TOPRAK. -26-

89 3 0
                                    

MERHABA!

UZUN BİR BÖLÜM YAZMAYA ÇALIŞTIM.UMARIM BEĞENİRSİNİZ.DİĞER BÖLÜMDE ÇOK ŞEY OLACAK.HAZIR OLUN.LÜTFEN ARTIK YORUM YAPIN. VOTE KULLANIN...

İYİ OKUMALAR... :)



Banyo kapısının sesini duyduğumda hiç kımıldamadım.Borayı görmek istemiyordum.İçimde tuhaf çözemediğim bir duygu vardı.Boraya karşı sinirliydim.Ama bir yandan da kendini öyle hissetmesini sağladığım için pişmanlık hissediyordum.Annesini bir taciz sonucu kaybetmişti ve ben şimdi ona sanki öyle biriymiş gibi davranıyordum.Bunun umurumda olmaması gerekirdi.Onun hissettiklerinin benim için bir anlam ifade etmesi benim için iyi bir şey değildi.



Bugün biri beni ilk defa öpmüştü ve bu Boraydı.Beni kaçıran ve beni sürekli bir şeyler yapmaya zorlayan adam.Burada yanlış giden bir şeyler vardı.Yanlış bir duygu.İçimde.Hissediyordum.Bora haklıydı,istiyordum.Ama bu yanlıştı ve ben bunun farkındaydım.



Omzumda hissettiğim dürtüyle gözlerimi açtım ama arkamı dönmedim.Bora dönmediğimi görünce omzumu tuttu ve beni kendisine doğru döndürüp ona bakmamı sağladı.Ona baktığımda üzerini giymiş olduğunu gördüm.Her zaman ki gibi iyi görünüyordu.



'Kalk.'Bora ve onun tek kelimeden oluşan emirleri...



'Neden?'Diye fısıldamaya çalıştım ama sesimin çıktığında bile emin değildim.Aman Allah'ım yüzüne bakamıyordum.Nasıl bir utançtı bu...



'Gidiyoruz.'Boranın yüzü her zaman gibi sertti ama bu sefer orada başka bir şey daha vardı.Sinir.



Başka bir şey soramadım ve hiçbir şey söylemeden yattığım yerden doğruldum ve ayaklarımı yere sarkıttım.Üstümde hala sabah evden çıkarken giydiklerim vardı.Bora yüzünden değiştirmeye vakit bile bulamamıştım.Dengesiz.İlk önce üstümdekilerle gelmeyi düşünsem de yanımda kollarını göğüslerinde birleştirmiş çatık kaşlarıyla beni izleyen Boranın temiz ve yakışıklı profiline bakıp bundan vazgeçtim.Üzerimdekiler çok uzun süredir giyildiği için kırışmış ve hafif bollaşmıştı.Yavaşça kalkıp içini kimin doldurduğunu bilmediğim dolabımın önüne gittim.Elimi siyah kotuma attığımda rakamdan bir homurdanma duydum ve benim arkama dönmeme fırsat kalmadan Bora yanıma gelerek dolapta asılı olan siyah elbiseyi aldı ve suratıma fırlattı.Evet,fırlattı.Elbisenin tahta askısının suratıma çarpmadığı için dua etmeliydim.



'Bunu giy.'Sesindeki bıkkınlığı göz ardı ederek,elbiseyi bana fırlattığı için ona kötü olduğunu umduğum bakışlar attım.Ama karşımdaki duvara benzeyen suratından başarılı olup olmadığıma dair bir sonuç çıkaramamıştım.Elbiseyi inceleyebilmek için kendimden uzaklaştırdım.Elbiseye göz atarken kaşlarımın çatılmasına mani olmamıştım.Bu neydi ve biz nereye gidiyorduk?Çünkü bu elbiseyi giyip gideceğim yerler aklımda çok iyi görüntüler sergilemiyordu.



Elbisenin sırtı tamamen açıktı.Göğsü açıktı.Belimi de kalın şeritler halinde açık bırakıyordu.Ayrıca bacaklarım için ikinci bir parça olduğuna olan inancım tamdı.Çünkü bu elbise gibi duran şeyin gerçekten neredeyse altı yoktu.Elbiseye son kez ekşi bir suratla bakıp yatağa doğru fırlattım ve Boraya döndüm.

TOPRAK.Donde viven las historias. Descúbrelo ahora