"Sonuna karşı çık ya da öl."
Kaderinde ölüm yazılı olan kötü bir karakterin içerisinde doğmadan önce tercihlerin hayatı bu kadar etkilediğinin farkında değildim.
Misty Soleil Loungberg, dükün kötü ünüyle nam salmış biricik kızıydı ayrıca orijinal h...
Selamlarr, Kpss için açıkçası tam kapanmıştım bu yüzden yoktum sınavım bittikten sonra hızlı bir toparlama ile yeni bölümü yazdım buraya da bırakıyorum.
Artık böyle bir sürecim yok, daha öncesinde hem bir işte hem de sınava çalıştığım için sevdiğim şeylere yeterince vakit ayıramıyordum. Tekrardan işe girmemeye ve kuzu kuzu sınav sonuçlarımı bekleyip ailemin başına bela olmaya karar verdim.
Bu hafta iki bölüm daha yayınlayacağım bu hikayeye , iyi okumalar minnoş okuyucularım :)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gözümü açtığım an geri kapatmak istediğim bir güne daha uyanmıştım.
Veliaht prensin balosunun olduğu günün benim için en zor sabah olduğunu düşünmüştüm, bir kez daha ispatlandığı üzere yanılmışım.
Şu an içinde bulunduğum gerginlik ve duygu karmaşasının yerini hiçbir şey tutamazdı.
"Kahvaltınızı bitirmeniz için beklediğimi biliyorsunuz değil mi?" sessizliği bozan Marie'ye burun kıvırarak önümdeki yulaf lapası ve taze meyvelerin olduğu tepsiye isteksizce baktım.
Yetişkin bir Misty bir bardak çay ve üç adet kurabiyeyle de kahvaltısını geçiştirebilirdi. Dünden sonra hala yorgun hissediyordum bu yüzden kendimi yormamak adına kahvaltımı odama istemiştim.
"Bugün zaten zor olmayacakmış gibi bana neden bu eziyeti yapıyorsun?" Marie umutsuz sesim karşısında göz devirdi.
"Bugün midenizi tıka basa dolduramazsınız hanımım, sizi tamamen doymuş bir şekilde Kraliçenin önünde düşünemiyorum. Ya onun üzerine kusarsanız?"
"Marie!" Sorusuyla şaşkına dönerek ona çıkıştım. Hizmetçim ise tüm yüzsüzlüğüyle bana rahatça bakmaya devam etti.
"Dayanıklı bir mideniz yok, gerildiğiniz zamanlarda ya mideniz bulanıyor ya da başınız ağrıyor. Başınızın ağrıması önemli değil ama oradaki tüm hizmetçiler efendilerinin parlamasını izlerken ben sizin kusmanız için saçınızı tutmayacağım."
Söylediklerinin düşüncesi bile midemi tetiklerken bir kez daha istemeyerek ona hak verdim ve isteksizce kaşığı beyaz karışımın içine daldırdım.
"Bana biraz kurabiye getirsen de midem iyi olacaktır Marie."
"Ama sağlıklı olmayacaktı."
Tatsız yulaf ağzımda büyürken yutkundum ve meyve tabağındaki portakal dilimlerinden birini arkasından ağzıma attım.
Bari biraz bal kattırsaydın yulafın içerisine zalim...
"Kıyafetini seçtin mi?" yulafı yarılama çabam içerisinde konuştuğumda Marie kıpırdandı, ne kadar heyecanlı olduğu yüzünden okunuyordu.
