prens olarak iyice gölgeye dönüşen varlığı onu üzüyordu. 

Kötülük Yaşamak İstiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin