TOPRAK. -1-

301 17 1
                                    

Merhaba.Bu benim ilk hikayem.Bügün tanıtımını paylaştım ve yine bugün bir bölüm ekliyorum.Yazım yanlışları için üzgünüm.Eğer okuduysanız lütfen olumlu yada olumsuz fikrinizi söyleyin.Yorumlarınızı bekliyorum.Eğer isterseniz hızlı bir şekilde yeni bölümler gelir.Umarım beğenirsiniz :)  

 Çakıl yolda yürürken botlarımın taşlarla temasından çıkan sesi dinliyordum.Üstümde siyah ince bir hırka vardı.Kendi kendime neden daha kış gelmemişken bot giydiğimle ilgili sorular sorup zihnimi meşgul ediyordum.Daha fazla dayanamayıp telefonumu çıkardım ve kulaklıkarımı taktım.Şarjım bitince babam kızacaktı.Ama bu konuyu sanırım akşam dert etmem gerekiyordu.Allah aşkına burda sıkıntıdan ölüyorum!Müzik benim şuanki kurtuluşum.

Biraz daha ilerledikten sonra pes edip büyük bir taşın üstüne oturdum.Tam otuz yedi dakikadır yürüyordum ve daha bu dağlık yerden çıkamamıştım.Bir anlık cesaret ve içimde kalan umut kırıntılarıyla kulaklıklarımı çıkardım ve telefonumun rehberimden babamı buldum.Aradıktan sonra telefonu kulağıma götürdüm.Babamın onu arayanlar için işkence olarak tasarladığı iğrenç şarkı başlayınca gözlerimi devirdim.Bunu komikmi buluyordu?Pehh.Birden şarkı kesilip babamın güçlü sesi kulaklarıma duyunca sanki zihnimin içine girebilrmiş gibi onun hakkındaki düşüncelerimi hemen susturdum.

'Ne oldu Toprak?'

Ne oldu mu?Kim telefonu böyle açarki!Daha konuşmaya başlamadan beni korkutuyord-

'Beni sinir etmek için mi aradın!Niye sesini çıkarmıyosun?'

Babamın kızgın sesi kulaklarıma dolunca hemen konuşmaya başladım.Onu kızdırmanın bu durumu kolaylaştırmakla hiç bi ilgisi yoktu.

'Hayır ben sadece beni alması için birilerini gönderebilirmisin diye sormak için aramıştım.Söyledin gibi eve yürüyerek geliyordum ama yol çok uzunmuş ve etrafta kimseler yok.Biraz korkmaya başladım.Düşündüm ki eğer sana söyl-'

'Korkmak ha?Senin gibi birinin benim kızım olduğuna hala inanamıyorum.Sana eğer o sınavdan doksan beşin altında bir not alırsan hayatının zorlaşacağını söylemiştim.Şimdi beni meşgul etmeyi kes ve sana dediğimi yap.Yarım saat sonra ev telefonundan arayacağım.Umarım evde olmazsında sana cezanın ne demek olduğunu gösteririm'

Telefonu kapattığını anladığımda bir süre telefonun ekranına baktım.Gözlerim yanıyordu.Kendimi tutum ve aceleyle telefonu cepime soktum.Ağlamaycaktım.Onun sözlerinin beni etkilemesine izin vermeyecektim.Nasıl olurda bana acıyacağını düşündüm ki?Bu yolun uzunluğunu biliyordu.Beni dağ başındaki bir okula kendi gönderdi.Sırf saçma bir sınavdan istediği puanı alamadığım için beni bu yolu yürümeye mecbur bırakıyorsa neden bana yardım etsin?

Dişlerimi sıktım ve hızla yürüdüm.Onun bana zarar vermesine izin vermeyecektim.Kendimden başka kimsenin bana yardım etmeyeceğini uzun yıllar önce öğrenmiştim.Eskiden böyle anlarda keşke bana  yardımcı olabilecek bir arkadaşım olsaydı diye düşünmüyor değildim.Bir derdin olduğunda hemen yanına gelen tatlı arkadaşlar.Aklıma hücum eden görüntülere mani olamıyordum...

        2009 OCAK

TOPRAK.Where stories live. Discover now