59.BÖLÜM "SANA İNANIYORUM"

8.2K 883 233
                                    

Selam suç ortaklarım <3

Bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldızı parlatırsanız çok sevineceğim.

Buraya ben de sizin için kalp ve yıldız bırakıyorum.⭐♡ Sizinkileri de bekliyorum.❥

Keyifli okumalar <3

Instagram: gizzemasllan

gizzemasllan

*****

*****

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

59. BÖLÜM "SANA İNANIYORUM"

“Mükemmeldi!” diye haykırdı Cansu, gözlerimi ona çevirdim, büyük bir keyifle anlatmaya devam etti.

“Sizin tıra bindiğiniz o an bir film sahnesini andırıyordu.” Onun keyifli ve heyecanlı hâli güldürdü beni.

“Vallahi bir an tıra çarpacaksınız sandım, çığlık attım arabanın içinde. Sonra bir baktım kapılar açıldı, tıra bindiniz.” O konuşurken araya girdim.

“Son ana kadar ben de çarpacağız zannediyordum.” Herkesin gözleri beni buldu, devam ettim. “O adamlar nasıl ortaya çıktı anlamıyorum. Kim haber verdi Adar’ın peşinde olduğumuzu? Nasıl öğrendiler de onu almaya geldiler?” Sordum, Ateş anında yanıtladı.

“Adar’ın kız kardeşi, Selin.” Kaşlarımı çattım, Selin mi? Abisinden nefret eden o kız mı? “Başka kimse olamaz, muhtemelen o haber verdi.” O konuşurken Erdem araya girdi.

“Zannetmiyorum.” Gözlerim bu sefer de onu buldu, devam etti. “Kız abisinden nefret ediyordu, hadi bizi başından savmak için yalan söyleyip abisine haber uçurdu desek Adar kendini riske atıp da asla oraya gelmezdi.” Erdem’e hak verdim, anlatmaya devam etti.

“En fazla haber verir, yine adamları gönderir, bize saldırırdı ama kendisi gelmezdi.” Ateş’e baktım.

“Erdem haklı, Selin olamaz. Adar’ın peşinde olduğumuzu başka bir şekilde öğrendiler. Bizi dinleyecekleri tüm telefonlardan uzak durduk, muhtemelen birimiz takip edildik ve neyin peşinde olduğumuzu anladı, Adar geldiğinde de bize saldırıp onu almaya çalıştılar ama başarısız oldular, biz kazandık.” dedim, Adar şu anda evin bodrumundaydı, gidip sorular sormak, bir şeyler öğrenmek için dinleniyorduk. Bu gece epey bir yorulmuştuk çünkü ve o yorgunluk şu anda omzumdaki yaranın fena derecede sızlamasına neden oluyordu.

“Gidip şu adamı sorgulasak mı artık?” diyen Doğan’a baktım, ona cevap veren Erdem oldu.

“Şimdi değil, yarın.” Net bir cevap oldu ve bu yüzden kaşlarım çatıldı, bir şeyler dönüyordu.

SUÇ ORTAĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin