45.Bölüm: Kapalı Kapıların Ardında

3.9K 414 219
                                    

Ortamın garip sessizliği ile karşımda bacak bacak üstüne atmış olan adama demlediğim çayı doldurup servis hazırlamaya başladım.

Tabi ki karşımdaki bana 'Lütfen sen yorulma ben yaparım' demedi.

Neyse, prens oluşuna vereyim.

Birde adamı akşamın bir saati sen çağırmışta olabilirsin Misty, tabi bunlar küçük ayrıntılar istersen takılma.

"Bence yeterince oyalandın."

Valens'in sessiyle ellerim çay takımının üzerinde durdu. Dudağımı kemirme dürtüme engel olarak servisi hem onun hem de kendi önüme açtım.

Valens masaya bakarken gülümsemeye çalıştım, haklıydı bilerek oyalanıyordum.

"Zencefilli kurabiyenden yok mu?" dediğinde gülümsemem bir an çatladı.

"Hayır, sevmediğinizi biliyorum."

İlk denediğinde mendile geri çıkarmıştın ruh hastası şimdi neden soruyorsun?

Valens yayıldığı tekli koltukta parmaklarını şakaklarına dayamış şekilde beni ve masayı süzmeye devam etti.

Sabır.

"Yemeyecekseniz kaldırırım majesteleri öyle bakmanıza gerek yok." sinirle öne eğildim ve kurabiyelerin olduğu tabağa uzandım. Tabağı tutmamla diğer taraftan Valens'in tutması bir oldu.

Tanrı aşkına biz gerçekten ne yapıyoruz?

"Yemeyeceğimi söylemedim Lounberg, benim yerime karar verilmesini sevmem."

Ellerimi hızlıca çekip göğsümde birleştirdim.

"Bende konuşmuş olmak için konuşulmasını sevmem majesteleri."

Valens tek kaşını kaldırdı ve tehlikeli şekilde güldü.

"Demin bana boş konuştuğumu mu söyledin Lounberg?"

Evet.

"Ben mi? Asla cesaret edemem." gülümsedim ve çayımdan bir yudum aldım.

Bugünün tercihi papatya çayıydı.

Bir ruh hastasıyla pazarlık masasına oturacaksam ona verebileceğim tek çay buydu. Kimse kusura bakmasın benim canım kıymetliydi.

Valens'de benim gibi çayından bir yudum aldı ve hafif şaşkınlıkla bana baktı.

"Sinirlenmemem için çay tercihini mi değiştirdin?"

"Kesinlikle öyle yaptım." kıkırdadım, o da eğleniyor gibiydi. Bu görüntü bana bir an eski anları anımsattı.

Ve gözlerim tekrar ikinci prensin yüzündeki yara izine gittiğinde ciddiyet bir kez daha kapımı tıklattı.

Çocukça eğlenebileceğin zamanları geçtin Misty Soleil.

"Nasılsınız majesteleri?"

"Mide bulandıracak kadar meşgul, sen?"

"Bayanların hayatı bildiğiniz gibi, sıkıcı."

Valens elindeki çayı bıraktı ve öne eğilip dirseklerini dizine koydu.

"Ben öyle duymadım Lounberg."

Aklıma söylentiler geldiğinde içimdeki buruk hissi bastırarak ışık saçan bir gülümseme attım.

"Fu-fu ünüm cepheye kadar yayıldı mı?"

Valens'ın kırmızı gözleri beni tartarcasına yoğun bakarken gerildiğimi göstermemeye çalışıyordum.

"Bir kaç şey duymadığımı söyleyemem, ben yokken çok çalışmışsın Lounberg."

Kötülük Yaşamak İstiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin