TOPRAK. -5-

112 9 0
                                    

MERHABALAR...YENİ BİR BÖLÜM YAZDIM.SANIRIM KISA OLDU AMA SANIRIM ŞU AN FAZLA BİR TOPLULUĞUN DİKKATİNİ ÇEKEBİLMİŞ DEĞİLİM.LÜTFEN EĞER OKUYORSANIZ YORUM YAZIN.TANIMADIĞIM BİRİSİNİN HİKAYEMİ OKUDUKTAN SONRA NELER DÜŞÜNDÜĞÜÜNÜ ÇOOOK MERAK EDİYORUM.ŞİMDİDEN HEPİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM.İYİ OKUMALAR... :)

Gece yağmurun camda çarpmasıyla oluşan sesi dinliyordum.Tüm dikkatimi onun üstüne odaklamış bir şekilde yağmur damlalarını saymaya çalışıyordum.Başaramayıp tekrar saymaya başlıyordum .Tekrar,tekrar.Zihnim bunu bir kurtuluş olarak görüp ona sarılıyordu.1,2,3,4 karıştı.1,2,3…Sanki bunu bırakırsam zihnim parçalanacakmış gibi hissediyordum.Yok olacakmışım gibi geliyordu.Düşünmemek istiyordum.Sadece yapmak…Kararımı verip onu sorgulamamak .

Kapıdan gelen tıkırtılar zihnimin içindeki büyük çarkların tıkırtılarını susturdu.Kafamı kapıya doğu çevirdikten sonra aynı saniyelerde bedenimde aynı yönde döndü.Zihnimin içinde yaşadığım kısa bir ikilemden sonra Borayla karşılaşmak istemediğime karar verdim ve büyük televizyonun karşısında bulunan geniş üçlü koltuğa atlayıp yüzümü koltuğa doğru çevirdim.Tıkırtılar hala devam ediyordum.Kalkıp kapıyı açma fikrini zihnimin arkalarına doğru iteledim.Sessizce gözlerim kapalı uzanırken birden demirin mermerle temasını belirten bir ses duydum.Ardında bir küfür eşliğinde kapıya bir tekme atıldı.İrkilerek bacaklarımı kendime doğru çektim.Bir süre daha süren seslerin ardından anahtar kapının yuvasında döndü ve kapı açıldı.Ağır adım seslerinin ardından kapının çarparak kapandığını duydum.Zaten kapıya attığı tekmeyle uykumun umurunda olmadığını anlamıştım.Buda sağlaması olmuştu.Hem niye benim uykumu umursasın ki,bazen saçmalama sınırlarını aşıyordum.Üzerime atılan ve sonradan mont olduğunu anladığım şeyle ağzımdan çıkan sese mani olamadım Ellerimle ağzımı sıkıca kapadım.Daha sessiz bile olamayan tuhaf bir kızdım ve Bora hala ona yardım edebileceğimi düşünüyordu.Pardon,beni bunun için kaçırabilecek kadar emindi.O ego yığını yanlış bir şey düşünebileceğini kabul etmezdi zaten.Adım sesleri durdu ve ardından birisinin tutup bedenimi havaya kaldırmasıyla elimi ağzımdan çekmek zorunda kaldım.Boğazıma takılan eli çekmeye çalışıyordum.

‘Ne yapıyorsun!? ‘ diyerek dişlerimin arasından konuştum.Bora sesimi duyunca elini boğazımdan çekti ama kolumu daha güçlü sıktı.

‘Uyumuyorsan karanlıkta neden oturuyorsun?’gözlerini kaçırmadan konuşuyordu.

‘Neden hep seni ilgilendirmeyen şeyler soruyorsun?’Bora ağzımdan çıkan sözlerle birlikte diğer kolumdan tuttu.

