Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.
🎈🎈🎈
Pikaçum: Hadi hazırlan.
Pikaçum: 5 dakikaya oradayım.
Piremsesim: Nereye?
Pikaçum: Elbise, şot, etek vb. türlerini giyme yeter.
Pikaçum: Kapıdayım. Çabuk ol.
🌈🌈🌈
Radyoda çalan Yalın-Olmasa da Olur şarkısını söylerken İrem'i bekliyordum. Apartmanın kapısı açıldığında kot, tişört ile bir melek geldi.
Arabaya bindikten sonra doğruca AVM'ye sürdüm. Gelene kadar ne o soru sormuştu ne de ben bir şey demiştim.
Otoparka park ettikten sonra arabadan indik. Elini tuttuktan sonra içeri soktum. "Ulaş nereye gidiyoruz?" dediğinde 'rahat ol' bakışı attım. Karaoke yapılan yere geldiğimizde içeri girdik.
"Ne yapacağız ya?" Gerçekten çok sabırsızdı. Masaya geldiğimizde oturttum ve listeye ismimizi yazdım. "Hani demiştin ya bir ara beraber 'Olmazsan Olmazımsın' şarkısı söyleyelim diye. İşte bugün onu yapacağız," diyerek listeye şarkıyı da yazdım.
Herkes sıra sıra şarkı söylerken sıra bize gelmişti. İsmimiz anons edilince elinden tutup sahneye çıkardım ve sandalyelere oturduk.
Her söylediğimde gözlerimi ona kilitliyordum. Nakaratta göz göze geldiğimizde gülümsedik.
Şarkı bittikten sonra herkes alkışladıktan sonra sahneden çıkıp masaya oturduk. "Teşekkür ederim. Hayatıma renk getirdiğin için." Kulağıma fısıldadıktan sonra yanağımı öptü. Ellerimizi birleştirip o güzelik salondan ayrıldık.
Anne ve babamın mezarına getirdiğimde dolu gözlerle bana baktı. Taşa oturduğumda ellerini omzuma koydu ve saçlarımdan öptü.
"Anne, baba hani size durmadan anlattığım kız vardı ya İrem. İşte onu sizin yanınıza getirdim. Gelinin çok mutlu ediyor annem. Aynı senin gibi menemen yapıyor. Baba, senin gibi kafede oturup bana hizmet ettiriyor kendini. Ben mutluyum ailem. İrem ile çok mutluyum. Biraz da gelininiz konuşsun," dedikten sonra kalktım ve onu oturttum.
"Defne anne, Hakan baba. Size anne ve baba diyebilirim değil mi? Diyebilirmişim." Ufak bir kahkaha attıktan sonra devam etti.
"Oğlunuzla çok gurur duyun. Çünkü o beni 2 kez ölümün pençesinden ayırdı. Benim hayatım simsiyahken oğlunuz geldi ve hayatıma renk kattı. Şu an çok mutluyum. O sayesinde yüzüm gülüyor. Anne, baba keşke sizde olsaydınız ama kader işte. Sizi bolca öpüyorum. Ulaş'a da iyi bakacağım he söz veriyorum." Oturduğu yerden kalktıktan sonra göz yaşlarını sildi.
Kollarını boynuma doladıktan sonra ben de ellerimi beline sardım ve öylece sarıldık. Ölüler aşkımıza şahit oldu.
Mezarlıktan çıkıp arabaya bindikten sonra gelen mesajla doğru ULREM kafeye sürdüm.
Kafeden içeri girdiğimizde bize el sallayan Cem ve Deren'in yanına el ele gittik. "Kök saldık burada be," diye cırladı Cem. Kafasına bir tane yapıştırdıktan sonra ikimize çay söyledim.
"Anne ve babamızın yanındaydık enişte. Hemen cırlama." Resmen akıl akıla karşıymış. Aklımdakini okudu İrem. "Defne Teyze ve Hakan Amca iyi insanlardır." Başımı sallamakla yetindim sadece.
Çaylarımız geldiğinde hemen Miraç'ın elinden aldım ve birini İrem'e verdim. Cam kenarına oturdukları için cebimden sigaramı çıkardım. İrem'e verdikten sonra ikimizin sigarasını da yaktım.
"E ne zaman evleniyorsun?" Deren'in lafı ile çayı ağzımdan püskürttüm. "Dur daha. Yeni kavuştuk," diyerek sigaramdan derin bir nefes çektim.
"Vallahi şu sınav sonuçları açıklansın. Bakarız artık." İrem'in cümlesini başımla onayladım. "Ne istiyorsunuz?" Cem soruyu sorduğunda çayımı içtim. "Ben tıp istiyorum." İlk cevaplayan ben oldum.
İrem sigarasını söndürdükten sonra boğazını temizledi. "Diyetisyenlik." Çayını içtikten sonra Deren'e sıra geldi. "Bilgisayar Mühendisliği." Cem, kahvesini bitirdikten sonra en son kişi olarak konuştu. "Matematik öğretmenliği," dediğin aklıma şirret karı geldi.
Ona bakarak güldüğümde benle beraber aynı düşünceye sahip İrem'de güldü. "Şirret karı geldi aklıma," dediğimde hepsi birden gülmeye başladı.
Her hafta ödev veriyordu ya karı. Derste ise sürekli bir nasihat derdindeydi. Ya da sürekli laf sokardı bize. Suçsuz yere dersten atıldığım bile olmuştu şirret karı yüzünden.
Hesabı uzun uğraşlar sonucu ödedikten sonra evlerimize dağıldık. İrem'in evinin önüne geldiğimizde inecekken kolundan tutup kendime çektik. Alnına, burnuna, yanaklarına ve en sonda dudaklarına öpücük koyduktan sonra serbest bıraktım kolunu.
İçeri girişine kadar onu izledikten sonra direkt kendi evime sürdüm.
"Ne güzelsin be zalimin kızı." Resme mest olmuştum. Diyeceğim her şeyi içimden geçirdim ve masama oturdum. Kalemimi aldıktan sonra yarım kalan resmi tamamladım.
İkimizin resminin çizimini bitirdikten son rötuşları yaptım ve uzaktan baktım. "İyi ki seni sevmişim güzelim," diyerek gözümden bir damla yaşı yanaklarımdan süzülmesine izin verdim.
Işığı kapattıktan sonra yatağıma yattım ve gözlerimi huzurla kapattım. Daha 2 ay önce ağlayarak kapanan gözlerim şu an mutluluktan kapanıyordu.
Nereden, nereye... ___________________
Yine romantik gibi bir şey oldu.
Resimler hemen şurada 👇🏻👇🏻
Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.
Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.
Hadi ben kaçtım. Yalnız kimler yaptıysa efsane yapmış. Vallahi dibim düştü (: (: (: (: (: (: (: (: (: (:
