11.Bölüm : Karşınızda Sergius Phalen

3.9K 526 152
                                    

Eteğimi tutan çocuk en fazla sekiz yaşlarında olabilirdi üstü başı dağılmış , olmasına rağmen görüntüsü temizdi. Kafasına fazlaca büyük gelen şapkasından yüzünü tam göremiyordum

"Siz soylu bir leydiye benziyorsunuz lütfen yardım edin , beni saklayın." başka bir aristokrata denk gelse çocuğu elleriyle teslim ederdi ama çocuk bulabileceği en farklı aristokratı seçmişti.

"Şuraya geç çabuk , seni eteğimle kapatırım." çocuğun minik omuzlarından tuttum ve elmaların bulunduğu tekerlekli arabanın , boşluğuna oturtup hemen önüne geçtim. Elmalarla ilgileniyormuş gibi görünüyordum.
Üç tane adam yanıma geldiğimde yüzümü sakince onlara çevirdim.
" Bayan buralardan geçen küçük bir çocuk gördünüz mü demin buraya doğru geldi." kalın sesli adama omuz silktim.
"Kimseyi görmedim ayrıca birini bulmak için söyledikleriniz yetersiz."
Adamların üstünde şövalyelerin antrenmanlarda giydiklerini gördüğüm tarz rahat kıyafetler vardı , duruşları ve bellerinde duran kılıçlarıyla, kıyafetlerinde arma olmasa da eğitimli olduklarını söyleyebilirdim. İki uzun adamın arasında daha kısa olan biri vardı ama kıyafetinin kapüşonuyla ve başını eğik tutmasıyla dikkatli göremiyordum.
"Sizin omzunuzu bile geçemez , üstünde kendine bol gelen bir şapka vardı"
Düşünüyormuş gibi yapıp tekrardan omuz silktim.
"Hayır görmedim, siz beylere kolaylıklar dilerim." ben düşünürken sabırla beni bekleyen adamlar cevabımdan sonra homurdanarak yanımdan uzaklaştılar. Onlar uzaklaşınca bıraktığım yere pısmış çocuğa seslendim.
"Hey çocuk çıkabilirsin gittiler." elimi uzatarak çocuğun çıkmasına yardım ettim.

"Wahh yakalanıyorum sandım, teşekkürler leydim." çocuğun eğitimli konuşması dikkatimi çekti.

"Önemsizdi , ama seni neden arıyorlardı ?"

"Zorla çalıştırmak üzere beni yakalamışlardı leydim" tanrım ... gözümün önünde bir çocuk işçi mi vardı ? Minik kalbim çocuklara karşı hassastı.

"Ah canım , hemen gitsen iyi olur , bunu da al yanına." çantamdan küçük bir para kesesi çıkarıp çocuğun cebine tıktım hemen. Bunlar da kötülük puanımı azaltıyor muydu merak ettim.

"G-gerçekten gerek yok leydim."

"Gereksiz gurur bir yerlerine dokunur , al şunu ve kötü adamlardan saklanmaya devam et." cebinden parayı çıkarmaya çalışan çocuğun elini tutup keseyi yerine koydurttum. O sırada yanımıza elinde bir sepet elmayla Brie geldi. Canım kuzenim bir sepet elmayı kim yiyecek acaba?

"Misty , beklettiğim için üzgünüm adamı çocukluğumdan beri tanırı- ah bu çocukta kim ?"

Cidden kimsin çocuk? Tam çocuğa dönmüştüm ki tekrar eteklerimi tuttu.

"Leydim o geliyor !" işaret ettiği yere baktığımda deminki gruptan olan kapüşonlunun kalabalığı yararak bize doğru geldiğini gördüm. Hızlı düşün Misty.

"Brie şimdi dediklerimi sorgulama şekerci dükkanına geç ve bizim için bir pasta seç ben geleceğim yanına , hayır cevap verme koş." Brie bir an kalsa da sesimi yükseltmemle ok gibi fırladı.

"Sakın elimi bırakma yoksa o adamdan önce ben seni haşlarım." çocuğun elini tuttum ve öne doğru savurdum. Yanımızda duran elma arabasının tekerini tutan kalasa tekme atarak yerinden çıkardığım da yolun ortasına çığ gibi elmalar düşmeye başladı. Çocuğun elini tekrar tutarak öfkeli pazarcı ve elmaların çevresine toplanan kalabalığı geride bırakarak ara sokağa koşmaya başladım. Çocuk küçük bacaklarına rağmen iyi uyum sağlamıştı.

Ya da ben sekiz yaşında bir çocuk gibi koşuyordum. Sağ , sol ,düz git ve tekrar sağ dön.

Yeterince uzaklaştığımızı düşündüğümde tenha bir duvara yaslandım nefes nefeseydim çocukta yere çökmüş nefesini toparlamaya çalışıyordu.

Kötülük Yaşamak İstiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin