8: Hırsız

1K 45 12
                                    

Yana Yana, Çağan Şengül
Old Fires, Raised By Swans

𓍯

Eskiden odamın önünde dalları pencereme kadar uzanan bir ağaç vardı. Pencerenin önüne oturur ve ağacın dallarında öten kuşları izlerdim. Sonra bir gün penceremin önünde kanadı kırık bir kuş gördüm. Ne yapacağımı bilemeden ona bakakalmıştım.

Eğer cama fazla yakınlaşırsam korkup uçmaya çalışabilir ve kırık kanadı yüzünden yere düşebilirdi. Hemen annemin yanına koşup ona kuşu anlattığımda bir panikle yerinden kalkmış ve odama gitmişti. Hayvanları çok sevdiğini biliyordum.

Kuşu korkutmadan avuçlarının içine alıp evdeki bir kutuya koyduktan sonra onu veterinere götürmüştü. Beni evde tek bırakmıştı ama bunu önemsememiştim çünkü buna alışıktım. Annem eve elinde kanadı sarılmış kuşla döndüğünde mutluluktan havalara uçacaktım. Onu tekrar pencerenin kenarına koymuş ve biraz da ekmek kırığı ile su bırakmıştı penceremin önüne.

Bir süre sonrasında kuşun yaralı kanadı iyileşmişti ve kuş özgürce uçmuştu ancak pencereme gelmeyi asla kesmemişti. İşte ilk o zaman düşmüştü bir kuş tüyü yüreğime.

Deniz'in odasına ilerlerken içimde bir panik olmasını bekledim ama yoktu. Sanki hayatım o odada geçmiş ve o odaya her gün giriyormuşum gibi bir rahatlığa sahiptim. Deniz kapıyı açarak odasına girdiğinde ilk defa hayat beni yanılttığı için mutluydum.

Ben, o beni kabul etmeyecek ve duruşmasına gidecek sanıyordum. Zaten mantıklı olanı da buydu ama öyle olmamıştı. Beni kolumdan tutup eve sokmuş ve ısrarla çalan telefonunu kapatarak odasına ilerlemişti.

Odaya girip kapıyı arkamdan kapattığımda Deniz elindeki eşyaları köşede duran tekli koltuğa bıraktı ve omzunun üzerinden bana baktı. Gözleri üzerimde dolaştıktan sonra doğruldu "sana kıyafet vereyim" itiraz etmek için dudaklarımı aralamıştım ancak o çoktan dolaba ilerlemiş ve kapağını açarak benim için kıyafet bakmaya başlamıştı. Aslında bir yandan iyiydi, çünkü etekle uyumanın o kadar kolay olacağını sanmıyordum.

Deniz elinde siyah bir tişört ve aynı renkteki eşofman ile bana döndüğünde ona doğru yürüdüm ve elindekileri aldım. Kendisi için de bir eşofmanı alırken diğer eliyle üzerindeki gömleğin düğmelerini açıyordu. Utanıp gözlerini kaçıran o kızlardan değildim o yüzden gözlerimi vücudunda gezdirdim. Gözlerim karın kaslarına kaydığında yüzümün aldığı beğeni dolu ifadenin farkındaydım ama bunu saklamaya çalışmadım.

"Eğer üzerini değiştirmek istiyorsan banyoyu kullanabilirsin ama ben beni izlemeni tercih ederim" gözlerimi devirerek arkasında kalan banyoya gittim. Kapıyı kapattığımda gözlerim kapının kilidine kaydı. Bir kilitlemek ve kilitlememek arasında kaldım ancak içimde ona karşı engelleyemediğim bir güven duygusu vardı ve bu yüzden kapıyı kilitlemedim ve elimdeki kıyafetleri lavabonun üzerine bıraktım.

Üzerimdeki kazağı ve eteği çıkardıktan sonra onun verdiği tişörtü üzerime geçirdim. Tişörtü büyük ihtimalle yeni yıkandığı için deterjan kokuyordu ama bu sorun değildi. O içerideydi ve kokusunu istediğim kadar ciğerlerime doldurabilecektim. Eşofmanı bacaklarımdan geçirdim ve belimden kayıp düşmemesi için ipini sıkıca bağladım. Kıyafetlerimi elime alıp banyodan çıktığımda Deniz'in altında benim üzerimdeki eşofmanın aynısı olduğunu gördüm ama üzeri çıplaktı.

Banyonun kapısını kapatıp kıyafetlerimi tekli koltuğa bıraktım ve yatakta oturan Deniz'e baktım. Sakin adımlarla yatağa doğru ilerlerken kalbimdeki kuş tüyünün kalbimi gıdıkladığını hissettim. Yatağa çıktığımda yorganın sağ tarafını kaldırıp yatağa girmem için yer açtı. Sağ tarafa geçip sırtımı yatak başlığına yasladığımda yataktan indi ve yorganı açıp yatağın içine girdi ve sırtını aynı benim gibi yatağın başlığına yasladı. Gözlerini bana çevirdiğinde benim gözlerim çoktan onun üzerindeydi.

SarmaşıkWhere stories live. Discover now