TOPRAK. -28-

81 3 0
                                    

MERHABA!


GEÇEN BÖLÜM YİNE SIFIR YORUM.HİÇ ŞAŞIRMADIM.YENİ BÖLÜM EKLİYORUM.LÜTFEN YORUM YAPIN VE OY KULLANIN.ZOR BİR ŞEY DEĞİL. :)


İYİ OKUMALAR... :)


Koltukta uyuyan Boraya bakarken aklımdan bir sürü düşünce geçiyordu.Bir sürü ihtimal...Ya ölseydi?O ölseydi ben eski hayatıma dönüp hiç bir şey olamamış gibi yaşayabilir miydim?Sanmıyorum.Ne yapacağımı bilmeyerek ortada kalırdım.Ben ne dersem diyeyim güçsüz bir kızdım.Bir şeyler başarabilmem için birisinin beni iteklemesi gerekiyordu.Bora bunu yapıyordu.Beni itekliyordu.Sanki güçlüymüş gibi hissetmemi sağlıyordu.


'Ne yapmanız gerektiğini anladınız değil mi?'Doktor Ahmet beye bakarak başımı olumlu anlamda yukarı aşağı salladım.


'Evet.Siz gereken her şeyi yaptığınıza emin misiniz?Sonuçta bıçaklandı.Bir evde yaptığınız müdahalenin yeterli olacağı bana mantıklı gelmiyor doğrusu.'Ahmet Bey yüzüne dostça bir gülümseme yerleştirdi ve omzumu sıvazladı.


'Merak etmeyin.Bıçak karın boşluğunu gelmiş.İç organlarının zarar görmesi mümkün değil.Ama kan kaybetti.Vücudu kendini yenileyene kadar mümkün olduğunca hareket etmeyecek.Ben pansuman için tekrar geleceğim.'


'Uyanınca canı yanacak.Ağrı kesici bir şey vermeyecek misiniz?Morfinin etkisi uzun sürmez.'Diye tekrar bir soru yönelttim.Doktor bey ayrılmadan önce her şeyi sormak istiyordum.Pek bir şey bilmiyordum ve Bora kalkınca muhtemelen elim ayağıma dolaşacaktı.Bilgiye ihtiyacım vardı.


'Tabiikide vereceğim.Şu an gidip alacak birisini göremiyorum.Eve gönderirim.'Başımı sallayarak onayladım.


'Tama.Teşekkür ederiz.'Doktor beni başıyla selamlayıp evden dışarı çıktı.Kapıyı kapatıp tekrar Boranın uzandığı koltuğa geldim.Ter içindeydi.Gözlerimdeki yaşları artık tutamadım.Ne hale gelmişti!Bunun tek suçlusu bendim.Keremi ona şikayet etmemem gerekirdi.Bir şekilde kendi başımın çaresine bakmam gerekirdi.Ama ben Allah'ın cezası bir korkak olduğumdan en ufak bir zorlukta kaçıyordum.


Ağzımdan çıkan hıçkırıklarla birlikte kan dolu havluyu ve doktorun kullandığı araç ve gereçleri topladım.Kime dokunsam zarar veriyordum.Annem benim yüzümden ölmüştü.Benim için babamın yanından kaçmamıştı.Şimdiyse Bora...Sinirle banyoya gittim ve elimdeki her şeyi çöpe attım.Dönüp Banyo aynasına bakınca yüzümün hali beni daha fazla ağlattı.Zaten ağlamaktan başka bir şey yapamıyordum.Sinirle ellerimi yıkadım.Yüzüme soğuk su çarparak kendime gelmeye çalıştım.Sonra banyodan temiz bir bez alıp aşağı indim.Ona bir şey olamasına izin vermeyecektim.Beni bırakamazdı.Kendine alıştırıp sonra gidemezdi.


Doğruca mutfağa gittim ve bir kapa su doldurdum.Bunun içine sirke konuluyor muydu?Yoksa konulmuyor muydu?Biraz suya baktıktan sonra bilmediğim için içine hiç bir şey koymadan Boranın uzandığı koltuğun başına döndüm.Güzel yüzü beyazlamıştı.Koyu kestane saçları terden ıslanmış,birbirine yapışmıştı.


Elimdeki bezi suya batırıp çıkardım.İyice sıktıktan sonra Bora yüzünü ıslak bezle silip terini almaya çalıştım.Çok terlemişti.Acaba canı yanıyor muydu?Kollarını da silerken kaslarına bakmamaya çalıştım.Sanki yanlış bir şey yapıyormuşum gibi kızardığımı hissettim.Göğsünü de silerken Boranın kirpiklerinin titrediğini gördüm.

TOPRAK.Where stories live. Discover now