🌙Özel Bölüm 2🌙

125 10 2
                                    

♣♣♣

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

♣♣♣

"Karanlıktan gelecekler.
Önünde dikilecekler.
Sarı sarı, dişleri olacak.
Sivri pencereleri olacak.
Yakalayacak sanacaksın.
Ama hep sen kazanacaksın.Ben sana, koşmayı öğreteceğim.
İçinden gülmeyi öğreteceğim."

İrem'i kocaman göbüşüne kafamı koyup Nil Karaibrahimgil'in Benden Sana şarkısından birkaç satır söylerken ikizlerin tekmelerini daha iyi duyuyordum. İrem'in şu an kocaman güldüğünü yemin edebilirim ama kanıtlayamam. O da sağ eliyle saçlarımı okşarken gözlerimi kapattım ve tekmeleri daha çok hissettim.

"Canın acıyor mu sevgilim?" diye sorduğumda yerimde dikleştim ve ona baktım. "Acımıyor sevgilim. Onların varlığını hissediyorum." deyip içtenlikle gülümsedi. İlk tekme attıklarında acıdığını söylemişti ve o zamandan beri korku sarmıştı bedenimi.

İrem 8.aya girdiğinden beri her şeyi daha temkinli yapıyordum. Hastaneden doğum izni alırken ben de onun kontenjanından yararlanıp almıştım. Gerçi garip bir zamandı.

"Hocam gözünüzün çapanı yiyim izin verin. Lütfen!" şu anda başhekimden sırf İrem yalnız kalmasın diye doğum izni istiyordum. Dizlerimin üstüne çökmüş, masum kedi bakışı yapıyordum. Azıcık köpeğe kaçıyordu ama neyse. Kendimi överim ben. Gömemem asla!

Hoca yanıma gelip gözlerime baktı. "Ulaş delirdin mi oğlum sen?" dediğinde dudaklarımı daha çok bozdum. "Niye üstüme geliyorsunuz hocam? Hormonsal sıkıntılarım var benim." diyerek ağlama moduna geçmiştim.

"Bence sen çocuklarını doğuracaksın Ulaş. Tıp tarihinde bir ilk. Çocuklarını doğuran baba! Tam bir manşet! Hastanemizin adı duyurulur böylece." diyerek dalga geçtiğinde güçlü kahkaha attı. "Ayağa kalk Ulaş adam akıllı!"

Ayağa kalkıp dizlerimi silkelediğimde gözlerini gözlerime dikti. Ayol! Aşık bu bana.

"Hocam ne yapıyorsun? Ben heteroyum. LGBT üyelerine saygımız sonsuzdur. Sonuna kadar destekleriz ama ayıp hocam. Hem evliyim ben! Hamileyim!" dedim ve sertçe yutkundum.

"Ulaş doğuma kadar gelme! Hatta gerekiyorsa doğumdan 1-2 ay daha evde kal. Lohusalığını atarsın üstünden. Oldu mu çocuğum? Şimdi rica ediyorum. Siktir git!" diyerek kapıyı gösterdi bana.

İşte başhekimle böyle bir anım olmuştu. O anki psikolojik baskı çok vardı üstümde. Kimse beni anlamıyordu. Hamileyim yani. Hormonsal olarak bozukluklarım var. Ay tövbe! Sapıttım iyice ben.

"Tuna, vişne!" diye bir ses geldiğinde gözlerimi bir İrem'de bir televizyonda gezdiriyordum. "Ya da çilek sevgilim. Çikolatalı çilek!" ağzından sular akarken masanın üstündeki peçete ile sildim.

İrem göz devirdiği an göbeğini sonra da televizyonu gösterdi. "Çocuklarımız çilek yemesin mi sevgilim? Çilek lekesi mi çıksın?" dediği an, işte o an kalbimden vurmuştu beni. Ah hançer! Çok sokuk bir yere saplandın!

Ay Prensesi |Texting| UlRemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin