𝒊'𝒎 𝒔𝒐 𝒈𝒍𝒂𝒅 𝒊 𝒇𝒐𝒖𝒏𝒅 𝒚𝒐𝒖

113 11 15
                                    

18­­| Ona Bu Kadar Benzemek Zorunda Mıydın?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

18­­| Ona Bu Kadar Benzemek
Zorunda Mıydın?

(Yoongi)

Bazı zamanlarda düşüncelerime engel olamazdım. Bir anda belirir, isteğim dışında büyüyerek sanki somut bir varlığa bürünürlerdi. Zihnime tüm o kötülükleri fısıldayan bu somut varlıksa onu besleyen korkularımla birlikte daha da büyür, vahşileşir ve en sonunda pençelerini boğazıma sarmaktan geri durmazdı.

Soğuk havaya rağmen oturduğum kaldırım taşından ileriyi izlemeye devam ettim. Yavru, belki de sadece birkaç aylık olan kedi titreyerek kaldırım taşına daha da yaslanıyordu. İlk başlarda titremesinin nedeninin açlık mı yoksa soğuk mu olduğunu anlayamadım ancak soğuk taştan biraz daha medet umar şekilde ona sığınması karar vermemi sağladı. Üşüyordu. Üstelik onu ısıtamayacak bir şeyden kendisini sarmalamasını bekleyecek kadar üşüyordu.

"Annenin yanına gitsene." Diye fısıldadım. Beni anlamayacağını biliyordum ancak kendime engel de olamamıştım. "meow" kesinlikle beni anlamıyordu aksi takdirde paytak adımları ile koştuğu beden ben değil ona sevgi ve sıcaklık verecek olan annesi olurdu.

"Hayır." Diye mırıldandım bu seferde. Sesimi yükseltmek ve onu daha fazla korkutmak istemiyordum. "Buraya değil annenin yanına git." Elimin sırt kısmıyla usulca küçük bedenini ittirdim. Bana sığınmak yerine annesine gitmeliydi. Kokum bir kere üzerine sinerse bu sefer annesi onu asla istemeyebilirdi ve bu küçük yavru birkaç güne yağacağı söylenen karda tek başına hayatta kalamazdı.

"Gitsene." Dedim tekrar ancak beni anlamadığı ve biraz da inatçı olduğu ortada olan yavru onu itmemle düştüğü yerden hızla kalktı ve yine paytak adımlarla kucağıma tırmanmaya başladı.

"Üzerimi kirletiyorsun." Siyah kot pantolonum onun kirli patilerinden dolayı gri lekelere bulanırken kaşlarımı çatmadan edemedim. Daha yeni yıkamıştım. Çattığım kaşlarımla kucağımdaki kediye bakarken benden korkup kaçmasını bekledim. Ona sevgi göstermeyecek ya da acıyıp evime almayacaktım.

Bir canlının sorumluluğunu almayacak, zihnimin onun için de fısıldamasına izin vermeyecektim.

"Git buradan." Üşümeye başlayan ellerimi ceketimin cebine sokarak bekledim. Bir süre sonra kalkıp kendi isteği ile gidecekti ancak hayır bu yavru öyle inatçıydı ki sessizce beklediğim süre boyunca birkaç kez mırıldanmış ve daha da açgözlü davranarak ceketimin açık olan kısmından içeriye girmişti. Yeonwa'nın kedi hali gibiydi. Onu da ne kadar kovarsam kovayım daha arsız bir şekilde yanı başımda bitiyordu.

"Peki." Diye soludum bu sefer. Bu tek kelimeyle birlikte dudaklarım arasından çıkan nefesim soğuk havaya karışırken buhar olmasına neden olmuştu. Küçük bir çocukken bunu yapmayı severdim ancak artık büyümüştüm. "Sana yeterince vakit tanıdım ama artık bitti." Tek elimle kavradığım küçük bedeni dikkatli bir şekilde yere bıraktıktan hemen sonra ikinci kez kucağıma tırmanmasına vakit vermeden hızla ayağa kalktım.

Lagom メ YoongiWhere stories live. Discover now