70.Bölüm: Değişim

2.3K 242 234
                                    

Kedi, sözlerinde yerden göğe kadar haklıydı, bu yüzden Alice bir başka soru sormayı denedi. 

"Buralarda ne tür insanlar yaşar?" 

"Şu tarafta," dedi Kedi sağ patisini sallayarak, "bir Şapkacı yaşar, şu tarafta ise," diğer patisini salladı, "Mart Tavşanı yaşar. Hangisini istersenonu ziyaret edebilirsin, sonuçta ikisi de deli." 

"Ama ben delilerin arasına karışmak istemiyorum," dedi Alice. 

"Başka çaren yok," dedi Kedi, "buradaki herkes delidir. Ben deliyim. Sen delisin." 

"Benim deli olduğumu nerden biliyorsun?" diye sordu Alice. 

"Deli olmalısın," dedi Kedi, "yoksa buraya gelmezdin." 

Alice, orada bulunmasının deli olduğu anlamına geldiğini sanmıyordu, yine de devam etti. 

(Alice Harikalar Diyarında/ Lewis Carrol)


Bu bölümü yazması benim için zor oldu biraz, sanırım bu bölüm bana sona yaklaşma hissi verdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu bölümü yazması benim için zor oldu biraz, sanırım bu bölüm bana sona yaklaşma hissi verdi. Açıkçası yazarlar içinde kolay değilmiş... Uzun bir bölüm olmasına özen gösterdim iyi okumalar benim minnoş okuyucularım.

Valens'in bakışları beni delip geçerken yutkundum, bu hepsinin başına gelebilir miydi?

"Mabel ve Astor..." cümlemi tamamlayamasam da Maxim beni yanıtladı.

"Onlar içinde geçerli bunu benim kadar erken yaşamamalarının tek sebebi Leonitus soyunun sahip olduğu kutsama, kutsamayı da anlatmama gerek yok öyle değil mi?"

Leonitus gibi kutsan...

İmparatorluk halkı arasında yer alan bir efsane olsa da buna inanılıyordu, içinde bulunduğumuz dönemde tapınak ve sarayın arası açılmasına rağmen bu her zaman böyle değildi.

Henüz imparatorluk olmadığımız zamanlarda ilk kral olan Leonitus'un topraklara barış getirmek üzere kutsandığı söylenirdi, söylentiye göre doğumundan itibaren başarı ve krallık ona müjdelenmişti.

Bu yüzden uzun süre devletin başına gelenler tapınağında lideri sayılmıştı, ta ki din ve devlet işlerinin bir araya gelmesiyle sorunlar baş gösterene dek.

Ardından saray tapınakla bağını ayırmıştı, tapınak olması gerektiği gibi insanların kişisel özgürlüğüyle yaşadığı dinlerini temsil ediyordu. Sarayın siyasetine artık karışamıyordu.

Saray da toplum huzurunu bozmadığı sürece tapınağın yaptıklarına karışmıyordu.

"Kutsanan soy olarak geçtiğini biliyordum ama bunun gerçek olduğunu düşünmemiştim." Dedim açıksözlülükle, kitaplarda yöneten sınıfa farklı değerler biçilmesi normaldi. Bu kutsama efsanesinin de buna yaradığını düşünerek üzerinde durmamıştım.

Kötülük Yaşamak İstiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin