TOPRAK. -21-

88 4 0
                                    

YENİ BÖLÜM GELDİ.İYİ OKUMALAR.BEN BU BÖLÜMÜ YAZARKEN ÇOK KEYİF ALDIM.UMARIM SİZDE SEVERSİNİZ.YORUM+VOTE LÜTFEN.İYİ OKUMALAR... :)

Bora cebinden çıkardığı anahtarla kapıyı açmaya çalışırken ben arkasında dikiliyordum.Buraya gelinceye kadar benimle hiç konuşmamıştı.Bende bundan yarı hoşnut yarı huzursuz bir şekilde camdan etrafı izlemiştim.Bora çok ilginç bir insandı.Ya çok sinirliydi yada nedensiz bir şekilde gülüyordu.Kesinlikle bir ortası yoktu.Buda bana ona karşı nasıl davranmam gerektiği konusunda hiç yardımcı olmuyordu.Dengesizin tekiydi.

Bora kapıyı açtıktan sonra arkasına hiç bakmadan içeriye girdi.Bir an bana bakmadığından dolayı arkamı dönüp gitmeyi düşündüm ama cesaret edemediğim için tekrar onu takip ettim.Eğer tekrar kaçarsam ve tekrar yakalanırsam bana neler yapabileceğini düşünemiyordum.Arkamdan kapıyı kapattım ve önüme döndüğümde salonun kapısından bir hışım çıkan Keremi gördüm.Onu görmemle yüzümü ekşitmem bir oldu.Gerçekten ona tahammül edemiyordum.Onunda yüzündeki sinir belliydi.Ama Boranın yüzündeki o korkunç ifadeyi gördükten sonra bu beni etkilemiyordu.Keremin gözleri beni buldu ve hızla üzerime doğru gelmeye başladı.Bu sırada Bora benim çaprazımda duruyordu.

'Seni adi orospu!'Keremin ağzından duyduğum kelimelerle ona karşı içimde bulunan sinir katlanarak açığa çıktı.Daha o bana dokunamadan gözlerimi kapattım ve tüm gücümle iki elimide gövdesine koyup onu itekledim.Sinirle gözlerimi açtım ve ona baktım.Sinirden dişlerimi kıracak şekilde sıkıyordum.Keremi girişin nerdeyse diğer ucunda kalkmaya çalışırken gördüğümde kaşlarım daha fazla çatıldı.Onu bu kadar uzağa itemeyeceğime düşürken Kerem ayağa kalktı ve bu seferde Boranın karşısına geçti.

'Şunun yüzünden bana vuruyor musun?'Dedi.Keremin gözlerinde belli olan bir hayal kırıklığı vardı.Boranın yüzünü göremiyordum.Sanırım Keremi benden Bora uzaklaştırmıştı.Zaten benim onu o kadar uzağa iteleyemeyeciğim ortadaydı.

'Vurmak mı?Sana gerçekten vurmamı istermisin?'Diye Bora ölümcül bir umursamazlıkla konuşuyordu.

'Vurmak veye iteklemek!Ne farkeder?Önemli olan onu koruman!Herşeyi mahvetti.Gidip herşeyi babasına anlatmadığını nerden bilebilrsin?Ama sen hala karşıma geçmiş onu savunuyorsun!'Diye yüksek bir sesle Bora cevap verdi.Onun bu cesaretinin nerden geldiğini içimden sorgulamaya başladım.Ya cesurdu yada aptal.

'Onu savunduğum falan yok!'Diye Bora birden bağardı.Boranın bağarmasıyla ben bile yerimden sıçradım.Kavganın ana konusu olmama rağmen bu kavganın iki tarafıda şu an beni önemsemiyordu.

'O zaman ne yapıyorsun?Dün o kaçtı ve sen beni durduruyorsun.Herşeyi onun babası yaptı ve bunun bedelini onun ödemesi gerekiyor!Ama sen yine beni durduruyorsun!Bütün bu oyunlar yerine sadece aynı şeyide onun kızının yaşaması gerekiyor.Bu kadar basit!'Keremin aynı iğrenç şeyi tekrar dile getirmesiyle vücudum bir nevi şoka girdi.Yerimden kıpırdayamıyordum.Gerçi kıpırdasam bile ne yapabileceğimi bilmiyordum.

'Sana bunu unut dedim!Öyle bir şey olmayacak.Bir daha bunu söylersen seni öldürürüm.Anladın mı?'Boranın sırtı gerilmişti ve kasları şişmişti.Kendini tuttuğu belliydi.Ben tutmamasını tercih ederdim.Boranın suratına iğrenç bir sırıtışın yayıldığını gördüm.

'Neden?Ona aşık mı oldun yoksa?Bu kadarmı zayıfsın?'Keremin ağzından çıkan sözlerle Boranın onun üstüne atlaması aynı saniyede olmuş gibiydi.Ben daha fazla şok olurken gözlerim dehşetle açıldı.Bora onun boğazını sıkıyordu ve keremin onu elleriyle durdurma çabası işe yaramıyordu.

'Birazdan elerimin arasında öleceksin!O zman kim zayıf olacak?Ha!'Keremin yüzü morarmaya başlamıştı ama Bora hala bırakmıyordu.Ayaklarımı hareket ettirmeye çalışarak onların yanına gittim ve Boranın eleriini çekmeye çalıştım ama oynatamıyordum bile gözleri Kereme kenetlenmişti ve sanki transa girmişti.

TOPRAK.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin