38: Katrana Bulanmış Kalp

391 18 0
                                    

Kime Veda Ediyorsun, Hande Mehan

𓍯

En ücra, en kuytu köşelerimde daha önce hiç görmediğim acıları görüyordum. O acıları hissediyor, onları kabulleniyordum. Ruhumun bir kalp atışı kadar kısa bir sürede nasıl kan akıttığını görüyordum. Ve bu bende ağlama isteği uyandırıyordu, dinen gözyaşlarımı tekrardan akıtmak istiyordum.

Yorganı üzerimden atarken terlediğimi hissettim, perdeleri açık camdan içeri sızan kızıl ışığı gördüm. Bütün gece hiç hareket etmeden, yorganın altında durmuş ve gözlerimi çalışma masasının ayağından hiç çekmemiştim. Yorganı düzeltip odaya saldığım boğucu havanın çıkması için camı açtım ve terden enseme yapışmış saçlarımı çekerek odanın çıkışına yöneldim.

Işığı kapatıp kapıyı açtım ve kızıl ışık ile aydınlanan koridorda ilerledim. En son ne zaman yemek yediğimi, su içtiğimi yada sigara içtiğimi hatırlamıyordum. Ama dişlerimin nikotin isteği ile gıcırdadığını fark ettiğimde adımlarımı hızlandırdım ve koridoru aştım. Salon boştu, mutfaktan gelen tıkırtıları duydum ve adımlarımı oraya yönlendirdim.

Kapıyı açıp mutfağa girdiğimde Metehan'ı bir kupaya sıcak su doldururken gördüm. Su ısıtıcısını yerine bırakıp kupanın içine bir kaşık yerleştirirken omzunun üzerinden bana baktı. "Günaydın" gözleri o kadar uzun süre gözlerimde kaldı ki sonunda gözlerini çeken ben oldum.
"Kahve mi yapıyorsun?"

"Evet, ister misin?"

"İsterim."

Yanından geçeceğim an bileğimi tutarak beni durdurdu, gözlerimi yavaşça ona çevirdim. Önündeki kahve kupasını ellerinin arasına alıp bana uzattı, beyaz kupanın içindeki kahve neredeyse siyah renkteydi. Kaşlarım çatıldığında "sütlü mü seviyorsun?" diye sordu.

Bebek kızım, sana sütlü ve ılık bir kahve hazırladım.

"Hayır" dedim elindeki kahve kupasını alırken "acı seviyorum" kaşları havalandı ama yine de bileğimi serbest bırakarak geçmeme izin verdi. Masaya ilerledim ve kupayı masanın üzerine bıraktıktan sonra cama ilerleyip camı açtım. "Sigara kullanıyor musun yoksa Işılay gibi karşı mısın?"

"Demek Işılay'ın ikizi olduğumu fark ettin" perdeyi kenara çekerken omzumun üzerinden ona baktım. "Dün gece kim olduğumu anlamaya çalışarak beni inceledin" kendisine hazırladığı kahveyi alarak tezgahtan uzaklaşıp masaya ilerledi "ne zaman fark ettin?"

"Odadayken."

Cebinden bir sigara paketi ve çakmak çıkartıp masanın üzerine bıraktıktan sonra sandalyelerden birisine geçti ve gözlerini kaldırarak bana baktı. Ağır adımlarla masaya ilerledim ve çaprazındaki sandalyeye oturdum, sigara paketine uzanıp titreyen ellerimle bir sigara çıkartıp dudaklarımın arasına yerleştirdim ve yaktım. İçime çektiğim derin nefes ile gözlerimi yummak istedim ama yapmadım, Deniz hep böyle yapardı.

Sigaramı parmaklarımın arasına alıp diğer elime kupayı aldım ve sıcak, acı kahveden bir yudum aldım. Sıcak dilimi yaktığında dilimi ısırdım ama herhangi bir tepki vermedim. Yine de, Metehan beni öyle dikkatli izliyordu ki gözlerimde değişen ifadeden dahi ne hissettiğimi anlıyor gibiydi. Kahvesinden bir yudum alırken diğer eliyle paketten bir sigara çıkardı ve kupayı masaya brakırken sigarayı dudaklarının arasına yerleştirip yaktı. Derin bir nefesi içine çekerken su yeşili gözleri kısıldı, dumanı yavaşça üfledi ve sigarayı küllüğe bıraktı.

"Sormayacak mısın?"

Sigaraya diktiği gözlerini bana çevirdi "gecenin bir saatinde evinize gelip bir kriz geçirdim ve odanı gasp ettim" sigaramdan bir nefes daha çektim "sormayacak mısın?" Dudaklarını büzdü ve omuzlarını kaldırıp indirdi. "Sorsam, sırf kendini suçlu hissettiğin için üstü kapalı bir şeyler anlatarak kendini rahatlatmaya çalışacaksın. Ben bir şeyin tamamını öğrenmeyeceğini biliyorsam, tam bir cevap almayacaksam eğer soru sormam."

SarmaşıkWhere stories live. Discover now