Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
📽📽📽
4 Ay Sonra
"Hazır mısınız ya?" diye bağırdım kızlara. Bugün büyük gündü. Cedi ve Mısra evleniyordu. Biz değil tabii ki de.
Birkaç dakika sonra yukarıdan ses geldi. "Evet sevgilim." İrem'in bağırışı ile Cedi yukarı çıkarken kızlar aşağıya yanımıza geldi.
"1 saattir ne yaptınız ya o odada?" diye sitem etti Cem. Deren omzuna bir tane yapıştırdı. "Sana ne ya!" dedi kızgınlıkla.
İrem yanıma gelip kolunu belime sararken ben de saçlarından öptüm. "Sende bir gün gelinlikle inersin artık." dedim gülerek. O da bana bakıp güldü. "İnşallah." diyerek yanağımı öptü.
Hepimiz dışarı çıktıktan sonra avucumuzun içine konfeti aldık. 5 dakika sonra geldiklerinde ilk İrem ile ben attım.
Onlar yürürken diğerleri atıyordu. Nikah masasının yanına geldiklerinde Cedi Mısra'nın sandalyesini çekti. Mısra otururken yardım etti ve kendi de yana oturdu.
Şahitler Furkan ile İrem idi. Sema olacaktı. Fakat istememişti. Garip! Sonra da zorlamadık.
Herkes yerine oturduktan sonra nikah memuru geldi ve o müthiş konuşmasını yaptı. Daha sonra artık malum soruyu sordu. "Siz Mısra Yalçın, Cedi Osman'ı (bla (bla) eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?" Mısra derin bir nefes aldı. Ha buradan gördüm ayol!
"Evet." diye bağırdı gür sesle. Alkışladıktan sonra sıra Cedi'ye geldi. "Siz Cedi Osman, Mısra Yalçın'ı (bla) (bla) eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?" dedi.
"Evet." dedi bağırarak. Heyecandan sesi garip çıkmıştı.
Şahitler de evet dedikten sonra evlilik cüzdanını verdi. İkisi fotoğraf çektirdikten sonra İrem ve Furkan'da girmişti.
Sonra hepimiz girdik ve değişik değişik fotoğraflar çektirdik.
Fotoğraf işi bittikten sonra dansa kalktık. Tüm davetliler dans ederken arada gezen fotoğrafçı bizim yanımıza geldi ve fotoğrafımızı çekti. Onu yanıma çağırdım ve kulağına eğildim.
"Baksana! Evlilik cüzdanı ile çekilen fotoğraflardan 6 tane çıkart. Teker teker alacağız. Tamam mı?" dediğimde başını salladı. Ne yapalım yani hepimize bir fotoğraf yetmez.
İrem kafasını göğsüme koyduktan sonra ben daha çok sarıldım.
