49:Mum Işığı

381 21 0
                                    


Oy ve yorumlarınızı bekliyorum...



Tecrit, Murat Doğru
Ölmek İçin, Dört x Dört

❛  

Dudaklarımın kenarındaki çizgilerde, göz çukurlarımda, kirpiklerimin uçlarında, parmak boğumlarımda, avuç içimdeki çizgilerde ve soluk borumda. Onu hissediyordum. Aynaya bakıyordum, aynaya bakıyor ve acı çekiyordum. Soğuk lavabo mermerini sıkan titreyen ellerimi hissediyor ve acı çekiyordum. Sırtıma yapışmış ıslak saçlarımdan damlayan suları hissediyor ve ölüyordum. 

Her şeyde, her bir anıda, yaptığım her bir şeyde o vardı. En basit, en sıradan ve günlük hareketimde dahi, o vardı. Saçlarımı taramak istediğimde onu hatırlıyordum çünkü o saçlarımı taramıştı, kurutmuştu ve beni saçlarımdan öpmüştü. Gözlerimi kapatıyordum, kirpiklerim göz çukurlarıma dokunduğu an onu hatırlıyorum çünkü o beni gözlerimden öpmüştü. Ellerim ne zaman üşüse ne zaman titrese onu hatırlıyorum çünkü onun ellerini özlüyorum. 

Aynadaki görüntüme baktım ve yutkundum, sıcak sudan dolayı yanaklarım kızarmıştı. O kadar çok rol yapmaya başlamıştım ki artık tek başıma kaldığımda bile acımı yaşayamıyordum. Bir hafta geçmişti, onu bir haftadır hiç görmemiştim. Döndüğüm zamanların aksine artık yoluma çıkmıyordu ama ben döndüğüm her köşede onu bulmayı bekliyordum. 

Bir çok şey değişmişti, kızlarla aram tamamen düzelmişti. Herkesle aramı düzeltmiştim ve bunu yaklaşık iki haftada yapmıştım. Eve geri dönmüştüm, bütlere girmiş ve bir tanesi hariç hepsini geçmiştim. Dün kafede tekrardan işe başlamıştım çünkü bir şeylerle uğraşmadıkça kendimden kurtulamadığımı fark etmiştim. Onsuzken, kendim olmak bile çok ağırdı. 

İç çamaşırlarımda banyodan çıktım, aşağıdan Lorin'in izlediği dizinin sesi geliyordu. Odama geçtim ve geçemediğim dersin hocası ile yaptığım konuşmayı düşündüm. Beni dersten geçireceğini ama bunun için bana bir ödev vereceğini söylemişti. Bir saat sonrasında okulun yanındaki kafede buluşacaktık ve özellikle şık giyinmem gerektiğini vurgulamıştı. Sırtım kapıya yaslıyken saçlarımı kurutmadığımı fark ettim ve odadan geri çıkıp banyoya geçtim. Saçlarımı kurutup bir fırça ile üstten bir fön çektim. Banyodan çıktığımda Hera ile karşılaştım "hocayla buluşmaya mı?" diye sordu. 

"Ne ödev verecek acaba, çok sevdiğim bir hoca ama fazlasıyla sert."

"Umarım seni çok zorlamaz."

"Umarım ama sanmam." 

Bana gülümsedi ve yanımdan geçerek banyoya girdi, bende odama geri dönerek daha öncesinde hazırladığım kıyafetleri giydim. Siyah ince askılı bir elbise giymiştim ancak içine omuzları düşük uzun kollu beyaz bir badi giydim. Makyaj masasına geçtim ve hafif bir makyaj yaptım, cilt bakımından sonra gerçekten kendime gelmiştim. Siyah süet çizmelerimi ayağıma geçirdim, beyaz şapkamı başıma geçirdim ve siyah kutu çantamı omzuma astım. Siyah deri ceketimi de alıp odadan çıktım ve aşağı indim, Lotin koltukta uzanmış, kucağında tableti ile kurtlar vadisini izliyordu. 

Ben merdivenlerin son basamağındayken gülmeye başladığında "ne oldu?" diye sordum, çantamı askıya asıp ceketimi üzerime geçiriken o hala gülmeye devam ediyordu. "Elifin eteğini sıvayıp adamın kucağına atladığı sahneyi izledim" diziyi izlemesem de o sahneyi bildiğim için güldüm ve çantamı omzuma astım. "Çok güzel olmuşsun aşkım" ona öpücük attım ve el sallayıp evden çıktım. Sokağın sonundaki taksi durağına ilerledim ve boş olan bir taksiye binip gideceğimiz yeri söyledim, taksi çalıştığında telefonumu çantamdan çıkartıp saate baktım. On üç dakika kalmıştı, Aysu hoca fazlasıyla dakik bir insandı ve bende onunla tam aynı anda kafeye varacaktım. Ve öyle de oldu, ben taksiciye parasını verip taksiden indiğimde o da kafenin önüne park ettiği arabasından iniyordu. 

SarmaşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin