🌙57🌙

163 18 0
                                    

🧸🧸🧸

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🧸🧸🧸

1 Hafta sonra

Cleveland Cavaliers-Philadelphia 76ers Maçı

Ulaş'tan devammm

Uzun bir süreden sonra gelmiştik Amerika'ya. 1 haftadır buradaydık ve gezilecek yerleri gezmiştik.

Cedi, 1 hafta da sadece maça odaklanmıştı ve evinin arkasındaki basketbol sahasını ele geçirmişti.

Mısra'nın ve bizim yardımlarımız ile baya yol katetmişti.

Bugün ise o büyük gün gelmişti. Furkan ile karşı karşıya gelecekti ama onlara göre dostluk maçtan daha önemliymiş.

Cavs takımının orijinal sahasına geldikten sonra Cedi'nin bizim için ayırdığı en öne geçtik. Mısra, Cedi'nin yanından ayrılıp Öykü'nün yanına oturdu.

"Oğlum bu hakemler ne kadar salak ya! 2 kardeşi rakip getirmişler." şu an Cem aklımı okumuştu. "Maç bu. Her takım kendi belirlemiyor rakiplerini. Hem ikisi de ne olursa olsun dostluk kazansın diyor. Takmayın." Mısra'nın rahatlığı bizi rahatsız etmişti.

Ama haklıydı. Sonuçta kimse takımları kendi belirlemiyor.

Topun havaya atılmasıyla maç başlamıştı. İlk top 76ers'de idi.

"Korkmaz topu aldı ve uzaktan bir atış. Olamaz! Adeta içinden çıktı."

Hangi takımı tutacağımıza karar vermediğimiz için her iki takımı da tutuyorduk. Tabi Cavs taraftarlarıyla oturduğumuz için Cavs atarsa seviniyorduk.

"Kevin Love topu aldı. Kevin pası Sexton'a attı. Sexton, Sexton topu Andre attı. Andre, Andre koştu ve uzaktan denedi ve sayı. Durum 76-74 oldu. Cleveland Cavaliers önde."

"Furkan maçı Ben'e attı ve başlattı. Ben topu pota altındaki Mike attı. Mike arkasına döndü ve smaç ile sayı attı. Durum berabere ."

Furkan arada Cedi'ye şaşırtma yapsa da Cedi bildiği için yemiyordu.

Biz de oturmuş burada tırnaklarımızı stresten kemiriyorduk.

Düdüğün çalması ilk yarı bitmişti. Yarı biterken biz de bitmiştik. "Love bebeğim artık benim için bir numarasın." Hayat'ın hallerine gülmeye başladık. "Furkan aşkım efsaneydi itiraf edin." Deren'in resmen Furkan Korkmaz damarı ortaya çıkmıştı.

Hepsi oyunculara bir bir düşüyordu. "Sexton'a sövebilir miyim?" bu sözümle herkes bana döndü. "Aman ben de gıcık oluyorum ona söv gitsin." dedi Mısra yüzünü buruşturarak.

İçimden Türkçe, İngilizce ne kadar küfür biliyorsam ettim.

1 saatin sonunda maç bitmişti. Yenen taraf Cleveland Cavaliers olmuştu.

Furkan ve Cedi'nin sarılmasının fotoğrafını çektim ve telefonu cebime koydum.

İrem, yanıma gelip elimi tuttuktan sonra bana baktı. "İlgi istiyorum lan." diyerek alaycı bir sinir bakış attı. Saçlarını öptükten sonra dudaklarını dudaklarıma mühürledim.

"Oldu mu İrem Hanım?" başını küçük çocuklar gibi salladıktan sonra ikiliyi tebrik etmeye gitti.

"Yalnız güzel maçtı." herkes Sinan'a hak vermişti. Gerçekten güzel maçtı.

Cedi, birine ıslık öttürdükten sonra bize döndü. Gelen kişi ile gözlerimiz adeta dışarı çıktı. Be çıkması şu an yerdeydi.

LeBron James...

"Oha amına koyayım! LeBron James bu!" Öykü ağzının suları aka aka LeBron James'e baktı.

Herkes kendini tanıtırken Öykü hala bakıyordu. "Öykü? ÖYKÜ!" Sinan'ın bağırmasıyla Öykü kendine gelmişti.

Sesi titreye titreye kendini tanıtırken hep beraber bir fotoğraf çekindik.

LeBron ortada, Öykü sağında, solunda İrem, İrem'in yanında ben, Öykü'nün yanında ise Sinan vardı.

Yerde benim önümde Murat, onun yanında Hayat, ortada Cedi, yanında Mısra, onun yanında Deren, son olarak Deren'in sarılarak boğmaya çalışan Cem vardı.

Furkan fotoğraf çektikten sonra Cedi ve Mısra çıkıp Furkan girmişti.

Son olarak 2 takımda gelip fotoğraf çekmiştik.

Amerika'dan hatıra kalan en anlamlı ve en mükemmel anıydı.

Bundan 2 sene önce bana gelip hem İrem ile sevgili olacaksın. Hem de NBA maçlarına gideceksin ve fotoğraf çektireceksin deseler duygularımla oynadı diye anasının karnına geri sokardım.

Ama hayat o kadar garipti ki resmen hem İrem yanımda hem de NBA maçına gidip fotoğraf çektirmiştik.

En son İrem sırtıma atlarken delice fotoğraf çektik. "Bu fotoğrafların devamını gezerken çekiniriz. Hadi gidelim." dediğimde Cedi izin isteyip soyunma odasına gitti.

Biz de -Furkan'da dahil- dışarı çıkıp arabalarımızın yanına gittik.

1 saatin sonunda takım arkadaşlarıyla vedalaşıp yanımıza gelen Cedi'ye kızgın bakışlar attık.

"1 saat oldu be." Murat kolundaki saati gösterdi. "Lafa tuttular." Cedi'nin masum halleriyle göz devirdik ve arabalarımıza bindik.

Gecenin bir vakti Central Park'a gelmiştik. Tabelasının önüne geçip salak salak pozlar verdik.

Her gördüğümüz güzel yerde fotoğraf çekindikten sonra yorgunluktan heba olmuştuk.

Hemen en yakın otele gittik. Kıyafetlerimiz olmadığı için üstümüzdekilerle uyumak zorundaydık.

İrem arabada uyuyakaldığı ses etmeden kucağıma aldım. Giriş yaptırdıktan sonra odaya götürdüm ve yavaşça koyduk. Yanına yattıktan sonra kafamı göğsüne koydum. Burnum boynuna geldiğinde mükemmel kokusu ile gözlerimi kapattım.

Şu an bu anı beynime kazımıştım. Hatta kalbime de.
______________

Ah bu bölümde bitti...

Maçları severim hele hele Lakers Cavs maçlarını...

Kobe aşkım. Helikopter kazasında ölmüştü :(

Neyseh herkese iyi geceler kendime guy naity (: (: (: (: (: (:

Ay Prensesi |Texting| UlRemWhere stories live. Discover now