‘Benimle düzgün konuş!’dişlerimi sıkarak inatla gözlerine baktım.Ama orda en ufak bir pırıltı yoktu.Saf öfkeyle bakıyordu.En son pes ederek ağzımı açtım.

‘Oturmuyordum kör müsün uzanıyorum.Uyuyamadım.Oldumu?Çek ellerini üzerimden.Sarhoşsun.’

‘Değilim.Bir daha sözlerine dikkat et.Pişman olursun.Duydunmu?’Yüzüme karşı bağırıp beni sarsmasıyla korkum iki katına çıktı.Bunu gizlemeye çalışarak konuşmaya başladım.

‘Sana yardım etmeyi kabul etmem bana her istediğini yaptırabileceğin anlamına gelmiyor.Şimdi çek şu iğrenç ellerini üzerimden!’Sinirden gözüm seğirmeye başlamıştı.

‘Tamda bu anlama geliyor Toprak.Burda iğrençliği tartışılmaz olan tek varlık sensin.Şimdi defol.Seni görmek istemiyorum.’dedi.Sözleriyle gözlerim dolmaya başladı.Onun sözleri değilde söylediği şeylerin doğru olma ihtimali beni üzüyordu.

‘Beni tanımıyorsun.’dedim.Doğruydu.Kimse beni tanımıyordu.Ben yalnızdım.

‘Seni tanımama gerek yok.Kendini bu kadar derin görme Toprak.Sen en az baban kadar aşağılık bir böceksin.Sen busun.Bundan ibaretsin.’Sözlerine aldırmamayı seçtim.Beni içten yıkmasına izin vermeyecektim.Ruhuma ulaşamayacaktı.Zaten yeteri kadar zarar vermişti.Daha fazlasına izin vermezdim.

‘Demek annene tecavüz edebilecek kadar aşağılık bir adamın böcek kızına muhtaçsın.Ne yazık!’Kafamın içinde oluşan kelimeler bir bütün haline gelip cümleler şeklinde ağzımdan dökülürken aynı zamanda Boranın yüzünün kasılmasına şahit oluyordum.Sağ elini yumruk haline getirip sıkmaya başladı.Aynı şekilde sol elide ona uyarken içimde itelediğim korkular tekrar beni ele geçiriyordu.Korkuyordum...Sürekli içinden ona seslendiğini tahmin ettiğim kötü fikirlere uyup sıktığı yumruklarının suratımda patlamasından korkuyordum.Belki de yapamazdı.Bana ihtiyacı vardı.Düşüncelerim sesiyle bölündü.

'Seni öldürmemi mi istiyorsun?'sözlerinin bitmesiyle Boranın yumruk olan elleri gevşeyerek açıldı ve onun yerine  boğazımı sıkmaya başladı.Eğer mümkün olsaydı  yemin ederim gözlerinden ateş fışkıracaktıDaha fazla bedenime karşı güç uygulayınca bedenm yere düştü ama hala ellerini boğazımdan çekmiyordu.Gözlerie bakıyordum...Onun gözlerinde o an çok şey vardı.Nefret,kin,acımasızlık...Gördükleri beni daha büyük bir korku seline götürüyordu.O an orda hiçbirşey  yapmaktan çekinmeyecek bir katil görüyordum.Orda herşeyi yapabilecek bir canavar görüyordum.Gözlerimden usulca bir yaş döküldü.

'Sana annemle ilgili konuşma dedim!'Aynı anda kafamı evin zeminine çarptı.Nefes alamadığımdan dolayı boğazımdan yükselen hırıltılar bu darbe sonucu daha fazla şiddetlendi.Korku sınırını çoktan geçmiştim.Bedenim dehşet içindeydi.

'Seni öldürürüm.Duydunmu?'Suratıma karşı bağardıktan sonra kafamı bir kez daha yere çarptı.Bedenimin aldığı darbeler sonucu gözlerim kapandı.Ardında bir canavar bırakarak...   

            

TOPRAK.Where stories live. Discover now