TOPRAK. -7-

128 9 2
                                    

MERHABA...BİR BÖLÜM PAYLAŞIYORUM.LÜTFEN YORUM YAZIN.NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜZÜ ÇOK MERAK EDİYORUM.2 GÜN İÇİNDE BİR BÖLÜM DAHA PAYLAŞACAĞIM.DAHA ERKENDE OLABİİR.O BÖLÜMDE BU HİKAYEYİ KURGUSAL OLARAK DAHA YAKINDAN ANLAYACAKSINIZ.GEÇEN BÖLÜM HİKAYEMİN İLK YORUMU GELDİ.İNANILMAZ SEVİNDİM.KENDİ KENDİME TUHAF TUHAF HAREKETLER YAPTIM :) İLK YORUMU YAPAN KİŞİ SENİ UNUTMAYACAĞIM :D BU BÖLÜMÜ SANA İTHAF EDİYORUM.YAZIM HATALARINI AFFEDİN.EN GEÇ CUMARTESİYE GÖRÜŞÜRÜZ.İYİ OKUMALAR... :)

Önümdeki iğrenç sıvıya kaşığımı daldırdım ve oynamaya başladım.Kesinlikle Boranın çorba diye adlandırdığı o mide bulandırıcı şeyi tekrar içmeyecektim.Gerçi bunu o karşımda oturup gözlerini üstüme dikmişlken yapmak biraz zordu.Tekrar ağzıma küçük bi parça ekmek atım ve çiğnemeye başladım.Gerçekten ilk kaşığımı aldığımda içine zehir koyduğunu düşünmüştüm.Ama sonra sürekli "senin yardımına ihtiyacım var" gibi cümleler kuran birinin bunu yapmasının saçma olduğunu düşündüm.Zaten eğer beni öldürmek istese zehirle uğraşacağını düşünmüyordum.

'O ekmeği daha ne kadar çiğnemeyi düşünüyorsun?'Odama gelip sözde daha hızlı iyileşebilmem için hazırladığı yemeği bıraktıktan sonra ilk defa konuşuyordu.Gerçi konuşmaa bile sürekli gözleri üstümdeydi.

'Biraz boğazım kurumuş galiba ondan hemen yutamıyorum.'Yalandan ölünmez heralde.

'Çorbanı iç o zaman.'Sanki içilebiliyorda ben içmiyorum.

 Ben ekmeği daha çok seviyorum böyle.Kuru olunca daha güzel.'Gerçektan dün geceden sonra onu eleştirmekten korkuyordum.Sanki çorbayı mide bulandırıcı yapmışsın dersem kaseyi kafamda kıracaktı.Ondan beklenmedik bir hareket olmazdı.

'O çorbayı bitireceksin.İşimiz var.Sonra senin mızmızlanmalarınla uğraşamam.'Çattık.Kalan ekmeği hızlı bir şekilde yedim.Tepsinin üstündeki suyuda içtim.Çorbaya hiç dokunmadım.İyileşiyim derken mide zehirlenmesi geçiremezdim.

'Doydum.'Aslında doymamıştım.

 'Bir parça ekmeklemi doydun?Senin küçük bir dinazor kadar çok yemek yediğini biliyorum Toprak.'

 'Sen nerden bilebilirsin benim ne kadar yemekle karnımın doyduğunu?'

'Gerçektende o gün seni o yolda tesadüfenmi görüp buraya getirdim sanıyorsun.Seni uzun zamandır izliyorum Toprak.Seni tanıdığımı söyleyebilirim.'Aslında bu konu hakkında hiç düşünmemiştim.O gün o yolda onu gördükten sonbra sürekli önüme beni yeniden ve yeniden şoka uğratabilecek şeyler sunuyordu.Bu yüzden hiç ayrıntıları düşünememiştim.

'Beni ne kadar izlediğinin hiçbir önemi yok.Benim izin verdiğim kadarıyla beni tanıyabilirsin.Seninle hiçbir şekilde önceden konuşmadığıma göre sadece ne kadar yemek yediğim gibi önemsiz ayrıntıları bilebilirsin ve buda beni tanıdın anlamına gelmez.'

 'Çok fazla konuşuyorsun.O çorbayı iç.'Sinirlerime hakim olamıyordum.

 'Kusura bakma.Bu çorba iğrenç.İçmek istemiyorum.Beni bunun için zorlayamazsın.'Sözlerimden sonra kaşları haifce çatıldı.Ben direk kafama bir darbe bekliyordum.

'Beğenmedeiysen niye söylemiyorsun iki saattir?'

'Hı?'Ağzımdan çıkan saçma şeye hakim olamadım.Kesinlikle beklediğim bu değildi.'

'Yemek konusunda iyi değilim.Çok kötü olduysa mutfakta dolapta kahvaltılıklar var.Onlardan ye.Yada kendin hazırla.1 saat sonra da salona gel.Konuşacağız.'

'Tamam.'Boranın odadan çıkışını izledim.Boranın şuana kadar gördüğüm iki kişiliğ. vardı.Birisi sinirli ve acımasızdı.Beni mahvetmişti.Biriside daha duyarlı bir adamdı ve ben kesinlikle hangisinin gerçek olduğunu bilmiyordum...

TOPRAK.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin